Haşmet Babaoğlu
Haşmet Babaoğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

14 Şubat'ta neyi sevmiyorum?

GİRİŞ 13.02.2009 GÜNCELLEME 13.02.2009 YAZARLAR

Yıllardır böyle... 14 Şubat yaklaştıkça içimde bir bıkkınlık ve gıcıklık duygusu oluşuyor.
Neden peki?
Doğrusu Sevgililer Günü'nün kendisi mi, yoksa Sevgililer Günü üzerine kopartılan bu saldırgan şamata mı beni rahatsız ediyor, artık pek emin değilim.
Bazıları "yılın her günü sevgililer için bayram, bir gün de neymiş" diye bu kutlama ortamına karşı çıktığımı düşünüyor.
Hayır!
Olur mu hiç!
Sevgililik dediğiniz ne şurup şerbet, ne şölen şenlik!
Sevgililik ne sıradan flört, ne alışkanlığın pençesinde kavrulup gitmiş beraberlik!
Sevgililik ayrı bir dünya, ayrı bir zaman anlayışı!
365 günü görmez ki gözü aşkın, bir günün hesabını yapsın!
O hep kendi " an "larının peşindedir.

14 Şubat'larda benim anlayamadığım şey başka!
Bir kere öteden beri sevgililik denen bu çok özel şeyin kamusal bir kutlamaysa malzeme olmasına akıl erdiremem.
" Geldi 14 Şubat, neşeyle dolduk; hediyemizi aldık, restoranları doldurduk " atmosferini ve bunun toplumca paylaşılmasını anlamam.
Sevgili olmanın müsamereye dönüştürülmesini kabullenemem.
Fakat artık bütün buralardan geçtim.
Hem zaten belki de abartıyor, yanılıyorumdur.
Kaldı ki, 14 Şubat'larda çiftlerin sevgiliymiş havasına girmesinde ve bu sayede " sevindirik " olunmasında bir hikmet, bir ibret olduğunu düşünmeye başladım.
Kimbilir kaç kişi tam o gün, o sırada gerçek sevgililiğin sihrini ve değerini kavrıyordur..
Ki, bu dahi az buz şey değil.

Ama...
Lahmacuna kalp biçimi verdiren, oyuncak köpeğin sırtının üzerine kocaman bir kalp yerleştirten, ağzını silmek için kırmızı kâğıttan peçeteler, yastığın tam ortasına pembe bir kalp konduran çarşaf yastık nevresim takımları, uçuşan öpücüklerle süslü kahve fincanları üreten sistem...
Pek ünlü bir fırının yılın bütün günlerinde sattığı o güzel kurabiyeleri, çatal çöreği, muffinleri birden bire " Romeo Jülyet tatları " diye sunmasına neden olan sistem hani...
Sinekten yağ, sevgililikten kazanç, en güzel aşk şiirlerinden reklam sloganı çıkartan sistem var ya...
Bu kadar üzerine üzerine gidince aşkın meşkin...
Aslında sönüp, pörsüyüp çürüdüğü gerçeği umurunda mı? İşte bu beni bitiriyor!

***

Aşkla öpersen...
Etrafta aşk, sevgi sözcükleri bu kadar uçuşuyorsa...
Bu kadar kızıp bozulurken bile sık sık lafı 14 Şubat'a getiriyorsam mesela...
Cemal Süreya'nın güzel mi güzel, hem coşkulu hem kırgın şiiri " Aşk "tan şu dizeleri hatırlamanın tam zamanıdır.
"Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu / İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük."
Başka türlü severim bu dizeleri.
Çünkü gündelik hayatın bütün sevme ve ilişki kurma biçimleriyle aşk arasındaki derin farkı hiç çaktırmadan ortaya koyar.
Aşk, popüler kültürün bütün yanıltmalarına karşın " tatmin olma " modeli üzerine kurulu bir arayış ve duygulanım değildir. (Bkz. Adam Phillips, Darian Leader, Joel Kovel, vd.)
Aşk, tatminsizliğinden geçinir.
Severek öpersen "hah" dersin, oldu! Seversin öpmeni ve öptüğünü, doyarsın.
Oysa aşkla öpersen...
Güzeldir fakat hep eksik kalır.

***

Net Gezgini
Mutlak Töz. Felsefe ve siyaset ağırlıklı değerli bir blog. http://mutlaktoz.wordpress.com  
Tek Satır. Dünya ve Türkiye üzerine hızlı, net ve uzmanlık temelli bilgiler. www.teksatir.com  
Dipnot Kitap Kulübü. Derinlikli kitap tanıtımları, incelemeleri. www.dipnotkitap.net  

HAŞMET BABAOĞLU - SABAH
hasmet.babaoglu@sabah.com.tr

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • sütlü nuriye 16 yıl önce Şikayet Et
    ben 14 şubat'ın kendisini sevmiyorum... 14 şubatta ise sevdiğim çok şey var..çünkü onları 13 şubatta da seviyordum..15 şubatta da seveceğim.. rant mant denilen şey işte bu yazıyı okumama neden oldu..e yazar da nasibini almış oluyo işte 14 şubattan şöyle en hasır altından..hadi size happy valentine's day!!
    Cevapla
  • v.k 16 yıl önce Şikayet Et
    sevmek.... onsuz olamayacağını sürekli tekrarlamaya başlarsın, yaşam ikiye ayrılmıştır senin için, onunla geçirdiğin anlar, onsuz geçen anlar.. anlamlı olanlar ve yaşamdan silebileceğin kadar anlamsız olanlar. onunla geçirdiğin her an vazgeçilmez olmaya başlamıştır, içinde ölümsüzlük ateşleri yanmaya başlar..sanki, yaşam bir tuvalın üzerindeki desenler gibidir ve o siyah ve beyaz gibi vezgeçilmez, yokluğu ölümcül bir renktir. sanki ölümün sessizliği gibidir, fırtınanın rüzgarı, denizin tuzlu mavisi, yaranın acısı gibi
    Cevapla
  • güven kurtul 16 yıl önce Şikayet Et
    Güzel kıyaslama. "Severek öpersen "hah" dersin, oldu! Seversin öpmeni ve öptüğünü, doyarsın. Oysa aşkla öpersen... Güzeldir fakat hep eksik kalır. " Güzel bir kıyaslama yapmış-sevgi-aşk arasında. Fakat hangisinin ehven olduğunu sorsak ne derdi acaba?
    Cevapla
  • AliMali02 16 yıl önce Şikayet Et
    Psikolojik rahatsızlık. Aşk bir hastalıktır, görüş açısını daraltır, göze perde iner. Ta ki herşeyin farkına varana kadar, o zaman da büyük bir isteksizlik hissi haiz olur bu sefer o peşini bırakmaz. Aşkın abartılısı insanı illaki sarsar ister kavuş ister kavuşama, sonu çok iyi değildir.
    Cevapla
  • çelebi a 16 yıl önce Şikayet Et
    kapital bir gün oldu. sadece o günü fırsata çevirmeye çalışan insanlarla doldu anlamı olmayan bir gün halini aldı. anlamsızlaştı.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle