Güneşi Gördüm...
Ben onları Şişli’de, Beyoğlu’nda, Kadıköy iskelesinde görüyorum.
Yaşları 6-8 arası çocuklardır onlar.
Kışın ayazında, çıplak ayaklarında lastik terliklerle.
Kimisi sakız satar, kimisi kâğıt mendil.
Üşümüş kirpikleri, sis inmiş gözleriyle, yalnızlığın resmi gibi bakarlar insana.
Fazla konuşmazlar.
Ben onları gördükçe utanırım!
2009 Türkiyesi’nin fotoğraflarıdırlar onlar... Parklarda, otobüs duraklarında, vapur iskelelerinde.
İzmir’e her gidişimde Kordonboyu’nda, Basmane’de.
Ankara’da Ulus’ta, Kızılay’da...
Yaşamın derin sularında değillerdir. Gözlerinde umut ışığı yoktur.
Kimileri suça yönelir, kimileri yönelmez.
Kimileri okula gitmez, kimileri gider.
Gecenin sesi olurlar bazen.. bazen sessiz bir çığlık hiç bilinmeyen.
Batman’da genç kızlar intihar eder...
Yüreklerine sakladıkları aşklarını söyleyemeden!
Onların duyguları, onların sevgileri, onların yaşamları...
Kaçımız biliriz Kürt kızı Berivan’ın öyküsünü, Necla’nın yaşadıklarını...
Adına “Töre” denilen o vahşeti!
Bir kış akşamı Diyarbakır’ın Lice ilçesinde karların üzerinde... Batman’ın o çamurlu sokaklarında kanlar içinde.. yatarken bulunur soğumuş bedenleri.
***
Bir başkadır Fırat’ın doğu yakası...
Mahsun Kırmızıgül “Güneşi Gördüm”de bizi anlatmış...
Hepimizi!
Kimileri filmi “nabza göre şerbet” diye eleştirse de, ben bizi gördüm “Güneşi Gördüm”de.
Altan Erkekli’nin, Ali Sürmeli’nin, Cemal Toktaş’ın, Hande Subaşı’nın, Itır Esen’in, Cezmi Baskın’ın, Menderes Samancılar’ın, Nurseli İdiz’in, Erol Günaydın’ın ve diğerlerinin oyun gücünü.
Devleti... Örgüt üyelerini... İnsan tacirlerini...
Öfkeyi, sevgiyi, yaşamı!
O zorunlu göçü... Yakılan köyleri...
Diyarbakır sokaklarında dolaşan binlerce çocuğu...
Batman’daki kızları...
İkiyüzlülüğü, yalanı dolanı yaşam biçimi sanan, etik değerlerden yoksun, gerçekleri göremeyen bir toplum olduk.
Elbet bu yurt bu topraklar bizim, hepimizin...
Sevgiyi örmek, yaşamı çoğaltmak zor mudur o kadar?
Çocukları sevmek, gökyüzüne uçurtmaları salmak, onlara eğitim vermek zor mudur dostlar, zor mudur?
Asker mektubu bekleyen anneler, yavuklular, eşler, kardeşler, sevgililer...
Zor mudur bu savaşı bitirmek?
Bir annenin gözyaşı, bir kadının çocuklarıyla babalarının tabutuna sarılıp ağlaması...
Zor mudur “Artık yeter” demek, zor mudur?
Sevmek, sevilmek... Acılarla yaşamamak...
***
Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur!
Yaşadıklarımızdan, acılarımızdan, hüzünlerimizden ders almak gerek.
Uzun uzun bakmak gerek Fırat’ın doğu yakasına.
Ölseler bile Ahmed Arif’i, Musa Anter’i, Yılmaz Güney’i, Ahmet Kaya’yı anlamak gerek.
Boşaltılan, yakılan köyleri, ormanları.
Binlerce yıllık bir tarihi ve kültürü.
Mezopotamya’yı, İyonya’yı, o güzelim söylenceleri...
Ayı, yıldızları, güneşi...
Türkülerimizi, şarkılarımızı, şiirlerimizi.
Söyleyin çok mu zordur insanı sevmek; tarihle ve kültürle yaşama sımsıkı sarılmak.
İçimizi delik deşik eden acılardan sıyrılmak.
Gerçekleri görebilmek!
Oturup bekleyecek miyiz?
Susacak mıyız?
Bir şeyler yapmalıyız.. haykırmalıyız, korkmamalıyız!
Gecenin türküsünü söylemeliyiz ilkyazı beklerken...
Artık acılarımızdan sıyrılmalıyız.
O kapkara bulutlar dağılmalı, güneş yükselmeli Sümbül Dağı’nın ardından.
Malabadi Köprüsü’nde okuldan dönen çocuklar yarınlara umutla bakmalı.
Tunceli Ovacık’ta, Munzur kıyılarında türkülerimizi söylemeliyiz, Hasan Hüseyin’in şiirlerini okumalıyız.
Fırat da bizim Kızılırmak da, Dicle de bizim Gediz Irmağı da.
Hakkâri’deki çocuklar da bizim Edirne’deki çocuklar da...
Var mısınız yarınlara?
Yaşama dair, aşka dair, sevgiye dair, barışa dair, emeğe dair!
Var mısınız güneşi görmeye?
Hikmet ÇETİNKAYA - Cumhuriyet
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
-
tayfur koç 16 yıl önce Şikayet Et.. cumhuriyet gazetesinde böyle bir yazı çıkmasından dolayı mutlu oldum.Beğen
-
cem tural 16 yıl önce Şikayet Etsevdanın adresi belli değil. sayın çetinkaya başlıkta ki kitabınızı yıllar önce okumuştum çok da beğenmiştim yazılarınızı o kitabın yazarı güneşi çok önceden görmeliydi diye düşünüyorum umarım yeni bir kitap için yazmamışsınızdır bu yazıyı çünkü o çocuklar belki yaşamlarının sonuna kadar güneşe bakıp da görmeyecekler NEDEN DERSİNİZ ACABABeğen
-
veysi öztep 16 yıl önce Şikayet Etömur. allah uzun versinde görmek istemedigin seyleri görmeden gitmessin insallah.........Beğen
-
lokman aslan 16 yıl önce Şikayet EtGüneşi kim engelliyor?. Güneşe bulut olan Cumhuriyet gazetesi ve zihniyeti. Bulut şeffaflaşırsa güneş görülebilir.Beğen
-
kerim kerimov 16 yıl önce Şikayet Etönce ahlak. ey çetinkaya milli ve manevi değerlerle barışmadan güneşi görsen ne olur,insanları birbirine şevkatli,merhametli,sevecen hale getirmek için islamın maneviyat potasında yoğrulmamız gerekir."merhamet etmeyene merhamet edilmez" " kişi kendisi için istediğini din kardeşi için istemedikçe gerçek mümin olmaz" hadisi şerifininden belirttiği gibi, gerçek uhuvvet islam la olur..maneviyattan yoksun sevgi,barış,hoşgörü ölü doğmaya mahkumdur..örnekleri günlük yaşantılarda mevcuttur..Beğen