Abdullah Gül parti mi kuracak?
18 Nisan’da söylediği “Bugünkü şartlar çerçevesinde gelecekle ilgili siyaset planım yok” cümlesi üzerinden siyaseti bıraktıranlar, şimdi ‘Millete hizmete devam edeceğim’ sözü üzerinden onu siyasete sokuyor. Hemen söyleyelim ikisi de doğru değil.
Aynı isimler, üç ay geçmeden tam tersi yorumları yapıyorlar. Ortada büyük bir paradoks var. Abdullah Gül, siyaseti bıraktı mı, yeni dönemin başbakanı mı? Gül, aynı anda bu iki eylemi nasıl yapabiliyor? Ayrıca her altı ayda Abdullah Gül’e parti kurduruyorlar. Çıkan haberlere bakılırsa Gül’ün beş partisi oldu. Tamam da, bahsedilen partiler nerede?
Amaç AK Parti’yi bölmek
Meselenin aslı şu, yarım asra varan MSP, RP, on üç yıllık AK Parti pratiğine rağmen basın bu hareketi tanımıyor. Karar alma süreçleri, aktörler ve pratik üzerinden analiz yapamıyor. Temenniler, tahlillerin önüne geçiyor. Gül ile Erdoğan arasındaki ‘davadaşlığı’ konjonktürel bir ilişki olarak okuyanlar yanılıyorlar. Burada farklı bir hesabın olduğunu belirtmek lazım. AK Parti iktidar olduğu günden itibaren onu göndermek için her türlü yönteme başvuranlar şimdi partiyi içerden çatlatmak istiyorlar.
Ellerinde ‘partiyi bölme’ aparatı kaldı. Esas maksat Gül sevgisi değil, Erdoğan nefreti. Erdoğan ve Gül’ün seçili cümlelerini alıp, bunun üzerinden bir ayrışma yaratılmaya çalışılıyor. Gül ile Erdoğan hangi konuda ayrı düşünüyorlar sorusunu sorduğunuzda ise tutarlı bir cevap veremiyorlar.
Yorum farkı mı, siyaset farkı mı?
Kürt sorununda çözümün startını Abdullah Gül verdi. AB süreci onun Dışişleri Bakanlığı döneminde rayına oturdu. Kalkınma politikalarına itirazını duymadık. Bu konularda Erdoğan ile Gül aynı politikaları savunuyorlar. Paralel yapı konusunda Gül, Erdoğan’dan daha şahin. Paralel yapı meselesinde MGK kararı ve Gül’ün imzası var. Yani söylendiği gibi Gül ile Erdoğan arasında bir siyaset farkı yok.
Peki ne var? Üslup ve yorum farkı var. Ancak bu fark, siyaset farkı anlamına gelmiyor. Bu ayrışma üzerine hesap yapanların amacı Gül’ün siyasette bir alan açması veya sosyolojik bir talep değil, Erdoğan’ı zayıflatma stratejisine dayanıyor.
Bütün bunlar ortadayken sürekli Gül’e parti kurduruyorlar. AK Parti içinden konuştuğum önemli bir isim ‘Abdullah Gül, siyasete girmek istiyorsa ona parti lazım. O parti AK Partidir. Siyaseti bırakıp ‘bir bilen ve akil insan’ olmak istiyorsa bunun yeri karşı mahalle değil’ demek suretiyle partinin meseleye bakışını ortaya koydu.