Son dönemlerde adeta vites yükselten tonlama ve içerikle hakarete devam eden bir zihniyet var karşımızda…

Bu zihniyet sadece siyasi arenada kendini göstermiyor üstelik…

İktidara karşı olan sanatçı ve gazetecilerin de beslediği bir ortamda gerçekleşiyor; ne yazık ki…  

Hakarete başvuranlar için bu hakaret dilinin temelinde yatan pek çok arızalı hal var aslında…

Fakat ben burada arızalı iki temel halden bahsetmek istiyorum…

Birincisi, uzun zamandan beri iktidara gelememiş olmanın biriktirdiği hırçınlık ve saldırganlıktır…

Bunun sebebini, muhalefetin kendi iç dinamiklerinde araması gerekiyor; “Nerede hata yaptık ki bu millet bize iktidar yüzü göstermiyor?” diye…

İkinci ve bana göre daha ilginç olanı ise iktidardayken ağızlarına geleni söyleyip, hakaret edip, aşağılayıp, engelledikleri siyasetçilerin, bugün hiçbir şey olmamış gibi kendileriyle aynı safta yer alması ve siyasi ikbal arayışlarıdır…

Söyle bir geriye gittiğinizde, Refah Partisi’ne yapılanları hatırlayın ve şimdi de Saadet Partisi’nin bütün bu olup biteni unutup, nerede konumlanmaya çalıştığına iyi bakın…

Aynı şey Davutoğlu ve Babacan için de geçerli değil mi?

Bu örneklere bakan CHP, neden şunu düşünmesin: “Biz ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim gün geliyor, devran dönüyor ve her şey unutulup gidiyor. Unutulmakla da kalmıyor kapımızda, iktidar için adeta medet bekleniyor…”

Evet, hiç kuşkum yok ki Sayın Cumhurbaşkanı CHP’ye asla istediği bu zevki tattırmayacak ve millette onu hep görmek istediği yerde tutacak…

Lakin kendi partisinden çıkan ya da daha önce birlikte yol yürüdükleri, CHP’ye böyle bir ihtimalin olabileceği hayalini kurdurmamış mıdır; düştükleri acziyetle…

İşte o hayal ile şunu düşünüyor ve hakaretin vitesini hep yükseltiyorlar: “Yine istediğimiz hakareti yaparız ve bunun da, bırakın siyaseten bedelini ödemeyi, kapımıza dayandıkları gün ödülümüzü bile alırız…”

Şimdi buradan bakınca muhafazakâr zeminden gelen malum siyasetçiler hem kendilerini düşürdükleri durumun hem de temsil ettiklerini ifade ettikleri zihniyetin vebalini taşımıyorlar mı?

CHP zihniyetinin, her gün yeni bir hakaretle saldırdığı değerlerinin vebalini yüklenmiyorlar mı?

Üstelik çıkarları zedelenmesin diye susmak zorunda kaldıkları hatta destek bile verdikleri değerlerimize, inançlarımıza yönelik hakaretler için veballerini katmerlendirmiyorlar mı?

Bu ezik hali “mağrur” gösterme çabası ise uymayan bir kıyafet gibi sırıtan başka bir eziklik değil mi?

Hiçbir yere yaranamayacak bu çıkar ezikliği sadece CHP’ye hakaret etme cesaretin vermekten başka bir şey de sağlamadı/sağlamayacak…

İnşa’Allah tez vakitte uyanmaları temennisiyle…  

DİRİLİŞ POSTASI