İmam Hatip kahramanları
Tarihine, dinine, diline, kültürüne sahip çıkan milletimiz İmam-Hatip okullarına sahip çıkarak bugünlere taşıdılar.
Tabi ki günümüze gelinceye kadar amansız bir mücadele verildi. Cumhuriyet tarihinin esaslı bir eğitim direnişi sergilendi.
Önlerinin kesilmesine, yok edilmek istenilmelerine rağmen varlığını devam ettiren İmam Hatip okullarının arkasında sayısız kahraman durdu.
Yurdun her tarafına yayılan bu sivil direniş hareketine her dönem yeni halkalar eklendi.
İstanbul’da Celalettin Ökten Hoca’nın verdiği şanlı mücadeleyi Anadolu’da aynı azimle sürdüren isimsiz kahramanlar ortaya çıktı.
Adanmışlık ruhuyla her biri ayrı destan yazıp İmam hatip ateşini memleketlerinde yaktılar.
Tehditler aldılar zindanlar gördüler. Yılmadılar yorulmadılar. Çıktıkları hak yolundan dönmeyi asla düşünmediler.
Binaları kendileri yaptılar içeriği kendileri oluşturdular. Derslerde tarih şuurunun, din şuurunun, manevi şuurun daha yüksek olarak verilmesi için adeta sistemle dans etmek durumunda kaldılar.
DÜŞMANI EKSİK OLMADI
Merhum Emin Işık Hocamızın tabiriyle Millet değerleri bir olan insan topluluğudur. Manevi değerleri olan, uğruna ölecek değerleri olan toplumlara millet denir.
Uğruna ölecek değerleri yoksa o toplumun, onu unutmuş veya terk etmişse ona millet denmez ona halk, kalabalık denir.
İmam hatipler bu ülkedeki kalabalıkları millet haline getiren önemli etkenlerdendir.
Nesilleri kutsalsız bir hayata mahkûm etmek milletin intiharı demektir.
Kalabalıkları millet haline getiren İmam Hatip Okullarının her zaman düşmanı eksik olmadı.
İsmail Lütfi Çakan Hocamızın bu konuda şu hatırası manidardır.
1965’te İmam-Hatip Liseleriyle ilgili bir toplantıda TÖS’e (Türkiye Öğretmenler Sendikası) mensup bütün konuşmacıların bu okulların derhal kapatılmasını istemelerine karşı, o toplantıyı himaye eden askeri yetkili; “Beyler, siz zannetmeyin ki bu okulları biz isteyerek açtık. Halk istedi diye açıldı bu okullar. Şimdi kapatılsın diyorsunuz.
Halk bu okulları istediği sürece bu okullar yaşar. Eğer kapatılsın istiyorsanız, halkı bu okulları istemez hale getirmelisiniz” demişti.
Öyle zannediyorum bu sözler, yandaşlarına yol ve yöntem göstermek amacıyla söylenmiş de olsa, aslında bu okullara yönelik milletin desteğinin ve milli gerçeğin itirafı niteliğindedir.
Evet Müslüman Anadolu halkı okullarına sahip çıktı. Sadece halk değil Tevfik ileri gibi milletimiz her zaman hayırla andığı adını duasına kattığı siyasetçilerin de büyük katkıları oldu.
Millî Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde merhum Tevfik İleri, İmam Hatip Okulunu ziyaret ederek “Yavrularım, bakın ben Millî Eğitim bakanıyım.
Bu okulları içimizde doğmadan boğmak isteyenler var. Size güveniyorum. İleride çok büyük hizmetler yapacağınıza inandığım için, arkanızdayım.
Allah yar ve yardımcınız olsun.” Deme cesaretini ve iradesini göstermiştir.
ÖNDE DURAN ÖNCÜLER
İmam-Hatiplerin tarihi milletimizin kimliğiyle ayakta kalmasının tarihidir.
İlk neslin ve onların izini takip eden nesillerin samimiyet, ihlâs, fedakârlık, mücadele, azim hikâyeleriyle bugünlere gelinmiştir.
