Sivas ve Başbağlar'ı birlikte hatırlamak!
Dün, Sivas Katliamı'nın on altıncı yol dönümüydü. Bu ülkede yüzlerce yıldır birlikte yaşayan insanlar arasındaki farklılıkları ayrışmaya ve çatışmaya dönüştürme planlarının en acı sonuçlarından biri yaşandı 2 Temmuz 1993'te. Aziz Nesin'in konuşmasına ve Sivas'ta yapılan bir etkinliğe tepkiyle başlayan olaylar sonucunda 33'ü Madımak Oteli'nde toplam 37 kişi hayatını kaybetti. Olaydan sadece üç gün sonra, 5 Temmuz 1993 akşamı Erzincan'ın Kemaliye İlçesi'nin Başbağlar köyünü basan “kimliği meçhul” silahlı kişiler 33 kişiyi kurşuna dizdi. Bazılarına gören bu katliam, Madımak Oteli'nde ölen 33 kişinin intikamıydı.
Türkiye'nin en karanlık ve ürkütücü olaylarından biri olan Sivas Katliamı'nın 16. yıl dönümünde çok önemli, sevindirici bir gelişme oldu. Pir Sultan Abdal Derneği; “Geçmişte yaşanan katliamları unutturmamak ve farklılıkların zenginlik olduğu bilincini beyinlere kazımak” amacıyla Sivas Katliamı'nda öleni anarken Başbağlar Katliamı'nda ölenleri de anma kararı aldı. Dernek Başkanı Av. Fevzi Gümüş'ün; şu sözlerini ne kadar da önemli:
“Kimileri dediler ki, Başbağlar katliamı Sivas'a misilleme olarak yapıldı; kimileri de Aleviler'in intikamı alındı... Biz diyoruz ki, iki yerde devletin karanlık güçleri işbaşındaydı. Madımak katliamını arkasında hangi karanlık güç varsa, Başbağlar katliamının arkasında da aynı karanlık güç vardı. Madımak katliamının arkasındaki karanlık güçlerin ortaya çıkarılması durumunda, Başbağlar'ın arkasındaki karanlık güçlerde ortaya çıkarılacaktır. Biz, Madımak'ı lanetlediğimiz gibi, Başbağlar'ı da lanetliyoruz ve bu yıl Sivas'ta Başbağlar katliamını da lanetleyeceğiz.”
Bu sözlerin söylenmesi için on altı yıl beklemek zorunda kaldık maalesef. Bugün toplumun farklı siyasal/sosyal çevrelerinin aynı olgun tavrı göstermesi gerekiyor. Türkiye'nin siyasi tarihindeki benzer olaylara bakarken, ölenler ve öldürmüş görünenlerle ya da bize sunulan mağdur/fail örnekleriyle yetinmemek gerekiyor. Toplumsal bir zaafın nasıl istismar edilebildiğini, nasıl kirli tezgahlar için kullanılabildiğini geç de olsa sorgulayabilmemiz gerekir. Dışarıda insanlar protesto yaparken içeride insan öldürenleri bilmemiz gerekir. Suçlanıp mahkum olanlarla gerçek faillerin farklı olabildiğini bilmemiz gerekir. “PKK yaptı” sözünün her zaman gerçek olmayabileceğini düşünmemiz gerekir. 16 yıl sonra olaylara bakış açısına ilişkin birkaç örnek aktarayım:
Özgür Demokratik Alevi Hareketi'nden Ergin Doğu: “Sivas katliamının sorumlusu olarak kullanılan insanları görmek doğru değildir. Maraş Katliamı örneğini de biliyoruz. Orada da insanları kullandılar. Ama kullanılanlar, kışkırtanlar rejimin hakim zihniyetini uygulayan güçlerdi. Fakat İslami kesimin, Sünni insanlarımızın da özellikle Alevilere karşı sahip oldukları önyargıları artık aşmaları gerekir ”
Muğla Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Necdet Subaşı: “Maalesef bu olay ve bu olayın tekrarıyla oluşan siyasal dil, yangının ömrünü uzatmaktadır. Sonuçları itibariyle bir trajediye yol açan olayda hem Sünni hem Alevi vatandaşlarımız kusurludur. Madımak olayıyla ilgili incelediğim belgelerin tümü başta hükümet olmak üzere her düzeydeki sorumlunun ağır ihmallerine vurgu yapıyordu Ben olayın bir provokasyon olduğundan şüphe duymuyorum. Ancak kabullendiğim husus Alevi ve Sünniler tamiri bir hayli zaman alacak bu kumpasın kullanışlı birer parçası oldular Gerek Madımak, gerekse Başbağlar olayı, usta işi kışkırtma olarak birbirimize ulaşma zeminlerimizi yok etmiş, karşılıklı konuşma ortamlarını imha etmiştir.”
Sivas Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fikret Ünsal: “Olayları planlayıp sahneye koyanlar başka, cezasını çekenler başka. Sivas Madımak olaylarında bir üs olarak kullanılmıştır. Şer güçler emeline ulaşmış, Sivaslılar ise lekelenmiştir. Sivas ve Sivaslı artık bu kirli oyunun aydınlatılmasını istiyor ”
Olaydan üç gün sonra, Başbağlar Köyü'ne gelen silahlı yüz kişi, önce köyün giriş ve çıkışlarını tuttu. Telefon hatlarını kesti. Hiçbir şeyden habersiz, günlük işlerini bitiren, tarlasından evlerine dönen köylüler silah sesleriyle dışarı fırladı. Savunmasız köylüleri meydanda toplayan saldırganlar çocuk, kadın, yaşlı demeden 33 kişiyi kurşuna dizdi. Evler ateşe verildi. Saldıranlar, katliamın “Sivas olaylarına misilleme” olduğuna dair bildiri bıraktıktan sonra çekildi. Binalar yapıldı, köy yeniden imar edildi. Ama 33 kişinin katilleri bulunamadı, bulunmadı. Olaydan sonra yakalananlar birilerinin talimatıyla serbest bırakıldı. Başbağlar'da ölenlerin tek suçu vardı; Sünni olmak...
Madem faili meçhuller dosyalar yeniden açılıyor, karmaşık ilişkiler aydınlatılıyor, yıllarca izi kalacak bu iki olayın öncelikle aydınlatılması gerekiyor. “PKK'lılar saldırdı” diyerek dosyaları kapatmak bir çok şeyin karanlıklar içinde kaybolup gitmesinden başka hiç bir işe yaramayacak. Sivas ve Başbağlar katliamları için yeni bir sorgulama süreci başlatılmalı.
Pir Sultan Abdal Derneği'nin bu yaklaşımını, olgun tavrını alkışlıyor, herkese örnek olmasını diliyoruz.
İbrahim Karagül - YeniŞafak
ibrahimkaragul@gmail.com
-
Teomete Hansarayli 16 yıl önce Şikayet EtSn.Karagul , eşi zor bulunur bir gazetecisiniz.. Sizin gibiler ile bu ülke bu millet daha da güzel yerlere gelecektir.Ellerinize,yüreğinize sağlık,iyi ki varsınız.Beğen
-
dünya ulaKÇI 16 yıl önce Şikayet Etyorum. günü kurtarmak için korkak siyasetçiler ve bir o kadar korkak savcı ve hakımler binlerce böyle olayları araştırmadan yada araştırırken birilerinin hişt çok ieri gidiyorsun haddini aşıyorsun lafıyla hemen kuyruklarını kısıp orada işi birekmişlar yada en kolay yolu pkk yapmiş dosyayı kapatın olmuştur güney doguda böyle nice olaylar pkk ye mal edildi buda işin ren gi sırf korucu olsunlar diye pkk adına köylüler katledildi buda derin devletin derin marifeti ne demeli şimdiBeğen
-
oğuz can 16 yıl önce Şikayet Etdikkat lutfen. ibrahım karagul gibi kac tane sosyo-polıtık duşunurumuz var acaba.bunu bilemıyorum ama bu adamın tahlılerine dikkat edelım ,okuyalım takıp edelım,mutış bır yaklaşım mantığına sahıp, abartmıyorum arkadaşlar yıllardır takıp ediyorum.3.5 yıl önce kı yazılarına bakın ve şimdiye bakın ne demek istediğimi anlarsınız..toplumumuzun böyle güzel insanlara ihtıyacı varbence..Beğen
-
hursit dilaver 16 yıl önce Şikayet Etdemirel ve inönüyü yargıların bakalım. bu olayların provakasyon olduğunu,o zamanın korkusuz AKTÜEL dergisinin sayılarında bulusunuz. telsizli,görevli hüviyetli falan hepsi anlatılıyor.başbağlarda da yakalanan telsizliler,gelen bir emirle hemen salıveriliyor falan.. ve en acısı,SİVAS ANKARADAN YARDIM İSTİYOR DA DEMİREL VE İNÖNÜ GARNİZON KOMUTANLIĞINA BİR EMİR VERİP OLAYLARI DURDURTMUYOR. herkez kör olmuş OLAMSI PLANLANANLARIN OLMASINI BEKLİYOR..siz kenan paşayı değil bunu yargılayın bakalım,gücünüz yeterse,bileğiniz kuvvetliyse,vicdanlıysanız.Beğen
-
oğuz can 16 yıl önce Şikayet Etteşekuler ibrahım karagul. iftıralar ve itiraflar arasında akan kanların hesabının bu dunyada sorulacağı konusunda ümitli değilim mevcut şartlarda.aleviler ne kadar müslumansa bende o kadar aleviyim ama 100 yıllık tatukocu gucler bu kitleyi(alevileri) bazen mağdur bazen de kulanarak ayakta durmaya devam edecek gibi görunuyorlar şimdilik.bazı alevlerbaşbağlar ve 30 kusur idam la 2..1 öne gecmiş gibi hınzırcabir duyguya sahıpler.bu vatanı bölmeye yıkmaya calışanların hesabına calışan herkes hesap verecek mahşer alanında...Beğen