Haşmet Babaoğlu
Haşmet Babaoğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Zeytindağı'nı bin kere okusalar, anlamazlar

GİRİŞ 12.01.2009 GÜNCELLEME 12.01.2009 YAZARLAR

Ben bu satırları yazmaya başladığımda İsrail'in Gazze saldırısında öldürülen Filistinlilerin sayısı 800'ü aşmıştı. Nitekim İsrail silahları ambulansları, hastaneleri, ilkokulları ve Gazze'ye yardım götüren BM konvoyunun şoförünü vurduğu için artık Batı kamuoyu da İsrail'e karşı açık cephe almaya başladı.
Fakat bakıyorum da...
Bizim medyanın bazı yıllanmış kalemleri var ki...
İsrail'in kanlı operasyonunu kınayan iki kelime olsun yazmamak için...
Filistin'i savunur görünmemek için...
Bin dereden su getiriyorlar.
Kim bilir neden?..
Geçen gün böyle bir " duayen " yazarımız da (nezaketten uzak kaçacak ama adı lazım değil, çünkü mesele özünde kişisel değil) köşesinde Başbakan'ın İsrail'e sert çıkışıyla dalgasını geçiyor ve " bak, Arap devletleri seslerini hiç çıkartıyor mu? " diyordu.
Son söz olarak da " O Araplar ki..." diye imalı bir not koyup okurlarına Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı'nı okumalarını ve deyim yerindeyse Cemal Paşa'yı örnek almalarını öneriyordu.
Bir kez daha anladım ki, Atatürk'ün Cumhuriyet'i İttihatçıların elinden kurtarmak için gösterdiği zorlu çaba aslında bizim medyanın duayenlerini hiç etkilememiş!
Onlar lafta Atatürkçü, özde İttihatçı...
O yüzden Zeytindağı'nı falan doğru anlamaları da imkânsız.
Ne okurlarsa okusunlar, halklara karşı içlerindeki nefret, güç ilişkilerine karşı duydukları hayranlık ve tarih "ezberleri" hiç bozulmuyor!
Peki nedir Zeytindağı?
Özetleyeyim.
Falih Rıfkı Atay I. Dünya Savaşı'nda Cemal Paşa'nın emir subayı olarak Suriye ve Kudüs'te bulunmuştu. Adını Kudüs'teki tepeden alan kitabında o günlerde yaşadıklarını hikâyeleştirir Falih Rıfkı.
Bu kitapta "Filistin'i casus yuvasına çeviren ve İngiliz torpidolarıyla haberleşen Yahudiler", Arap milliyetçiliği ateşini yakan Hıristiyanlar ve daha pek çok şey anlatılır. Arapların Osmanlı ordusuna karşı ikircikli yaklaşımına, zaman zaman ihanete varan davranışlarına değinilmez mi?
Değinilir. Bazı yerlerde de Arap eşrafının Cemal Paşa'nın şiddetinden çok çektiği açık açık dile getirilir; Araplara karşı kullanılan yöntemler de pek onaylanmaz.
Bir yerde şöyle der: " Filistin için tehcir, Suriye için tedhiş ve Hicaz için ordu yöntemini kullandık ."
Ama hepsi bir yana, Falih Rıfkı'nın bu kitapta asıl gözümüzün önüne serdiği şey İngiliz ve Alman emperyalizmlerinin tezgâhları arasında sıkışmış kalmış "Türk askeri" ve İttihatçı yönetimin aymazlığıdır.
Beni kitapta fena çarpan bir anekdotu buraya alıp sizinle paylaşmak isterim.
"Bir gün Falkenhein'ın bir küçük subayının Şam'da gözüne kestirdiği binayı keyfinin istediği gibi zaptettiğini haber aldık. Patrikleri, Arap emirlerini, şeyhleri sıra sıra karşısına dizen sonsuz nüfuz sahibi Cemal Paşa, bu küçük subaya dert anlatmakta yenilmez güçlükler içine düşmüştü.
Paşa'nın aşınmaz mermerden sandığımız o kudret ve gururu küçük bir Alman subayının fiskesiyle alçı gibi çatlamıştı .
Bir düşüşün acı yasını ilk defa bu çatlaktan görmüştüm."
Neler neler var Zeytindağı'nda...
Mesela Halide Edib'in Suriye, Lübnan gezisi sırasında neden bazı İttihatçıların elini sıkmadığı konusu...
Mesela Süveyş Kanalı bozgunu...
Okumalı gerçekten de...
Ama ezberleri unutarak!
***

