Haşmet Babaoğlu
Haşmet Babaoğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Yemekteyiz'i izledim, anladım: Çürüyoruz!

GİRİŞ 27.11.2008 GÜNCELLEME 27.11.2008 YAZARLAR

Medya dev bir endüstriymiş, reytingmiş, reklam gelirleriymiş, " insanlar bunu istiyormuş " falan filan...
Hepsinin hikaye olduğuna inanmanın eşiğindeyim.
Açık söylüyorum...
Televizyonlardaki bu kötülüklerin başka bir gerekçesi olmalı!
Hatta paranoyaklaştığımı bile söyleyebilirim.
" Reality show "ların (özellikle de yarışmalı olanlarının) yapımcılarının aslında gizli bir tarikatın üyeleri olduğundan ve korkunç bir gaye uğrunda çalıştıklarından kuşkulanıyorum.
Sanki hepimizi " İnsan "ın yüce amaçlara uygun düşmeyecek kadar alçak; samimi olamayacak kadar sahte ve berbat bir yaratık olduğuna inandırmak istiyorlar.
Anladım artık; " Reality Show "ları seyretmek demek, çürümek demek...
Çünkü seyrede seyrede beş para etmez ödüller için başkalarının manevi cesetlerini çiğnemenin normal bir şey olduğunu düşünmeye başlıyoruz.
Çürüyoruz; çünkü bu programları seyrederken kötülüğümüzle o kadar çok yüzleşiyoruz ki, bu durum giderek kayıtsızlığa dönüşüyor.
Geçen gece " Yemekteyiz " yarışmasını izledim.
Yalnız tadım tuzum değil, bütün huzurum kaçtı!
Yazıklar olsun!
En çok da dünyanın en normal şeyiymiş gibi dedikodu yapan, birbirini aşağılayan, hasetten çatlayan, acınacak hallerini yalanlarla örten yarışmacılara yazıklar olsun!
Şimdi baştan başlayayım derdimi anlatmaya...
Tv'de insanlar evlilik için yarıştırılıyormuş, ayıp!
Şimdi de işsizler iş bulmak için yarıştırılacakmış! Rezillik!
İyi de bütün bunların altında ne kadar pespayece de olsa bir tür çaresizlik var.
Peki bu " Yemekteyiz " yarışmasına katılanlar neyin peşinde? Yarışmacılara bakıyorum. Hiçbiri 10 bin liralık ödül için bunları yapacak insanlar gibi gözükmüyorlar.
O halde...
Bunca edepsizlik, bunca duygusal sadizm ve yıkıcı rekabet sonucunda ne elde edecekler?
Ekranda görünmüş olmanın ne idüğü belirsiz kazancı için mi bütün bunlar?
Sofra nedir?
İnsan sıcaklığıdır.
Berekettir.
Yalnız mideleri değil ruhları da doyurur sofra.
Düşmanları barıştırır.
Biliyorum; günümüzün hır gürü içinde kalabalık sofraların tadını çıkarmakta zorlanıyoruz.
Doğru! Ama sofra kurmanın ve yemeği paylaşmanın manevi değerini unutabilir miyiz hiç?
Asla... diyeceğim ya...
Unuturuz! Böyle programları seyrede seyrede unuturuz!
Tamam! Dünya kötüleşti!
Tamam! Hayat rezil bir yarışa döndü!
Hiç değilse sofrayı bu çirkinliğe alet etmeyelim bari!
Yemek yapmayı içgörüden ve kültürden yoksun bir böbürlenme malzemesi ve sofrayı paylaşmayı birbirimizi aşağılama ortamı haline getirmek bir " reality " ise...
Ben pes ettim!
Son notum da şu...
Bu programdaki bazı yarışmacılar yemek yaparken annelerine telefon edip pişirme tarifi için yardım alıyorlar.
O sırada bir anne de çıkıp...
"Kızım sakin ol veya biraz daha tuz koy" demek yerine ne zaman " kızım o saçmalıkta ne işin var " diyecek?
*****

