Bir Dalga Suya Düşünce...
Lavların dibinde bir menekşe gülmeye başlıyor sanki...
Güneş pırıl pırıl mavi göğün içinde. İlkyazın habercisi nisanın ilk günleri...
Saatin ilk gittiği yerde, bir dalganın suya düştüğünü görüyor gibiyim.
Seferhisar’dan Sığacık’a sapıyor, narenciye bahçelerinin arasından geçiyorum...
Oysa ilkyazın göz kırptığı bir İstanbul’dayım...
Sardunya çiçeklerini özlüyorum, badem ağaçlarını, Datça’nın o güzelim koylarını, Mesudiye’yi...
Köyceğiz Gölü kıyısında dolaşıyorum, Fethiye’de Ölüdeniz’de, Kaş’ın sokaklarında...
Aydınlık, ben, çiçek ve su!
Moskova metrosunda patlayan bombalar...
Canlı bombaların kadın olduğu açıklandı... Büyük olasılıkla Kafkas kökenli ve adları “Karadullar!”
Can Dündar’ın değindiği gibi Lübnan’dan Sri Lanka’ya, Çeçenistan’dan Keşmir’e değin rastladığımız intihar saldırılarının nedeni genel kanının tersine din değil...
Saldırıların yüzde 95’i işgalci güçleri sindirmeye yönelik!
Umutlarını yitiren, ölümü göze alan kadınlar, çocuk yaşta kızlar...
Bile bile ölüme gidiyorlar!
Filistin’de de gördük intihar eylemcilerini, Irak’ın işgalinden sonra Bağdat’ta da...
Onların çocukluk düşleri, kan ve gözyaşının ırmağında yitip gitti.
Umutları, darmadağın oldu, işgalci güçler yüzünden.
Sevmeyi ve sevilmeyi unuttular.
Hayatın pırıl pırıl salkımını göremediler!
Yoksulluğun orta yerinde, hastalanan çocuklarına ilaç bulamadılar...
Güneşin feri bedenlerinde soldu, tıpkı deniz köpüğünün kumda emilip gitmesi gibi.
***
Moskova metrosuna düzenlenen intihar saldırısında 40 kişi öldü...
Sabah erkenden kalkıp işlerine giden emekçilerdi ölenler!
Masumdular!
Bizim kuşağımız “halkların kardeşliği”ni ilke edinmiş, sorunlara sınıfsal temelden bakmıştı.
Alanlarda haykırmıştık gençlik yıllarımızda:
“Dünya işçileri birleşin!”
Bir düştü aslında bizimki!
O düşlerimizi çoğalttık 12 Mart ve 12 Eylül öncesi!
Sessizliğin sesi olduk!
Özgürlük için, savaşsız bir dünya için, barış ve kardeşlik için yürümüştük alanlara...
Denizler gibi dalga dalgaydık, ırmaklar gibi coşkulu!
90’lı yıllarda o canlı bombaları Tunceli’de gördük, birkaç yıl önce Ankara’da Ulus’ta, İstanbul Güngören’de...
Terörün sağcısı solcusu, dincisi dinsizi, devleti devletsizi olmadığını geç olsa da sonunda anladık.
Nice acılar, nice kıyımlar yaşadık son otuz yılda...
Kanlı 1 Mayıs’lar, Madımak, Gazi Mahallesi, Kahramanmaraş ve Madımak!
İntihar eylemcileri İstanbul’da yüzün üzerinde masum insanımızın canını aldı!
Turan Dursun’u, Çetin Emeç’i, Aksoy’u, Üçok’u Mumcu’yu, Kışlalı’yı, Musa Anter’i, Hrant’ı, Hablemitoğlu’nu...
Yüzlerce insanımızı, canlarımızı yitirdik!
Kimi zaman Mahmud Derviş’in dizelerini yazdım bu köşede, Arap Ahmet’in öyküsünü... Sürüp giden yolculukları Tel Zaatar’ı... Kül olmuş kentleri, kıraç toprakları, portakal bahçelerini...
Şiddetin şiddetle bastırılmayacağını anlattık yıllarca!
Şarkılar söyledik Derviş’in dizelerinde:
“Kuşlar bana bıraktılar şarkılarını
Ve ben koştum
Yürek atışına tarlaların.
Derinliklerine in
Yalın bir yurdumuz olsun
Yasemin bir düşün beklediği.”
***
Zayıf, çaresiz bir suskunluk...
Acı ve gözyaşı...
Moskova metrosunda ölenler emekçilerdi, iki gün sonra Rusya’nın Dağıstan bölgesinde ise gençler.
Kin, intikam, şiddet!
Düşlerimizi, umutlarımızı çalıp götürüyor bilinmeyen kıyılara...
Paslanmış bir yürek çekebilir ancak o bombaların pimini!
Artık ülkemdeki ve dünyadaki bu acı ve gözyaşı bitmeli...
Umutlarımız yeşermeli, sevginin sıcaklığı tüm bedenimizi sarmalı!
Hikmet Çetinkaya - Cumhuriyet
hikmetcetinkaya@cumhuriyet
-
mehmet tokat 15 yıl önce Şikayet EtTERÖRÜN DİNİ VAR, ŞEYTANIN DİNİ AYNI ZAMANDA: MASONLUK VE SATANİZM. şeytani dinler yani leninizm, stalinizm terörün kaynağıdır. MARX DER Kİ: TARİH ANCAK ÇATIŞMA VE SAVAŞLA İLERLER. TEZ ANTİTEZİ DOĞURUR, İKİSİNİN ÇATIŞMASINDAN SENTEZ ÇIKAR AMA ONUN DA ANTİTEZİ ÇIKAR. işte çatışma fikrini doğuran sistem budur. bunun dışında ŞEYTANIN YENİ SOSYAL YALANI: SOSYAL DARWİNİZM HAKİM OLMUŞTUR DÜNYAYA. güçlü isen, düşmanını öldürürsen hayatta kalırsın mantığı bilimsellik süsü verilerek bir aldatmaca olarak dünyaya yayılmıştır. işte şeytanın dinleri bunlardır. terörün dini vardır.Beğen
-
Bir Osmanli 15 yıl önce Şikayet EtÇok güzel yazmış. Ne güzel bir duygu bu bir Cumhuriyet gazetesi yazarının, yazısında paylaştığı duyguların benimkilere saldırmayıp, aksine aynılarını dile getirmesi. Kim bilir bi gün gerçekten hepimiz birbirimize gönüllerimizi ardına kada açarak birarada yaşayabilecek miyiz?Beğen