İhsan Dağı
İhsan Dağı
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Darbesever sermaye

GİRİŞ 07.07.2009 GÜNCELLEME 07.07.2009 YAZARLAR

Demokrasinin kurucu güçleri netleşiyor. Bunların arasında besleme 'millî' burjuvazi yok. TÜSİAD, darbeci askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin yeni düzenlemeye karşı çıkarak safını açıkça belirledi. Demokratikleşme raporları, AB sürecine verdikleri destek, hatta Kıbrıs çıkışı artık geçmişte kaldı.

TÜSİAD'a hâkim olan sermaye gruplarının 'beyaz Türklükleri' iyice depreşti. 'Demokratikleşme, AB üyeliği ve küreselleşme' konularında geri çekiliyorlar, çünkü korkuyorlar. Eşzamanlı ve birbirlerine paralel giden bu üç sürecin Anadolu'nun siyasal ve ekonomik aktörlerini güçlendirirken TÜSİAD'ın temsil ettiği 'millî burjuvazi'yi etkisizleştirdiğini, marjinalleştirdiğini ve rekabet edemez hale getirdiğini düşünüyor olmalılar.

Haklılar da; 'millî burjuvazi'nin yeri, 'yaratıcıları' olan bürokratik oligarşinin arkası. Gerçekten işleyen, dünya ile bütünleşmiş bir piyasa ekonomisinde, açık toplumda ve demokratik süreçte İstanbul sermayesinin bürokratik merkezle 'eski düzen' ilişkisini muhafaza etmesi hayli zor. Herhalde, bir istihbaratçı generalin karşısında hazırolda durmak daha kolay geliyor bazılarına...

Besleme 'millî burjuvazi'den sıkı demokrat ve özgürlükçü bir çizgiyi ilkesel bir tutarlılıkla savunmasını beklemek beyhude. Varlıklarını devlete, devletin merkeziyetçi, otoriter bürokrasisinin 'iltimaslarına' borçlu olan bir sosyal grubun özgür ve özerk bir demokrat özne olması zaten düşünülemez.

Yine de bir ara, 1999 sonrası AB sürecinin belli bir şekle girmesiyle, ardından da 2001 krizinin yarattığı dalgalanmayla 'millî burjuvazi'nin bürokratik oligarşiden bağımsızlığını ilan ettiğini sandık; dünya ile bütünleşme, bütünleşirken de hukuk devleti ve demokrasi gereğini anladığını düşündük, ama yanılmışız.

Bu süreçte İstanbul sermayesi varlığını üçe-beşe katladı. Şirketlerine yabancı ortaklar, yeni işlerine dünya piyasalarında rahat krediler buldular, büyüdüler. Ancak bir yandan demokratikleşme, öte yandan küreselleşme 'İstanbul sermayesi'nin yerli rakiplerini de büyüttü. Anadolu'nun yeni, dinamik ve muhafazakâr sermayesi ticarette atak, üretimde yenilikçi ve de AK Parti üzerinden siyasette etkiliydi.

Merkezden dağıtılan rantlarla büyüyen İstanbul sermayesi, mevcut ilişkiler ağında siyasal iktidardan istediklerini alamayacaklarını çok geçmeden anladılar. AK Parti gitmeliydi, çünkü 'kendi sermayedarını ve burjuvazisini' yaratıyordu. Onlar ise sadece kendilerinin 'beslenmesini' istiyorlardı; imtiyazlarını paylaşmaya niyetleri yoktu.

Siyasal pozisyonları 27 Nisan bildirisine verdikleri 'ne şeriat ne darbe' kıvamında tepkiyle açığa çıktı. 'Ötekiler' gelince rahatlayacak, Anadolu sermayesi 'İslamcı sermaye' yaftalamasıyla yok edilecek, doğacak boşluğu İstanbul sermayesi dolduracaktı. Ne ala!

Olmadı, 22 Temmuz seçim sonuçları hesapları bozdu. Ama kapatma davasının açılmasıyla yeniden heyecanlandılar. İstanbul sermaye çevrelerinden bazılarının AK Parti'nin kapatılması için Avrupa'da lobi yaptıkları haberleri yayıldı bu süreçte.

Şimdi benzer bir lobi Ergenekon davası için yapılıyor. İçeride, medya uzantılarıyla soruşturmayı karartmaya çalışanlar AB ve ABD'de de savcılığın ve mahkemenin hükümetle hiçbir alakasının olmadığını bile bile davayı AK Parti'nin muhaliflere yönelik bir operasyonu olarak sunmaya çalışıyorlar.

Ama dünyayı buna ikna etmek güç. Ayrıca böyle tezgâhların işadamları için bir maliyeti de var. Tavırlar, bildiriler, pozisyonlar bütün dünyaca izleniyor, biliniyor. Hiçbir makul uluslararası yatırımcı 'darbeye yatırım yapan' işadamları grubuyla iş tutmak istemez. Çünkü bir şirketin yabancı bir ülkede varlığı, en azından asgari bir hukukun varlığını gerektirir. Darbeler önce hukuku iğfal ederler.

Yani darbe, olmadı askercil 'demokrasi' peşine düşen, Ergenekon tarzı derin devlet yapılanmalarına arka çıkan bir sermaye grubu dünya önünde de rezil olur. Rezil olmakla kalmaz, kredisini, itibarını, imajını ve hepsinden önemlisi ortaklıklarını kaybeder. Çünkü darbesever bir sermaye grubunun Türkiye'yi dünya ekonomisiyle bütünleştiremeyeceğini; sağlam, güvenilir ve de kârlı bir ortak olamayacağını herkes bilir, başta da yabancı sermaye temsilcileri. Darbe, artık İstanbul sermayesini de yok eder. Bizden söylemesi...  

İhsan Dağı - Zaman
i.dagi@zaman.com.tr  

YORUMLAR 4
  • kudo doğan 16 yıl önce Şikayet Et
    bir tespit... ne kadar cesaret o kadar özgürlük..İHSAN DAĞI abeyi bu noktada kendime örnek alıyorum.Yazmaya devam tüm ergenekonculara ve faşist zihniyetli güruhlara rağmen. NOT.. hiç kimse darbecilere karşı geri adım atmamalı. TEBRİKLER İHSAN DAĞI VE HABER7
    Cevapla
  • Yusuf Çınar 16 yıl önce Şikayet Et
    OLİGARLAR var bizde, burzuvazi değil.. Bizdeki TÜSİADçılar oligarklardan (oligark: Rusyada devlet malını ucuza kapatanlar.ör: Abromoviç..vs. ) oluşuyor. Darbe sonrası ve en son 28 şubat sonrası kimlerin zenginleştiğine bakınca bunlar görünür. Hortumlanan onlarca bankanın paralarının kimlerin cebine girdiği bu sorunun cevabıdır. BİZDE GARİP OLAN, CUNTANIN MECLİSTEKİ DESTEKÇİSİ VE UZANTISI OLAN BİR PARTININ VE utangaç destekçisi MHP'nin bu kadar destek almasıdır. GARİBANIN ÇOCUKLARI DAĞDA ÖLSÜN, BAZILARI CEBLERİNİ DOLDURSUN. Ne garip değil mi?
    Cevapla
  • NEJAT KARAGÖZ 16 yıl önce Şikayet Et
    İNSANLIĞIN NE ÖNEMİ VAR,MÜHİM OLAN PARA. Türkiye'de sırtını devlete dayayarak ve kamunun kaynaklarını sömürerek vücut bulabilen burjuvazi için bu söyledikleriniz pek fazla bir anlam ifade etmiyor. 28 Şubat sürecini en çok destekleyenlerin devletten en çok kredi kullanan medya grupları olduğu hatırlandığında sözleriniz anlam kazanıyor ama,sonuç itibariyle de hakim gücün ve müesses nizamın terkisi yapay burjuvazi için her zaman "Emin bir liman" sayılmıştır. Rezil olmaktan söz etiyorsunuz ama,onların lûgatında bu kelimenin bulunduğu tartışılır.
    Cevapla
  • aydın vatandaş 16 yıl önce Şikayet Et
    Başka Bir ülkede olsa Tüsiad Böyle davranamaz. Ama onlarda içerdeki gelişmemiş siyasetciler gibi içeriye oynamayı seciyor neden bunlarında vizyonları yok içeri yeter bize diyorlar içerdeki safları kandırmak kolay bu dernekte CHP gbi kısır vizyonsuz başındakilere bakarsanız anlarsınız bu ülkenin geleceği onlar için önemlideğil halbu ise daha fazla demokrasi isteseler yok isteyemezler korkak ve rantı kaybetmek istemiyorlar Chp 1 dernek TÜSİAD 2 dernek gelişimin önündeki enbüyük engel şekilci bunlar hiçbirşey üretmeden kolay paraYA ALIŞTILAR
    Cevapla