İsmail Öz
İsmail Öz
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Seçim sonrası mı?

GİRİŞ 06.01.2023 GÜNCELLEME 06.01.2023 YAZARLAR

Dünyanın üzerinden âdeta bir silindir gibi geçen pandemiyi, bütün dünyanın tahıl tedarikini ve özellikle AB’nin enerji güvenliğini tehdit eden bir savaşın etkilerini inkâr ederek, Türkiye’yi âdeta “kapalı” bir ülkeymiş gibi değerlendiren insafsızlıklar var…

Aynı insafsız ağızlar yaklaşık bir, bir buçuk yıldır ve yeni ekonomi modelini de hedefe koyarak; “battık, batıyoruz, iflasa gidiyoruz” deyip durdular…

Fakat bırakın batmayı, bütçe disiplininden taviz bile verilmeden milyarlık projelerden geri adım atılmadan ve Cumhuriyet tarihimizin en büyük meselelerinin de çözüme kavuşturulduğu bir yılı geride bıraktık…

Sayın Cumhurbaşkanı, 1 Ocak’ta sabahın erken saatlerinde başladığı 2023 icraatlarının paylaşımlarını ancak öğleden sonra bitirebildi; yaklaşık üç yüz paylaşımla ve tabii ki özet olarak…

“Seçim yatırımı” denilen “o göz boyama”ların ne olduğunu geçmişten iyi biliriz…

Seçime bir, iki ay kala gelen asfalt araçlarını, bol keseden anahtarları vs… 

Oysa bugün neredeyse her hafta müjdesi verilen, hayata geçen her bir çalışma, milyarlık değeri yanında uzun yıllara da ihtiyaç duyuyor…

Bir seçim dönemini de aşarak gelen bu devasa yatırımlara, “seçim yatırımı” demek ancak büyük bir cehaleti ifşa eder…

Bana göre bu yaklaşımlar ancak yaklaşımın sahibini güven kaybına uğratıyor ve gerçeklerden kopuk bir alana savuruyor…

Muhalefetin bu izahı olmayan, herkesin gerçeğine dair çelişkilerle dolu iddialarının hedefine ulaşmadığını, iktidarın oy artışları çok açık olarak gösteriyor…

Bunu son dönemlerde iddia edenler de anlamış olacaklar ki şimdi başka bir ifade biçimi ürettiler ve ona sımsıkı sarılıyorlar; akademisyeninden gazetecisine hem de…

Neymiş o: “İktidarın bu bol keseden savurduğu ve seçimleri almak için saçtığı paraların faturasını seçimden sonra çok ağır ödeyeceğiz…”

Peki, ama anlamak istediğim bir şey var; ikna olmak için…

25 yıldır bütün kötümserliğinizle ortaya koyduğunuz ve gerçekten de ispatlanmış bir tane ön-gürünüzü ortaya koyun o zaman; son iki yıl tahminleriniz için çok kötü geçti çünkü…

Fakat hiç anlayamadığım bir hâl daha var…

Bu kadar ön-körü yorumcuların asla yüzü kızarmadan işlerine devam ediyor olmaları…

Hatta “ben demiştim” pişkinliği ile daha önce yerin dibine batırdıklarını sahiplenecek kadar…

İbre değişti, ekonomi batmadı, bütün makro sorunlar çözüldü, enflasyonun da inşa’Allah beli kırıldı ve yorumlar çöktü; “ama yılmak yok, utanmak yok, seçim sonrasına yüklenelim” öyle mi?

Yeni ekonomi modeli de “seçim yatırımlarını gölgelemek için”miş ve seçim sonrası da vazgeçilecekmiş…

Oysa düne kadar, “Seçim öncesinde bir iktidar kendine bu kadar kötülük yapar mı?” diyorlardı…

Dünyanın tersine gidenlerin ulaştığı başarıyı inkâr edip, “Biz yanılmadık; göreceksiniz, ne kadar haklı olduğumuz seçimlerden sonra çıkacak” diyerek hâlâ zaman kazanıyorlar…

Ve tabii -muhalefet kazanırsa şayet- bu modelden vazgeçileceği için cehaletlerinin gün yüzüne çıkmayacağı hayaliyle de avunuyorlar…    

Onur ve meslek ahlakı olmayınca insan gerçeğin hakkını da veremiyor işte…

Yapacak bir şey yok, sıklet meselesi…

DİRİLİŞ POSTASI

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL