Mahmut Bıyıklı
Mahmut Bıyıklı
HABER7 YAZARI

Yusuf Kaplan'ın derdi ne?

GİRİŞ 16.10.2020 GÜNCELLEME 17.10.2020 YAZARLAR

Herkesin gençlerden şikâyet ettiği bir dönemde entelektüel camianın saygın isimlerinden Yusuf Kaplan, başlattığı bir çalışma ile yeni nesillerden umut kesilmemesi aksine onlarla beraber yürünmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi.

 

 

Elliden fazla ülkeden binlerce başvurunun olduğu Medeniyet Tasavvuru Okulu projesi gençlikte müthiş bir heyecan uyandırdı. Türkiye’nin en iyi okullarından biri olmaya aday MTO’nun programlarına katılan gençlerin gözlerindeki ışıltı görülmeye değer.

Geniş imkânlara rağmen gençlere ulaşamadıklarını onlara dokunamadıklarını söyleyen etkili, yetkili kişilere Yusuf Kaplan, istenildiğinde neler yapılabileceğini bir kez daha göstermiş oldu.

 

 

 İyi niyet samimiyet ve gayretle yürüyen bu okuldan ümmetin önünü açacak yeniden düştüğümüz yerden bizi ayağa kaldıracak kuşakların yetişmesi için canla başla çalışan Yusuf Kaplan'ın döktüğü terin bereketi mutlaka hayırlı sonuçlar verecektir.

Bizi kendi medeniyetimizin farkına vardıran Yusuf  hocanın, gençlerin en halis kaynaklardan beslenmesi için çırpınması Doğu’yu ve Batı’yı tanıyan, geçmişi doğru okuduğu için geleceğe esaslı bir miras bırakabilme derdinde olan bir nesil yetiştirme çabası takdir edilesi kıymetli bir çabadır.

Çılgınca okumalar yaparak biriktirdiklerini beklentisiz bir şekilde cömertçe gençlere aktarmak konusunda kaprissiz başka bir isim bulmak neredeyse imkânsızdır.

Hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men eden, müstesna şahsiyetlerden birisi olan Kaplan’ın insanımıza karşı saf temiz bir bakışı vardır.

Anadolu topraklarından rengini bulan bu saflıkla birlikte parlak bir beyin, berrak bir zihinle üretimde bulunması, konuşması, tartışması memleketimiz için şüphesiz bir kazançtır.

Kellesini koltuğuna alarak memleket aşkıyla böylesine fedakârca çalışan bir münevvere yönelik zaman zaman yapılan insafsız saldırılar bizi ziyadesiyle üzmektedir.

Gençlerin dertlerine deva olabilmek için gece gündüz demeden mesai harcayıp zihin yoran Yusuf Kaplan, kolay harcanacak bir kişi değildir.

 Anadolu çocuklarının kaybolmasına karşı vicdanlarında en ufak bir titreyiş olmayanların onu linç ederken ki insafsız ifadeleri, hiçbir şekilde kabul edilemez.

 Vicdandan izandan, terbiyeden saygıdan, yoksun insanların faziletli şahsiyetlere karşı yürüttüğü itibarsızlaştırma çalışması psikolojik harpten başka bir şey değildir.

 İyi örnekleri ve idealist kişileri itibarsızlaştırarak toplumu tamamen ümitsizliğe düşürüp istedikleri operasyonları yapmaya elverişli zemini oluşturmak çabasında olanlara fırsat vermemek gerekir.

Pervasızlığa, bilinçli kötülüğe karşı iyinin ve iyilerin bayrağını daima göndere çekmek bizim vazifemiz olmalıdır.

Kaplan’ın inancının gereği olarak gördüğü konularda açık açık konuşması sonrası maruz kaldığı saldırıların çoğunun soldan gelmesi anlaşılabilir anlam verilebilir lakin dostun attığı gül misali mahallenin merkezinden gelen yersiz eleştirileri kabul etmek mümkün değildir.

Alçak gönüllü olmasına rağmen tartışmalarda sesini yükseltmesi bağırıp çağırması yanlışa tahammül edememesi Müslümanları bulmak istediği yerin uzağında görmesinden ve davasına sarsılmaz samimiyetle bağlı oluşundan kaynaklı bir iç yangının dışa vurumudur.

Ümmetin yaralı halini onun kadar içselleştirip bağrı yanan çok insan bulamayız. Geçirdiği bir hastalık sonrasında doktorunun üzüntüden uzak duracaksınız hiçbir şeyi dert etmeyeceksiniz aksi takdirde sonucu ağır olur demesi üzerine ümmet bu haldeyken nasıl üzülmem nasıl dertlenmem doktor bey öleceksem öleyim diyen bir adamdır Yusuf Kaplan.

Dünyaya söyleyecek bir sözümüz yoksa bu dünyada yaşamamızın da anlamı olmadığını ve bu dünyaya söylenilecek tek bir söz varsa o sözü söyleyecek olanın bizim olduğumuzu durmadan anlatan bağrı yanıklardandır.

Sezai Karakoç gibi Necip Fazıl gibi üstatların attığı temellerde mola vermeyi değil o temelin üzerine taş koyabilme derdini çekmektedir.

Hem bu öncüleri çağın ufkuna taşımak hem de gelecek nesillerden kendi çağının ufku olabilecek nesiller yetiştirme idealini taşıyan nadir değerlerdendir.

Kendisi için yaşamaktan ziyade başkaları için kaygı taşıyan, ilkeleri için mücadele veren, ülküleri için ömür tüketen samimi bir dava adamıdır.

Çağını aşan düşünürlerin nefeslerini bugüne taşıyıp geleceğe nefes olma derdi büyük bir meziyettir.

Çağ körleşmesi yaşayan nesillerin ağlardan bağlardan kurtularak yani kendi çağını çağ çağ dokuyan bir adam olması için gece gündüz, uzak yakın demeden yollara düşen kurak yüreklere umut döşemeye devam eden çok adamımız yok.

Ülkenin dört bir yanından kendisini davet edenlerin teklifini pazarlıksız kabul ederek bir gencin kafasında şimşekler çakmasına vesile olursak büyük kârdır düşüncesiyle hareket eden hasbîliğe ancak saygı duyulur.

Hayatlarını dünyalık kazançlara göre kurarak kazandırmaktan ziyade kazanmak için yaşayan insanlar Yusuf Kaplan’ı anlayabilecek konumda değildir.

Anlamak zahmetine katlanacaklarını da hiç sanmıyorum. Çünkü anlamak ciddi bir iştir. Hocanın da ifade ettiği gibi: “bu ülke zihnî felç geçiriyor; temel nedeni: anlayamadığını anlayamamaktır.”

 Allah bu masum milleti anlayamadığını anlayamayanlardan korusun.

Hakikatin gizlendiği bilgiyi çözebilmek için dünya ile bağlantılı ama dünyaya karşı mesafeli olan Sezai Karakoç, İsmet Özel ve Yusuf Kaplan gibi değerlerimizin sözlerine de katlanamayacaksak katlanılması zor bir geleceğe hazır olmamız gerekir.

 Bu adamlar dünyaya mesafe koyarak dünyaya söz söyleme hakkını elinde tutmuş adamlardır. İsteseler sıradan insanların birbirini kırdığı dünyalıklara ulaşıp günlerini gün edebilirler. Ama onlar o asil mesafeyle bu çağa bir asalet destanı armağan etmişlerdir.

 Dünyayı aşmış insanların sözleri sadece dünyevileşmiş insanlara ağır gelir. Hakikatle bağını güçlü bir şekilde kurmuş bu adamlar için Cenabı Allah’a ancak şükredebiliriz. Onların varlığı bu necip millet için bir nimettir. Nimete nankörlük azgınların işidir.

Dünyada yaşayan ama dünyayı yaşamayan adamların kaderi maalesef ki yaşadıkları çağda hep anlaşılmamak olmuştur. Vefatları sonrasında diz dövmeler günah çıkarmalarla doludur tarihin sayfaları.

Bize düşen kıymet bilmektir. Çünkü kıymetlileri linç etmek kıyamet alametidir. Kendi kıyametimizi kendimizin çağırması ne garip bir durumdur. Bu hal idrak tutulmasından başka bir şey değildir.

Hakikatin diriltici sesi ve nefesi olan insanları küstürmek hakikati küstürmektir. Hakikatle bağını koparanlar, yaklaşan felaketlere dikkat çekeni taşlayarak nasıl bir musibete düştüklerinin farkında bile olamaz.

Birileri rahatları kaçmasın diye hakikatin haykırılmasından rahatsız olabilir. Ama ufuk açanların görevi zaten budur. Onlar rahatsız ederler. Uçuruma inşa edilen köşklerin yıkılacağını hatırlatanlardan, açık şekilde uyaranlardan ancak gafiller rahatsız olur.

Uykularımızı kaçırarak ufkumuzu açan, umudumuzu artıran ufkumuza ufuk, umudumuza umut katan bize hakikat deryasından diriltici ruh üfleyen entelektüeller Rabbimizin ikramıdır.

Yusuf Kaplan eleştiriden münezzeh mi elbette değil mesela ben şimdi açıkça eleştireyim.

Keşke Yusuf Hoca Sosyal Medya gibi bir alana ayıracağı vakti onlarca yıldan beri bütün sevenlerinin dört gözle beklediği eserlerine ayırsa. Kaplan’ın medeniyetimize yapacağı en büyük hizmetlerden biri de bu olur.

Bazı insanlar yaşadıkları ülkenin mensubu oldukları milletin bütün dertlerini tek başına içlerinde taşırlar.

Yaşanılan her olaydan kendilerini sorumlu hissederler.

İşte sıradan insanlardan onları ayıran odur.

İşte O dertlilerden biri olan muhterem Yusuf Kaplan'a gençlere verdiği emeklerin karşılığını görecek kadar bereketli uzun bir ömür diliyorum.

Duamız Medeniyet Tasavvuru Okulu’ndan gelecek yüzyılı kuracak öncülerin çıkması yönündedir.

İstikbale emek verenler var olsun.

YORUMLAR 13 TÜMÜ
  • Reis 3 yıl önce Şikayet Et
    Kıymetini bilemezsek, eksikliğini çekeriz bu tür insanların. Gönlüne bereket.
    Cevapla
  • Müfit Engin 3 yıl önce Şikayet Et
    Yazınız değerlendirmeniz için tebrik ederiz .Paylaşabilşrmiyiz
    Cevapla
  • Ahmet KARAHAN 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu bir "tecdit" hareketi desem, yapılanları/yapılacak olanları ne kadar tarif eder, bilemiyorum.
    Cevapla
  • Osi 3 yıl önce Şikayet Et
    Gönlüne sağlık
    Cevapla
  • Dilan 3 yıl önce Şikayet Et
    Samimiyet ile yapılan dua ...Allah Yusuf hocamızdan ve dertli olanlardan razı olsun. Kaleminize sağlık.
    Cevapla