CHP ile siyasi mutabakat sağlanır mı?
Yazının başlığındaki soruya cevap verelim:
CHP ile siyasi mutabakat sağlanır mı?
Hayır! Asla ve kat’a! Esenyurt’taki halleri ortada.
CHP’nin siyaseti, “DEM” dışındaki diğer partilerin hiçbirisine benzemez. Benzer tek tarafı gösterilemez. Bu sebeple siyasi mutabakat sağlanamaz.
Peki, dini-milli hususlarda mutabakat sağlanır mı? Bu soruya aklıselim sahibi kimselerin güleceği pek aşikârdır. Öyle sakat bir soru ki, gülünsün diye sordum.
CHP ile dini ve milli mutabakat öyle mi? Güneşin batıdan doğacağına inanmak gibi bir şey. 60 yıldır amentü sahibi insanlardan şu duayı hep duyarım:
-“Allah bu memleketi CHP’lilerin eline teslim etmesin, her türlü şekilde onlardan korusun”. Bu dua hâlâ yapılmaktadır.
CHP ile siyasi mutabakat sağlanması için Haçlı Batı ile içeriden karanlık güçlerin organizasyonunda kurulan “Altılı Masa” diye bir tezgâh vardı.
Eğer “Altılı Masa” ve iki ortağı parti daha kazara iş başına gelmiş olsalardı, bugünkü Türkiye darmadağınık paramparça olmuştu. Birbirlerine düşüp ülkeyi düşüreceklerdi.
Şükür Rabbime ki, bir kere daha büyük bir felaketten kurtulmuş olduk. “Altılı Masaya” benzer, “siyasi yumuşama” adıyla bir oyun daha sahnelenecekti ki, ondan da kurtulduk sayılır.
•
Akli melekelerini zerre kadar kullanan kimseler tecrübelerinin gereği şunu söylüyor:
-“CHP’nin zihni yapısında millet sadece kavram olarak vardır ve esamesi okunmaz”.
CHP’nin kuruluşundan bugününe bakıldığında apaçık her şey ortadadır, gizlisi saklısı yoktur. Milletten yana olmadıkları meydandadır. Sürekli muhalefette oluşları bu sebepledir.
Şimdi bütün darbelere, kalkışmalara, muhtıralara bakalım. Hangisinde CHP yoktur? Bu zihniyet, rahmetli Menderes’in idam edildiği ipin parasını bile ailesinden istemiştir.
1984 yılından bu yana PKK terör örgütünün devletimize ve milletimize maddi manevi verdiği zarar hiçbir şekilde telafi edilemez. O kayıplarla ikinci bir Türkiye kurulurdu.
Böylesine büyük bir ihanete devlet ve millet olarak yıllarca mücadele edilirken, CHP neler yaptı? Milletimizin ve devletimizin yanında hangi icraatlarıyla durdular?
Hangi darbe ve kalkışmanın karşısında milletimizle birlikte oldular? Milletimizin hangi milli ve dini değerlerine karşı sürekli mücadele etmekten vazgeçtiler?
PKK’nın partisiyle ortaklıkları meydana çıkmasına rağmen, pişmanlık göstermek yerine net şekilde ittifaklarını bas bas bağırmadılar mı?
Hâlâ bu şartlarda nasıl siyasi mutabakat ve uzlaşma sağlanabilir? Sağlanacağına inanmak akıl zayıflığı ve muhakeme eksikliğinden başka bir şey değildir.
•
Ezcümle:
Devlet ve millet olarak “milli bir şuurla” tarihimiz boyunca nasıl yedi düvel ile mücadele edilmişse, hamdolsun şimdi daha güçlü mücadele edecek donanımdayız.
Yeter ki, Müslüman olarak söz verdiğimiz amentümüze sadakatle sahip çıkalım.
Cennet gibi bir ülkeyi, cehenneme çevirmek isteyenlere millet ve devlet olarak müsaade etmeyelim yeter!
Yeni Akit