Militer laiklik, Cengiz Han, 1930'lar Türkiyesi...
Ne zaman bize özgü laiklik hakkında konuşmaya başlasak...
Konu mutlaka "Avrupa Aydınlanması"na, Fransa modelinin örnek alınmasına ve Batı'nın diğer ülkelerinde görülen sekülerizmin farkına gelip dayanır.
Doğrudur!
Ama Türkiye'nin resmi laiklik algısıyla askeri vesayet arasındaki sıkı bağa baktığımızda iş değişir. Sürekli Fransa modeline gönderme yapmak bu bağı açıklamakta zorlanır.
Soru şudur: Asker laikliğin bekçisi midir, yoksa "ta kendisi" midir?
***
Şimdi bu soruyu aklımızın bir köşesinde tutarak...
Gelin, Sadık Albayrak'ın Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk dönemindeki fikir tartışmalarına dair çok ilginç belgeler içeren yeni kitabı "Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar"ın 169. sayfasını açalım!
Orada, "İslamcılıkta sonun başlangıcı" başlıklı bölümde Zeki Velidi Togan'la Muallim Cevdet arasındaki tartışma anlatılıyor.
Ama asıl çarpıcı olan şu nokta...
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Haşmet Babaoğlu - Sabah