Hüseyin AKIN
Hüseyin AKIN
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Dekolte Korkusu: At başı giden cinsel ve dinsel taciz!

GİRİŞ 18.02.2011 GÜNCELLEME 18.02.2011 YAZARLAR

Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker tecavüzcü erkeklerin hadım edilmesi tartışması üzerine tam mutedil bir şeyler söylüyordu ki konu birden mecrasından sapıp kadınların dekoltesine kadar uzandı.

Bir kısım medyaya bakarsanız Orhan Çeker hoca “dekolte giyene tecavüz sürpriz olmaz” gibi bir laf ederek açık saçık giyinenler başlarına gelene katlanırlar demek istemiştir.

Kadınlar da biraz kendilerine bu konuda dikkat etsinler gibi iyi niyetle söylenmiş bir sözü “tecavüze uğramaları müstahaktır” şeklinde tercüme etmeye kalkmak acaba ne menem bir alınganlığın ürünüdür?

Erkek ya da kadın kimse kimsenin ne zaaflarını sömürmeli ne de her görsel ve işitsel durumu kendisi için bir tahrik unsuru olarak görmelidir.

Giyinmek de soyunmak da bu memlekette nedense hep bir tehdit ya da teklif olarak algılana gelmiştir.

Birileri çıkıp Müslüman kadının başındaki örtü ile Sümer’lerdeki mabet fahişelerinin kıyafeti arasında ilgi kurarken aslında bu benzetmenin açık ya da kapalı bütün kadınları rencide ettiğini kimse aklından bile geçirmedi.

 Hâlbuki örtünmeyi bahane ederek yapılan yakıştırma bilimsellik yaftasıyla kadınlık onuruna bir saldırıdır.

Kimse kimsenin bedeni üzerinde insiyatif sahibi değildir.

 Elbiseyi insanın ilk ve asli evi kabul edecek olursak ev haline müdahale edilmemesi gerektiğini anlamakta zorlanmayız.

Herkes mahallesindeki hırsız tehlikesine rağmen kapısını örtmeden çarşıya çıkabilir ve böyle bir durumda evine giren hırsızdan şikâyetçi olma hakkı elinden alınamaz.

Başkalarının mahrem mesafesine girme hakkını o kadar kendimizde görüyoruz ki başka bedenlerin serüvenini takip etmekten kendi bedenimizi gözden kaçırıveriyoruz.

Başkalarının günahları, başkalarının hataları ve suçları tecessüm etmiş gibi her daim karşımızda duruyor.

Açık olan kapalı olanın, kapalı olan da açık olanın bedeninden emin olmak istiyor sanki. Cinsel ve dinsel taciz neredeyse at başı gidiyor.

İnsanın bedeni üzerinde kurduğu ev pek tabii ki önemlidir.

Fakat evin şekli şemali ve mimarisi kadar düzen ve intizamını da göz ardı etmemek gerekir.

Nasıl tesettür ruhla uyumlu olarak kendini gösterdiğinde kadın için bir şiraze nişanesi ise tesettürsüzlük de ruhsal çıplaklıktan çok da ayrı düşünülebilecek bir şey değildir.

Yanlış anlama silahına davrananlar boşuna heveslenmesinler; zira açıklık ruh yoksunluğudur gibi bir cümle kurmayacak kadar aklım başımda.

Demem o ki tesettürü sadece bedenle sınırlamak aldatıcı olabilir.

Ruhsal ve düşünsel dekoltesini tek tip giysi haline dönüştürmüş o kadar çok insan var ki çevremizde.

Bir yanını örtmeye kalksan diğer yanı açıkta kalan perişanlığın dekoltesinden kimse etkilenip şikayet etmiyor nedense.

Dekolte Fransızca bir kelime olup (decollete) boynu açıkta bırakan giysileri tanımlamak için kullanılır.

Arap yarımadasında İslam’ın ilk yıllarında bazı kadınlar sadece saçlarını arkadan bağlıyor boyun ve sırt kısmını açıkta bırakıyorlardı.

Başörtüsü kadınlar arasında bu şekliyle zaten vardı.

Nur Suresi 31. ayet bu anlamda zaten kadınlar arasında var olan başörtüsüne bir tertip ve düzen getirmiş dekolteyi ortadan kaldırmıştır.

Dolayısıyla Nur Suresi 31. ayet mümin kadınları o dönemin yanlış örneklerinden korumayı amaçlamaktadır.

Kadın ve erkek her ikisi de bakışlarını haramdan korumaları gerekir.

Bakışı haramdan korumak, tacize doğru gidebilecek bir tasarımın önünü almak demektir.

Kadın ne kadar açık olursa olsun bu durum erkeğin sarkıntılık, taciz ya da tecavüzünü hiçbir zaman mazur kılmaz. Erkeğe böyle bir hak ya da esneklik tanımak kadına erkek eliyle yapılacak zulme çanak tutmaktır. Bütün mesele insanın kendine mukayyet olmasında yatmaktadır. İnsan şayet kendisini kendisinden korursa kimsenin kimseye hiçbir fenalığı kalmaz.

Hüseyin Akın - Haber 7
akinakinhuseyin@hotmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL