İsmail Öz
İsmail Öz
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

2023 ve gençler…

GİRİŞ 13.03.2023 GÜNCELLEME 13.03.2023 YAZARLAR

Uzun zamandır yazılmaya çalışılan bir hikâye var;

“Gençler AK Parti’ye muhalif” başlığıyla.

Peki, bu hikâyeyi kimler yazıyor ne kadar gerçek ve ne kadar masum?

“Z Kuşağı” diyerek renksiz, kokusuz hatta köksüz, geleneksiz bir gençliğin oluşmasını arzulayanlar kimler ise onlar yazıyor elbette.

Hatırlayın, aynı çevreler “gençler ateist, deist oluyor” dediler hatta İmam-Hatip gençliğinin de aynı “seküler dalga” içinde olduğunu iddia ettiler.

Fakat yapılan araştırmalar bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını çok net olarak ortaya koydu.

Bu ülkenin gençlerinin tamamen aile bağlarına, değerlerine, düşünce geleneklerine başkaldırdığını iddia etmek, gerçek anlamda yapı-sökümcülerin kazandığını kabul etmektir.

Açıkçası iddiam şudur: Ufak geçişler her siyasi parti için geçerli olmakla birlikte, CHP’li bir ailenin çocuğuyla ilgili yaşamadığı endişeyi AK Partili bir aileden bekleyenler yanılacaklardır…

Her yaş kategorisinde olduğu gibi gençler arasında da sesi çok çıkanların, sessiz çoğunluğa galebe çaldığını düşünenler, fotoğrafın tamamına bakamayanlardır.

Sayın Erdoğan’ın “Teknofest kuşağı” diyerek, “Z Kuşağı” tanımına olan reddiyesini güçlü bir temel üzerinden yaptığını da hatırlatmak isterim.

“AK Parti gençlere hitap edemiyor” diyenler teknolojide, sporda, sanatta ortaya konan çabaları da inkâr edenlerdir.

Duyguları daha çok önceleyen gençleri, eskiye çağırmak mı yoksa güçlü bir geleceğe davet mi etkileyebilir?

Birinin çıkıp Kılıçdaroğlu’nun hangi olağanüstü vaadiyle bunu başardığını da açıklaması gerekmez mi?

Bu AK Partili ailelerin çocuklarını hedef alan kampanyaya karşı ailelerin de mutlaka karşı kampanyası olacaktır.

Bunun sebebi de gayet açıktır ve CHP’li ailelerin empati kurmakta zorlanmayacağı bir sebebi vardır.

AK Parti onların çocukları için bir kampanya yürüttüğünde nasıl ki seyretmiyorlarsa aynı şeyin kendilerine karşı olacağını düşünmeleri zor olmasa gerek.

Aileler için en büyük travma kuşkusuz çocuklarıyla yaşayacakları siyasi yarılmalarıdır.

Bunun olmaması için de aileler her an daha dikkatlidirler ve en çok tedbir geliştirdikleri konu da budur.

Bütün tedbirlere rağmen her görüşten aile, küçük sayıda gencini farklı görüşe kaptırabilir.

Lakin kitlesel bir kopuşun olduğunu iddia etmek için çok büyük bir sosyolojik çözülmenin olması gerekir.

Bu da gençlerin tek başlarına değil, aileleriyle birlikte koptuğu bir çözülme demektir.

Nereden bakarsanız bakın sadece bir beklenti ve propagandadan ibaret iddia, 14 Mayıs’ta gerçek cevabını bulacaktır.

Muhafazakâr ailelerin çocuklarını ayartmaya çalışan “küreselciler” gibi siyasi angajmana alan CHP zihniyeti de net bir karşılık cevap alacaktır.

Aksi hâlde “yeri ilan edilmiş bir saldırı”dan yara almanın izahı olmayacaktır.

Her gencin takibi öncelikle ailesindedir.

Her aile, 15 Mayıs’ta evlatlarıyla birlikte sevinmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyordur; değil mi?

YORUMLAR 1
  • Vurucu 2 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık güzel tespitler....
    Cevapla