Silahlar sussun, oturup konuşulsun...
Demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görmek, özgürlükleri çoğaltmak bu ülke insanının yararına değil midir?
PKK terörünü durdurmak için adım atmak hepimizin görevidir.
Sağcısı solcusu, liberali muhafazakârı gerçekten Türkiye’nin var olan sorunları karşısında birlikte hareket edebiliyorlarsa Meclis’te grubu bulunan DTP’yle ilişki kurmaktan çekinmemelidir.
Demokrasi bilincinin geliştiği, bireyin özgürce düşüncesini ifade ettiği toplumlarda oturulup konuşulur, tartışılır.
Sonuca böyle varılır!
DTP’nin düşünceleri belli, PKK’ye bakış açısı ortada...
DTP Meclis’e gökten zembille inmedi.
Demokratik bir seçim sonrası, bağımsız milletvekili seçilenler DTP’ye geçip grup kurdu.
DTP’li milletvekillerinin düşünceleri size ters gelebilir...
Halkı temsil eden,Türkiye’nin dört bir yanında il, ilçe örgütlerini kuran, 2.5 milyon oy alan bir siyasi partiyi görmezden gelemezsiniz.
Sözüm Tayyip Bey, Deniz Bey ve Devlet Bey’e...
Demokrasi; farklı düşüncelerde de olsanız oturulup konuşulan, tartışılan bir rejimdir.
Demokrasinin belli başlı özelliklerinden biri diyalogdur.
Demokrasiler salt çoğunluğun değil, azınlığın da haklarını, özgürlüklerini korur.
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, günlerdir Başbakan Erdoğan’la görüşmek istiyor ama bir sonuç alamıyor.
Peki nerede kaldı halkın iradesi?
Başta belirttim, yineleyeyim:
“DTP gökten zembille Meclis’e inmedi!”
Halkın oyuyla Meclis’e girdi.
***
Kimse demokrasi ve özgürlük üzerine nutuk atmasın!
Daha önceki yazılarımda altını çizdiğim gibi “DTP’yi yok saymak” Türkiye’ye hiçbir yarar sağlamaz.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “tarihi fırsat” dediği diyalog önerilerine Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli de tıpkı Başbakan Erdoğan gibi sıcak bakmıyor.
Bu ülkeyi yöneten ve yönetmeye aday siyasi partilerin yöneticileri, milletvekilleri “Kürt sorunu”na çözüm bulmak istiyorlarsa “diyalogdan” yana olmalıdırlar.
Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler bugüne değin olumlu bir sonuç vermedi?
Akan kanın durması gerekiyor...
Dağda vurulanlar da şehit olanlar da bizim çocuklarımız değil mi?
Her konu tartışılmalı, konuşulmalı...
Abdullah Gül’ün “tarihi fırsat kaçırılmamalı” söylemiyle neye işaret ettiği konusunda, henüz bir açıklama gelmedi.
Bana göre tarihi fırsat, PKK’nin giderek yalnızlaşıp gücünü yitirmesi.. Kuzey Irak’ta eskisi gibi destek bulamaması.. Bölge insanının da “artık kan akmasın” demesi...
Elbet PKK koşulsuz olarak silahı bırakacak, dağdan inecek...
DTP’liler “Silahların susmasını istiyoruz” diyor ama iktidar ve muhalefet hiçbir konuda anlaşamadıkları halde bu konuda hemen uzlaşıyorlar:
“Biz size inanmıyoruz!”
Burada yapılacak şu olmalı:
“O zaman gelin oturup konuşalım ve tartışalım. 25 yıldır akan kan dursun. PKK koşulsuz olarak silah bıraksın. Bunun arkasından af gelir, kültürel kazanımlar sağlanır.”
Kürt sorununun çözümü TBMM’den geçer!
ABD’nin ve AB’nin çözüm önerileriyle bu iş yürümez!
Önce oturulup konuşulmalı ve tartışılmalı tüm ayrıntılar.
Bu öyle zor bir konu değildir!
Biz birbirimizi tanırız...
DTP, Kürt kökenli yurttaşlarımızın oylarını almış bir siyasal oluşumdur.
Onları dışlamayıp ortak bir çözüm arayışına girmeliyiz.
***
Toplum olarak tartışmaktan kaçınıyoruz; tartışmayı kavgaya, çatışmaya dönüştürüyoruz.
Artık kan gölünde siyaset yapmanın zamanı çoktan gelip geçti.
Toplumsal barışa giden yol diyalogdan geçer.
Sözüm DTP’lilere...
PKK’yle aranıza mesafe koyun, bir kez olsun “PKK terör örgütüdür” deyin.
Silahlar sussun, dağdakiler insin, teslim olsun!
Barışın, kardeşliğin tam zamanıdır haziran!
Hikmet çetinkaya - Cumhuriyet
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
-
Salih Serbes 16 yıl önce Şikayet EtBir HiÇ klasiği. yazıdaki halkın oyu, diyalog, dtp gökten zembille inmedi bizim insanlarımız seçti gibi lafları okuyunca gözlerim yaşardı.bir tarafta onbinlerce insanın ölmesine yıllarca devletin kaynaklarının vakumlanıp silahla mücadeleye aktarılmasına sebep olmuş TERÖR sorunu, diğer tarafta daha kimsenin burnunu kanatmamış olan malum irtica meselesi.bu samimi diyalogcu ve demokratik yaklaşımınızı her kulvarda görmek isteriz hikmet efendi.Beğen
-
ali demir 16 yıl önce Şikayet Etkaleminize sağlık. bu kadar insanın dağa çıkması hem de er geç öldürüleceğini bile bile hiç mi düşündürücü değil? bir cehalet sorunu olarak görüldü başta; ama şimdi en çok üniversite gençliği dağa çıkıyorsa bunun izahını nasıl yapacaksınız? Ahmet KAYA kürtçe bir şarkı ve bu şarkıya klip çekeceğim dediğinde kendisine yapılan zulümden daha büyük bir zulüm var mıdır? tek çözüm oturup konuşmak, hani insan konuşa konuşa anlaşırdı.Beğen