Öncülerin hizmeti asla unutulamaz. Tevfik İleri’nin kararlı duruşu, Erbakan Hoca’nın döktüğü ter Cumhurbaşkanımızın azim ve gayretinin yanında üstün cesareti sayesinde bu okullar sisteme rağmen güçlenmiş ayakta kalmıştır.
Celal Hoca gibi Mahir İz gibi Hacıüveyiszade gibi adanmış ruhların fiili ve kavli dualarıyla da bereketlenmiş imanlı nesillerin yetiştiren ocaklara dönüşmüştür.
MENDERES’İN GÖZYAŞLARI
İmam Hatipler imkansız denilebilecek dönemlerde yeşermiş Cumhuriyet tarihinin en çetin zamanlarında yeşermiştir.
Zor başarılmış, mücadele başarıya ulaşmıştır.
Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir memlekette cenazeleri kaldıracak imam bulmakta zorluk çekilmesi Dinini bilen, Kur’ân okuyabilen gençlik kalmayışı kabul edilebilir bir durum değildir elbette.
Aziz milletimiz de bu durumu kabullenmemiş ve bu topraklarda adeta bir İmam hatip Destanı yazmıştır.
Milletimizin hissiyatını anlayan Merhum Adnan Menderesi de burada rahmetle yad etmek gerekir.
Cevat Akşit Hocanın hatıralarında geçen İmam Hatip gündemli ziyarette döktüğü gözyaşları hala içimize akmaya devam etmektedir.
Menderes Cumhuriyet tarihini belki de en zor ve imkânsız denilebilecek bir döneminde İmam Hatiplerin destekçisi olmuş kendisini laiklik aleyhtarı olarak göstermek isteyenlere de şu tarihi cevabı vermiştir:
“Türk milleti Müslümandır ve Müslüman kalacaktır. Bu memlekette din hürriyetine tecavüz etmek kimsenin haddi değildir.
Hakiki mü’min ve samimi Müslüman olanlar din hürriyetinden tamamen emin olabilirler.
Laikliği din aleyhtarlığı yahut din düşmanlığı şeklinde anlamak, bizim iktidarımızın vicdan hürriyeti anlayışına asla tevafuk etmez.”
Milletin değerlerine düşman kesimler millete rağmen karar almak isteyen güç sahipleri demokrasiyi kesintiye uğratmakla kendilerini vazifeli gören askerler ülkenin aydınlık geleceğine darbe vurmaktan çekinmezler Menderes’ten bu çıkışının hesabını sorarlar. Menderes bazı zaferlerin bedelini canıyla öder. İmam Hatiplere verdiği destek asla unutulmayacaktır. Mekanı cennet olsun.
ÖRNEK TALEBELER
İmam–Hatip okulları bütün saldırılara rağmen örnek bir nesil yetişmiştir.
Özellikle ilk neslin fedakârlık hikâyesi bambaşkadır. Mezun olunca nereye gidecekleri ne olacakları belli olmamasına rağmen azim ve sebat göstermiş eğitimlerine imkânsızlıklar içinde devam etmişlerdir.
Kendilerini vazgeçirmeye çalışanlara kulak asmamışlar küçümseyip alaya edenleri ciddiye almamışlardır.
Sadece dışarıdan gelen yıldırmalara değil farklı zihniyetteki öğretmenlerinin aşağılamalarına ve ikna çabalarına aldırmadan yürüyüşlerini sürdürmüşlerdir.
İlk nesil başarılı olursa bu maya tutacaktır. Bunun bilincinde olarak yaşlarının üstünde bir olgunluk içinde eğitimlerine devam etmişlerdir.
Nerdeyse tamamına yakını hafız olan ilk neslin en büyük şanlarından birisi dev şahsiyetlerin kendilerine hocalık yapmasıdır.
Celal Hoca gibi büyük hocalar ilk nesli yoğurmuş yetiştirmiş yarınlara hazırlamıştır.
