TÜSİAD tartışmalarına tarihten bakmak
TÜSİAD'ın düğmeye basmasıyla başlayan süreç Ekim'de hükümetin istifasıyla son buldu. Sonrasını biliyorsunuz. Önce Demirel azınlık hükümet kurdu. 24 Ocak kararları çıkartıldı. Şartlar olgunlaşınca da darbe oldu.
İşadamlarının hükümeti yabancılara haksız yere jurnal ettiklerini belirten Başbakan Bülent Ecevit, konuyla ilgili şunları söyledi: 'Bazı büyük işadamları bir yandan milyonlar dökerek, gazetelere ilan veriyorlar, reklam veriyorlar, bir yandan da hükümetin ekonomi politikasına verip veriştiriyorlar. Ne zaman diyorsun? Tam Ankara'da İMF temsilcileriyle görüşürken, hükümeti arkadan bıçaklıyorlar'
Bugünlerde olduğu gibi 'zamanlama manidar' diyen Bülent Ecevit TÜSİAD'ı halka şikayet etti. Ancak gazete yayınları ve işadamlarının askerle kurdukları ittifak, hükümetin tasfiyesine zemin hazırladı.
Ecevit: İşadamlarının muhtırasıyla hükümet düşmez!
Ecevit yurt gezisi için gittiği Gönen'de işadamı örgütlerini topa tuttu ve şunları söyledi: 'Akılları sıra bu hükümet gitsin diyorlar. Bu devlet işadamlarının muhtırasuyla hükümet düşürmez. Bu ülkede ancak halkın dediği olur, halkı sömürenlerin değil.'
Başbakan Ecevit, içimizden de engellensek, dışımızdan da engellensek nasıl 1920'lerin siyasal kurtuluş savaşını kazandıysak, bugünkü iktisadi kurtuluş savaşını da kazanacağız, diyordu. Bugünkü tartışmalara ne kadar benziyor değil mi?
TÜSİAD: ANAP+DYP hükümeti istedi...
TÜSİAD, Ecevit hükümetini düşürdükten sonra ülkenin üzerinden tank geçti. Kenan Evren'den esirgenen eleştiriler en sert haliyle Özal ve Demirel'e yapıldı. 24 Aralık 1995 seçimleri sonrası TÜSİAD bu defa hükümet kurma arayışlarına girdi. RP'ye varoluşsal olarak karşıydı. Seçimlerden sonra gazetelere ilan verdi ve DYP-ANAP koalisyonu kurulmasını istedi. TÜSİAD'ın tavsiyesiyle kurulan ANAYOL hükümeti dört ay sonra yolsuzluk iddiasıyla düştü.
28 Şubat sürecinde TOBB, TESK, DİSK, TÜRK-İŞ, TİSK'ten oluşan beşli yapının içinde olmadı. Ancak İshak Alaton'un sıklıkla ifade ettiği gibi başta Bülent Tanör konusu olmak üzere TÜSİAD 28 Şubat sürecinde demokrasinin ve siyasetin yanında değil, askerin yanında durdu.
On yıl sonrasını görüyoruz!
Patronların tarihe geçen demeçlerinden biri de iki bin yılında DSP+MHP+ANAP kaolisyon hükümeti sırasında yaşandı.
Yazının devamını okumak için tıklayınız
Hüseyin Yayman - Vatan
hyayman@gazetevatan.com