Ayna

Bilgelerin metaneti denilen şey huzursuzluklarını kalplerine gömmüş olmalarıdır.
CAMILLE LAURENS
***

Altyazı

Genç adam: Bu Suzy! İlk kız arkadaşım ve bu ilk ayrılışım!.. Her şeyin bir araba kazasına benzeyeceğini hiç düşünmemiştim. Frenlere abandım ve duygusal bir çarpışmaya doğru sürükleniyorum.
(Sean Ellis'in 2004 yapımı hoş özellikler taşıyan bağımsız sinema örneği Cashback adlı filminden...)
HAŞMET BABAOĞLU - SABAH

YORUMLAR 5
  • ilhan gür 16 yıl önce Şikayet Et
    Tebrikler. Haşmet Abi ! Tebrikler. Sizi arasıra spor yorumlarından dinlerdim. Güzeldiniz. Ama bugün böyle bir konuda bu kadar güzel tesbitlerinizle sahanız dışında sizi okumak size karşı hayranlığımı artırdı. Adınız ve soyadınız zaten asaletinizi ifade ediyor. Adınız Haşmet, soyadınız BABAOĞLU. Daha ne olsun yani. Ağzınıza sağlık
    Cevapla
  • Mehmed Mustafa 16 yıl önce Şikayet Et
    Ana babalarının ve milyonlarca atalarının Avrupalı katillerine sempati besleyen mahvolmuş nesiller!. Ruslar ve Hıristiyan Balkan milletleri, sonra da İngilizler, Fransızlar ve diğer Avrupalılar yani düvel-i muazzama bizim milyonlarca insanımızı öldürdü Osmanlı'nın son yüzyılında ve cumhuriyetin ilk döneminde. Rusya en çok Türk kanı üzerinde yükseldi. Araplar ise Birinci Dünya Harbinde bile çoğunlukla Osmanlı tarafında savaştı. Bizim İttihatçı politikacılarımızın Araplara çok çektirmesine rağmen "ihanet" çok küçüktü. Ama bugünkü Batıcı nesiller ana babalarının katillerine sempati duyuyor! Ne fecîdir ya Rab!
    Cevapla
  • tamer dağlar 16 yıl önce Şikayet Et
    ezberler ve ezberletilenler. arap deyince hemen bizi bunlar 1. dünya savaşında arkadann vurdu diyeneler nedense söz konusu batılı özellikle de ingiliz olunca bunların sadece çanakkale de 250.000 gencimizi öldürdüğünü söylemez... ya da maraşta sütçü imam, izmirde hasan tahsin araplara mı isyan ettiler? ne iki yüzlü bir yaklaşım... ne sırıtan bir bahane... ezberci arap düşmanları, el altından israilin yüceliğini, yenilmezliğini ezberletmeye çalışıyorlar... israilin tek şansı islam tolumunda yarattığı ayrılık... yoksa tükürseler boğulur
    Cevapla
  • mustafa yavuz 16 yıl önce Şikayet Et
    Sayın editör teşekkürler,sayın Babaoğlu teşekkeürler... " Filistin için tehcir, Suriye için tedhiş ve Hicaz için ordu yöntemini kullandık ." Her şey bu iki satırda gizli.Mustafa Armağan da;"Cemal paşa:21 Ağustos 1915'te 9 kişi, 6 Mayıs 1916'da ise 21 kişi idam etmişti.Suriye, Filistin ve Lübnan'dan Anadolu'ya, erkek, kadın ve çocuklardan oluşan yüzlerce aileyi kapsayan sürgün etmiş ve bu kimseleri iki yıl boyunca yoksulluk ve hakarete maruz bırakmıştı."demiştir.Dahası da var Kadir Mısıroğlunun Filistin Dıramı isimli eserinde.
    Cevapla
  • 7_DeadLY_SiN 16 yıl önce Şikayet Et
    haklısın haşmet abi. o "duayen"ler bu ülke için çalışanlar değil zaten
    Cevapla