Altyazı

Yaşlı İtalyan medya patronu Amerikalı genç kadını baştan çıkarmaya çalışmaktadır.
Vera: Nasıl para kazanıyorsunuz?
Kont Luppo: İletişimden...
Vera: Şu anda da iletişim içindeyiz ama...
Kont Luppo : Yani?
Vera: Benden bir şey kazanamazsınız! (James Toback'ın 2004 yapımı ilginç filmi When Will I Be Loved'dan anlamlı bir diyalog.)
Haşmet Babaoğlu - Sabah

YORUMLAR 13 TÜMÜ
  • alp eren 17 yıl önce Şikayet Et
    bu yazıda laiklikle alakalı bir pasaj yok. tamamen insani.... demek istediğim ortalıkta laik- laik karşıtı söylemler oluşturarak gerginlik yapmaya çalışan deve kuşları var. recep tayybin adamları onun direktifiyle hareket edip ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar. küçük emrah görünüp yine damardan vuacaklar akıllarınca..
    Cevapla
  • demokrat 17 yıl önce Şikayet Et
    laiklikle ne alakası var :). hey Allahım iyi bu ülke sözde de olsa laik bir sisteme sahip yoksa bizim yobazlara kalırsa önce kendilerini budayacaklar bindikleri dalları kesecekler! yahu laikçilik ne ki ? siz o kadar koyun musunuz da size birileri bir sistem adı verince onu her sorunun başı ilan ediyorsunuz? bugun arap ülkeleri bizden daha vahim durumda e ee? komunist ülkeler keza sabunu markette istedikleri kadar alabilmeye bile oyun oynadılar yahu! biraz dünyayı takip edin bu işler laiklikle şunla bunla alakalı değil para ile paraaaa!
    Cevapla
  • Atma Ziya 17 yıl önce Şikayet Et
    Günaydın.... Haşmet bey sizin bulunduğunuz piyasada çok sevdiğim tek isimsiniz. Yazılarınızı dikkatle takip ediyorum. Bunu farketmekte geç kalmışınız. hepimiz putperest olduk farkında bile değiliz. Bu eğitim sistemi maddeperest insanlar yetiştiriyor. biz islami kesimin sıkıntılarıda hiç yapana atılır değil. Gösteriş merakı biz müslümanlarıda yakalamış durumda farkında değiliz müslüman herşeyin engüzeline layık deyip geçiştiriyoruz
    Cevapla
  • sezai A.H. 17 yıl önce Şikayet Et
    İşte değerlere bağlılık bu!!!. Pek muhterem Haşmet Babaoğlu, ne güzel yazmışsınız. Ama laf dokundurduğunuz kişilerin yüzünün kızaracağını zannetmiyorum. Eğer öyle olacak olsa milyonların karşısında bu densizlikleri yapmazlar. Aklımın almadığı şey şu: Bunların çevresinde kendilerini eleştirecek hiç mi kimse yok, nasıl bakacaklar arkadaş ve eş dostlarının yüzüne. Allah ıslah etsin demekten gayrı birşey gelmiyor aklıma. İyi ki etrafımda böyle kişiler yok, yoksa kendimden de şüpheye düşeceğim. Allah korusun. Amin.
    Cevapla
  • ANTİLAİKÇİ MAYIN 17 yıl önce Şikayet Et
    LAİKÇİ SİSTEMDE İNSANIN FİYATI VARDIR İSLAMDA İSE DEĞERİ!. İslam ile laikçi sistem arasındaki farktır bu! İslamda insanların değeri vardır laikçi sistemde ise fiyatı vardır. Laikçi sistemde fiyatı olmayan insan, o sistemi reddeden insandır. Yoksa hepinizin fiyatı o programlarda olduğu gibi ortaya çıkar. O zaman da kızmaya hakkınız kalmaz.Demek ki neymiş:İslam ile laikçi sistem arasındaki farktır bu! İslamda insanların değeri vardır laikçi sistemde ise fiyatı vardır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle