İsmail Öz
İsmail Öz
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Madde, mana, lider ve dava…

GİRİŞ 11.02.2022 GÜNCELLEME 11.02.2022 YAZARLAR

En başından ifade edeyim, bu yazı, hayata çıkar ilişkileri üzerinden bakanları mutlu etmeyebilir…

Zira manayı öne çıkarması, anlık ve geçici olana değil de kalıcıya ve kalıcıyı inşa edene değer vermesi arzusuyla kaleme alındı…

Bugünler elbette zor günler!

Buna itirazı olanın idraki kapanmış, gözleri görmez olmuştur…

Fakat bu zorluklar içerisinde vefayı, geçmişi, manayı kaybetmek de aynı malullük ile imtihandadır…

Bütün dünya Kovid-19 pandemisi sebebiyle benzer sorunlarla mücadele ederken bunu, “sadece bizimle ilgili” diye yorumlamak da yine bakış ufkunun daralmasıyla ilgilidir…

Hiç kuşku yok ki siyasi partilere oy verenler, o partinin davasına ya da misyonuna uyma noktasında çok farklı katmanlardan meydana gelir…

Partilerin yaşadığı belli türbülanslarda da, en çıkarcılardan başlamak üzere ve yaşananların doğasına ve zorluğuna göre kopmaya başlarlar…

Her partinin, bütün zorluklara rağmen terk etmeyenleri hiçbir dönemde büyük bir oran teşkil etmemiştir…

Lakin AK Parti bu konu da çok daha şanslıdır ve ciddi bir kitleyi yirmi yıldır ve her koşulda çatısı altında tutmayı başarabilmiştir…

Tabi bu başarıda ki en büyük paylardan biri de -15 Temmuz darbe girişimi de dâhil- bütün badirelere rağmen ekonominin ciddi hasar almaması ve bunun cebe ya da tencereye yansımamasıdır…

Türkiye’nin, “Başkomutan Erdoğan” diyerek, etrafına örülen çemberleri bir bir kırdığı gibi bu ekonomik çemberden de yine aynı yöntemle kurtulacağına yürekten inanması gerekir…

Yirmi yıldır hiçbir seferde yanıltmamış bir Başkomutana bir kez daha güvenmek, ciddi bir vefanın gereği, hafızanın değer bulmasıdır…  

Eğer tecrübenin, geçmişin bir değeri yoksa bugünün de bir değeri olmayacak demektir…

Hatta iyi bir geçmiş inşa etme çabasında olan ve bütün gücünü buradan alan şahsiyetlerin ve markalarında…

Bu süreçlerde hangi sese kulak vereceğiz?

Hiçbir zaman, hatta en çılgın ve dünyanın takdirini kazanmış icraatlara bile tebessüm edememiş müzmin Erdoğan düşmanlarının sesine mi yoksa “Bize inanın bugüne kadar olduğu gibi bunu da aşacağız” diyen ve yirmi yıldır yanıltmayan bir lidere mi?

Hangisi daha rasyonel geliyor?

Duygusal olmaya bile ihtiyacınız olmadan en çıkarcı kararınızın bile yöneleceği adres açık olmalı bana göre…

Üstelik onlarca yıldır duygusal kararlarıyla körfezin b…. kokusuna katlanmak zorunda olanları örnek almanıza dahi gerek olmadan…

Ve “seçim yenileme”ye verilen duygusal bir kararın, İstanbul’a ödettiği fatura da hemen gözümüzün önünde dururken…

Yumurta küfesini sırtlanmamışların hiçbir risk almamış sözlerinin yeterince tatmin edici olmadığını bir defa daha tecrübe etmeye gerek var mı?

Elbette son karara sizin…

Sayın Erdoğan’ın bu son kararınızın yönünü etkileyeceğine olan inanç da benimdir…

Diriliş Postası

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL