Haşmet Babaoğlu
Haşmet Babaoğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Kurban ve Hz. İbrahim'i anlamak

GİRİŞ 08.12.2008 GÜNCELLEME 08.12.2008 YAZARLAR

Öyle bir adamdı ki, ateş onu ve kalbinin yüceliğini tanımış, yakmamıştı. Öyle bir adamdı ki, babasının yolunu ona saygıda kusur etmeden terk etmeyi bilmişti.
Öyle bir adamdı ki, ne güneşe ve yıldızlara kanmıştı ne de zalimin zulmüne boyun eğmişti.
Yeryüzündeki elçilerin "baba"sıydı.
Öyle yazıldı, öyle söylendi hikâyesi...
Bugün onu, yani Hz. İbrahim' i hatırlatacağım size...
Neden?
Kısaca anlatayım.
Yıllar önce Yeni Yüzyıl'da yazmaya başladığımdan bu yana Kurban bayramlarında farklı yazılar kaleme aldım.
Kurban geleneğini güncel bir bakışla ele almaya karşı çıktım.
"Bu uygulama çağdışı bir şey" diyenlerle "bu uygulama özünde sosyal yardımlaşma-dayanışmadır" diyenlerin kısır tartışmasına girmek yerine insanlığın binlerce yıllık serüvenine eğilmeyi tercih ettim.
İlk yazılarımda bu geleneğin bütün toplumlar için geçerli antropolojik özelliklerinden söz ettim.
Sonraki yıllarda ilahi dinlerin öyküsünü ele aldım.
Mesele inanıp inanmama meselesi değildi.
Mesele binlerce yıllık anlatıların boş yere ortaya çıkmayacağını bilmekteydi!
Her şeyden önce...
Kurban edimi üzerine bütün öyküler bugün giderek unuttuğumuz kurban adabı nın aslında kurban âdeti nden çok daha önemli olduğunu bize gösteriyordu.
Şimdi sıra Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etmeye kalkışmasının ardındaki hikmeti anlamaya geldi.
İlahiyatçı değilim. Şükür, onların yapabileceği bir işe kalkışacak kadar kendimi kaybetmedim.
Hayır! Sıradan bir okur yazarın zihni ve görmüş geçirmiş bir kalbiyle yaklaşacağım Kur'an'daki anlatıya.
Yer dar! Biraz hızlı gideceğim elbette.
Ve Ali Şeriati'nin analizini yedeğime alarak çıkacağım bu yola!
Ne istendi Hz. İbrahim'den?
Oğlunu kurban etmesi, "boğazlama"sı istendi.
Hak yolunda kendi canını defalarca feda etmişti oysa Hz. İbrahim...
Hiç duraksamadan, gözünü kırpmadan hem de...
O halde İsmail'den vazgeçmesi ne anlama gelirdi?
Ondan " sevdiklerinden " vazgeçmesi isteniyordu.
Çünkü insanı yeryüzüne bağlayan canından çok sevdikleriydi.
İbrahim müthiş bir yol ayrımındaydı.
Yıllar boyu dualarla, dileklerle oğlunun yolunu beklemişti. Ona çok düşkündü!
Tam bu noktada Dr. Şeriati "İsmail'i kurban et" emrinde düz anlama değil derin anlama bakar ki, haklıdır. ("Nefsini öldür"deki öldürmek gibi...)
Sonra İsmail'i de bir özel addan çok bir sıfat olarak görmek gerektiğini söyler.
Bence haklıdır Şeriati, çünkü kurban olayının " öz "ü tam da bu noktadadır.
Dönelim öyküye...
Her zaman Allah ne derse onu yapan Hz. İbrahim şimdi ne yapacaktır?
Bu buyruk karşısında teslimiyetin gücü babalık hazlarından daha mı hafif kalacaktır?
İblis girer araya.
Hz. İbrahim, zorlanır, düşer, kalkar...
Sonunda vakit gelir. Allah'ın emrine uymaya karar verir.
Ah, İsmail! Babasının çektiği sıkıntı nasıl da üzer onu! Boynunu uzatıverir.
Fakat bıçak!..
Orada çırılçıplak...
Orada apaçık biçimde kesmez bıçak.
İbrahim kızar, yere çalar bıçağı!
Ve birden bir koyun belirir.
Müjde ve mesaj gelir.
"Ey İbrahim sen emri yerine getirdin. Allah kurban edesin diye bu koyunu gönderdi."
O gün de...
Bugün de...
Fakat belki de en çok bugün...
Ne anlama geliyor kurban?
Bunu anlamak için iki soruya cevap vermek gerek.
Bir... Hz. İbrahim olabiliyor musun? Yoksa kuru bir örf adet takipçisi misin?
İki... Senin İsmail'in ne?
Ali Şeriati şöyle açıyor bunu: "Başkasının bilmesine gerek yok, sen ve Allah bilsin yeter! Senin İsmail'in karın, kocan, mesleğin, şöhretin, servetin, gücün, makamındır belki..."
Yoksa Şeriati'nin dediği gibi...
"Yalnızca kesmiş olmak için koyun kesmek kasaplıktır!"
(Meraklısı için önemli not: İranlı düşünür ve sosyolog Ali Şeriati'nin söz konusu analizi Hacc adlı çalışmasında yer alır.)
Haşmet Babaoğlu - Sabah

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • Yaşar Şan ( Erzurum - Hınıs ) 17 yıl önce Şikayet Et
    TEŞEKKÜRLER..... Geçmişte de güzel bir yazınızı okumuşum, ismi "SELAM O EŞSİZ YETİME" Bundada Hz.Peygamber (s.a.v)'i anlatmıştı. Arkadaslarım o yazısınıda bulup okumalarını rica ediyorum.Selamlar.
    Cevapla
  • fahrettin mert 17 yıl önce Şikayet Et
    teşekkürler. sayın Haşmet Babaoğlu bu güzel yazınız için çok teşekkür ederim.Gerçekten kurbanı çok güzel anlatmışsınız.
    Cevapla
  • mehmet kara 17 yıl önce Şikayet Et
    Eyvallah Babaoğlu. yazı için teşekkür ederim evvela sizler gibi insanların bu tarz yazıları gerçektende çok kıymetli .Rabbim sayılarınızı artırsın
    Cevapla
  • yılmaz ergez 17 yıl önce Şikayet Et
    Yazı Güzel ama!!!. yazıyı beğendim fakat neden Hz. İbrahimin hayatından bahsederken ( ki kuranda da geçmektedir) öykü ya da hikaye diye bahsedilmiş bunu anlamadım. anlatılanlar tamamen gerçek olup yaşanmış olaylardır. bunlar insanlar kendine pay çıkarsın diye uydurulmu olayar değiller ki. bunlar bilerek yapılmış hareketlerdir. ara ara serpiştirilip insanların kafalarını karıştırmak için yapılıyor. kaş yapayım derken göz oyuluyor.
    Cevapla
  • semih sessiz 17 yıl önce Şikayet Et
    Çok Güzel Bir Yazı. "Bir... Hz. İbrahim olabiliyor musun? Yoksa kuru bir örf adet takipçisi misin? İki... Senin İsmail'in ne?" Ve ondan koşulsuz vazgeçebiliyor musun? Bu iki sorunun cevabını verebilsek müslümanlar olarak inançla ve hayatla ilgili sorunumuz kalmazdı. Babaoğlu'nun kalemine sağlık.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle