Haşmet Babaoğlu
Haşmet Babaoğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Milli Takım'ın geniş coğrafyası ve derin tarihi

GİRİŞ 23.06.2008 GÜNCELLEME 23.06.2008 YAZARLAR

Bir gürültüdür gidiyor.
Kimisi “pes etmeyenlerin zaferi” diyor. Ama neden pes etmediğimizi anlatamıyor...
Kimisi “ne denirse densin, ballıyız” diyor. Ama bu kadar “bal”ın da tesadüfi olamayacağı noktasını sorgulamaya yanaşmıyor...
Kimisi işi derininden tutmak için değil, sırf kendi tahminleri boşa çıktığı için zevzekliğe vuran bir üslupla “okunmuş çocuklar” diye tarif ediyor bizimkileri...
İşi Fatih Terim’in karakter analizine ve “hangimiz Terim’den daha çok nefret ediyoruz” yarışmasına döken medyacılar var.
Olup bitenleri oturup uslu uslu, pür futbol mantığıyla anlatmaya çalışanlara gelince, Milli Takım değil ama onlar çoktan pes etti! “Futbol bu! Futbolu bunun için seviyoruz” deyip geçiyorlar.
Doğrusu ben de en azından şu an için bu “sakat top”lara girmeyi hiç düşünmüyorum.
Bugün başka bir şey anlatmak istiyorum.
Milli Takımımız’ın sadece ve basitçe futbol oynamadığını, aslında bambaşka bir “kavga” verdiğini anlatmak...
İşin ilginç yanı, bu gerçeği futbolcularımız biliyor, daha doğrusu bunu hissederek oynuyorlar da futbol yorumcularımızın bu taraklarda hiç bezi olmadığı için onlar “anlayamıyor!”
Anlamak için Hamburg’tan Gazze’ye; Üsküp’ten Tebriz’e çok geniş bir coğrafya’da dolaşmak gerek!

***
Geçen akşam 22. Dönem Sakarya Milletvekili, Sınır Tanımayan Hekimler örgütü üyesi Dr. Süleyman Gündüz’le karşılaştım.
Sohbet ederken gözleri yaşardı ve sonra açıkladı: “Çek Cumhuriyeti maçı sırasında Gazze’deydim, orada seyrettim.”
Bir süredir yedeklerini de askere çağıran İsrail ordusu Gazze’yi kuşatma altında tutuyor. On binlerce Filistinli mülteci çok zor koşullar altında; yiyecek, içecek, elektrik, su ve ilaç sıkıntısı yaşıyor.
Bizim maç başlarken bütün Gazze sokaklarını gezmiş Dr. Gündüz.
Herkesin evlerine çekildiğini, bizim maç için ekran başında toplandıklarını görmüş. Kazanmamız için bir ağızdan dualar ediliyormuş; heyecan inanılmaz yüksekmiş.
İki gol yiyip mağlup duruma düştüğümüzde Arap spiker şiirsel bir dille “tarih boyunca bu aslanların ne mağlubiyetleri aşıp başları dimdik çıktıklarını gördük, bu çocuklar döndürecek maçı” diyormuş. Ardından da ekran başındakileri tek yürek olmaya çağırmış: “haydi, Allah Türklerin ayağına kuvvet versin diye dua edelim!”
“Nihat’ın galibiyet golünden sonra bütün Gazze’nin nasıl sevinç seline dönüştüğünü görseydiniz, Türkiye’nin maçlarının oralarda sadece futbol olarak algılanmadığını hemen anlardınız” diye anlattı Dr. Gündüz.
Daha ilginci de şu...
Dr. Gündüz ve arkadaşları İsrail tarafına geçerken sınır kapısındaki İsrailli komutan da tezahürat yapmış: “Bravo Türklere, biz bu turnuvada milli takımınızı destekliyoruz”

***

Hırvatistan maçı sırasında Ülke TV’de Meksika Sınırı programı vardı.
Böyle bir maç oynanırken akıllı, uslu bir kültürel-düşünsel sohbet programını sürdürmek ne zordur, yaşayan bilir.
Sevgili İsmail, Selahattin ve Tarık da çok zorlanıyordu; hep “ah şu canlı yayın olmasaydı da, maça baksaydık” havasındaydılar.
Nihayet maç bitince Saraybosna ve Üsküp’deki arkadaşlarına bağlandılar.
Ama konuşmak ne mümkün!
Hem Saraybosna’da hem de Üsküp’de yer yerinden oynuyordu, telefondaki konuşmaları anlamak imkânsızdı. Galibiyetimizin sevinciyle Bosna ve Makedonya sokaklarına dökülen coşkulu kalabalıkların gürültüsü her şeyin önüne geçmişti.

***

Milli Takım kazandığında tarihsel-kültürel izlerimizin varlığını sürdürdüğü bütün coğrafyalarda bir başka rüzgâr esmeye başlıyor!
Bu galibiyetlerin futbol dışında bir “ruh”u var.
Bunu da bilelim artık.
Bu galibiyetler “çevre”ye itilip horlananların kibirli “merkez”e vurduğu darbeler olarak algılanıyor o coğrafyalarda.
Avrupa Şampiyonası’nda pes etmeyen Türk Millli Takımı, dünya coğrafyasında pes etmeye zorlanan ama direnen Müslümanların sesi artık...
Bundan hakikatten hoşlanmayanlar olabilir.
Bunun lafının edilmesini spor kültürüne ve siyasi kabullerine ters bulanlar olabilir.
Ama hakikat, hakikattir.

hasmetb@gazetevatan.com


YORUMLAR 15 TÜMÜ
  • adnanaygul 17 yıl önce Şikayet Et
    eyvallah. Teşekkürler... Haşmet BABAOĞLU. Duygularımıza tercüman oldunuz.
    Cevapla
  • aliemre 17 yıl önce Şikayet Et
    helal. yazı dediğin böyle yazılır üzerine yorum terbiyesizliktir...haşmet abi helal olsun...doğruları söyleyen nadir yüce insanlardansın...
    Cevapla
  • Metin Yazar 17 yıl önce Şikayet Et
    Azerbaycan. Özellike Azerbaycan Tv'lerini izleyin.Her zaferden sonra bütün haber bültenleri Türkiye'nin zaferiyle açıldı.Türkiye'yi kendilerinden hiç ayrı görmediler.Sadece Türk'ün,Türklerin,bizim zaferimiz dediler.En az bizim kadar gururlandılar.Sokaklarında Türkiye ve Azerbaycan bayrakları birlikte dalgalandı.Türkiye içte barışı sağlarsa,zırt pırt darbe olmazsa,halk vatandaş yerine konursa geleceğimiz çok parlak .Bizim güçlü olmamız,bütün Türk ve mazlum milletlerin kurtuluşu olacak.
    Cevapla
  • Metin Yazar 17 yıl önce Şikayet Et
    Osmanlı kültürü ve ruhu. Buna benzer kısa bir yorum da günler önce ben yapmıştım.Ama kimse tebrik etmemişti(İlk cümle gerçek,ikincisi şakaydı:).Haşmet Babaoğlu'nu yeni keşfedenler olabilir ama o gerçekten adam gibi adamdır.Adamlığını Ahmet Hakan'ın yüzüne karşı yapmıştı:) Muhtelif ülkelerdeki bu sevinç gösterileri Osmanlı ruhunun ölmediğini gösteriyor.Osmanlı'yla organik ilişkisi hiç bir zaman olmayan Çin'deki Doğu Türkistanlılar bile bayram etti.Anadolu ve Türk Milleti Mazlum Milletlerin kalbgâhıdır
    Cevapla
  • bahar ılgaz 17 yıl önce Şikayet Et
    Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Hani şu bazı dış mihraklıların dilimize dolattığı Türke Türkten başka dost yok bir millet sözünü ağzında geveleyenlere KAPAK OLSUN buradaki haber ve yorumlar da anlasınlar o barbar diye dışlatmaya çalıştıkları milletimin ne kadar seveni var.İNSAN OLAN İNSANA DOST OLUNUR.Bunun ırki dini cinsi söz olmaz.Ama Türk e Türk ten başka dost yok safsatına kanan saflar da söyletenler de kendilerini yoklasınlar bakalım ne kadar dostaneler!!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle