Ben artık şuna eminim, Gülen’in senaryoları, Hollywood senaristlerine taş çıkartır. Hele o senaryoların filmleştirilmesi, Karanlık Kurullarda sahnelenmesi, Pensilvanya sohbetlerinde masum konuşmalara dönüşmesi müthiştir.

Şimdi sıkı durunuz, senaryo ve film başlıyor. O. Şimşek, gördüğü rüyayı ve sonrasını Twitter hesabından takipçileriyle paylaşıyor:

“Geçenlerde tebessümle uyandım; latife niyetiyle eşime anlattım. Huzuruna varınca muhterem Hocamız ‘Rüya var mı?’ diye sormaz mı? Mecburen zat-ı alilerine de aktardım.”

Bu, “rüya var mı?” sahnesi en can alıcı sahnedir. Rüya ile amel edilmez ama Gülen rüyalarla teyit edilmeyi çok önemser. Bunu bilenler Türkiye’den uygun rüyaları anında iletirler. Telefon konuşmasını hatırlayınız, kendisine “efendim, arkadaşlar rüya görmüşler, Peygamberimiz ‘tweetleri ikiye katlayın’ demiş” diye aktarılınca, Gülen ne diyor: “İkiye katlayın o zaman...”

Osman Şimşek’in rüyası özetle şöyle: Meşhur genç bir Kürt siyasetçi (adını söylemiyor ama Demirtaş olduğunu anlıyorsunuz. HG) O. Şimşek’in evine gelmiş, yemek ikram etmiş. (Buradaki sıcak mesajlara dikkat... HG) Sonra ikindi vakti girmiş, namaza durmuşlar. Demirtaş, sünnet kılarken garip hareketler yapmış, Şimşek “namaz kılmayı tam bilmiyor” diye üzülüyor. Sonra farza geçiyorlar. Osman Hoca ikindi olduğu için içinden okuyor. Misafir bunu bilmediği için “Hocaaa, sesss” diyor. Rüku’da ve secdede de aynı sedayı tekrar ediyor. Sonunda Osman Şimşek tam tahiyyat okurken namazı bozuyor; gülerek güreş yapar gibi boynuna sarılıyor (Bu ne samimiyet böyle? HG) ve “Hoca, namaz bitiyor, senden ses yok!” diyor.

Bundan sonrasını yine O. Şimşek’ten dinleyelim:

“Ben bunu anlatınca muhterem Hocamızın tebessüm edeceğini sandım. Fakat o daha da ciddi bir hal alıp ‘Mesajı anladınız mı?’ dedi.

“Hocamız şöyle yorumladı: ‘Teröre lanet! Terörden de teröristten de uzağız. Ne var ki, terörle mücadele edilirken masum halkın zarar görmesine göz yumulamaz. Demek ki, terör yüzünden mağdur edilen vatandaşlarımızın ızdırabını gereğince duyamadınız vicdanınızda.

Arada kalıp mağdur olan halkın elemini yüreğinizde duyamadınız ve onların acılarına ortak olduğunuzu gür bir sedayla ortaya koyamadınız.’

Gülen’in mesajındaki bu bakış açısı tam da PKK’nın, HDP’nin bakış açısıdır. Her gün askerimiz, polisimiz şehit ediliyor. Hendeklerle, barikatlarla sokak sokak, ev ev devlete karşı savaş veriliyor. Camiler yakılıyor, okullar yıkılıyor, öğretmenlerin can emniyeti kalmamış, vatandaş PKK terörü yüzünden perişan edilmiş ama bunlar Pensilvanya rüyalarına girmiyor.

Gülen, masum halkın, devletin terörle mücadelesinden dolayı zarar gördüğünü söylüyor. Dikkat ediniz, PKK yüzünden değil... Tam PKK’nın ve HDP’nin ağzıyla konuşuyor. Hâlbuki Başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere terörle mücadelede en fazla, masum vatandaşların zarar görmemesi için dikkat ediliyor. Operasyonlar da bundan uzuyor.

“Hocaaa Sesss”e, enteransandır Kanal D’den ses geliyor. Beyaz Show’a telefonla bağlanan ve Diyarbakır’da öğretmen olduğunu söyleyen Ayşe Çelik, “insanlar ölüyor, çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” deyiveriyor. Ve Beyaz kendisini alkışlatıyor. (Beyaz, sonra açıklama yaptı, polis çocuğu olduğunu hatırlatarak “o sırada beynim durmuştu” dedi...)

yazının devamı için tıklayınız