Harama helale uymak kopyadan uzak durmak Hakk’a ve hukuka riayet etmek adaletten şaşmamak saygı sevgi dürüstlük gibi prensiplerle yetiştirilmiştir.
Bekir Topaloğlu’nun hatıralarında geçer:
Matematik öğretmeni Rasim Uslugil bir gün alelacele nöbetçi öğrenciye düdük çaldırtarak olduğu sınıfı bahçeye toplar ve:
- Çocuklar size bir müjdem var, diye söze başlar. Bütün öğrenciler müjdenin ne olduğunu merak eder. Rasim Hoca sonra konuşmasını sürdürdür:
Biz bugün öğretmenler kurulu toplantısı yaptık. Şu bahçede meyveleri sarkan elma ağaçlar var ya, günlerdir bir tek meyve bile kopartmamışsınız.
Sizi izliyoruz, biriniz bile ona el sürmedi. Öğretmenler kurulu bunun için size teşekkür ediyor. Bunu tebliğ etmekle beni görevlendirdiler.
Evet bu ve buna benzer sayısız hatıra var imam Hatiplerin tarihinde. Bu okullardan hiçbir zaman anarşi çıkmamış kaos ortamlarına katkı verecek bir eylem gerçekleşmemiştir.
Türkiye’de sosyal barışa en büyük desteği İmam Hatipler vermiştir.
İmam Hatipler milletimizin tarihî şuur altında ve değerler sisteminde her zaman karşılığı olan okullar olmuştur.
İZ BIRAKAN HOCALAR
Bir yandan binalar inşa edilirken bir yandan da zihinler inşa edilmiştir. İma Hatip tarihinin unutulmaz hocaları olmuştur. Onlarda biri de soyadı gibi iz bırakan Mahir iz’dir. O dönemin Hocalarının talebeye yaklaşımını anlamak açısından
Öğrencilerinin kendisine yönelttiği “hocam neredeyse ailenizden daha çok bizimle vakit geçiriyorsunuz, neden böyle yapıyorsunuz” sorusuna verdiği cevap çok mühimdir.
Mahir İz, “Sizler benim talebemsiniz evlâdım! Bir hoca için talebe, evlâddan daha evlâdır!... En hayırlı vâris, talebedir!... Evlâd, idealini suistimal edebilir, ama talebe etmez!... Senin amel-i salihini evlâddan ziyâde talebe devam ettirir. Allah muhafaza buyursun, evlâd hayırsız çıkabilir, ama talebenin hayırsız çıkma ihtimali daha azdır.”
İMAM HATİP NESLİNİN ÖNDERLERİ
İmam Hatiplerin adanmışlık hikayesi Fatma Gülşen Koçak tarafından kitaplaştırıldı.
İmam Hatip Kahramanlarını tanımak açısından mutlaka okunması gereken eserde ilk defa duyacağınız isimler ve şahitlikler mevcut.
Öncüler Hocalar Talebeler başlıklarıyla çıkan kitap bir dönemin anlaşılması açısından önemli bir kaynak olmuş.
Önder tarafından yayınlanan çalışmayı okuyunca bugünün kazanımlarının dünün adanmışlarının eseri olduğunu açık bir şekilde göreceksiniz.
Tabi ki bununla birlikte şu soruyu sormaktan kendinizi alamayacaksınız.
Eğer bugün o kahramanların kazanımlarının bereketiyle ayaktaysak gelecek nesillere kazanımlar bırakacak bugünün adanmışları nerede?
Bir adanmışlık hikâyesi olmadan geleceği kurmak mümkün değil. Rabbimiz bizlere de adanmışların izinde gitmeyi nasip etsin.
Ömrünü İmam Hatiplere adayan kahramanlara çok şey borçluyuz.
Her birini minnetle rahmetle anıyoruz. Hayatta olanlara sıhhat selamet diliyoruz.
-
Filiz AKBULAK 3 yıl önce Şikayet EtAllah razı olsun ihl.dendi mi kalbim bir başka atıyor, Allah için sevip sevilen ve sevinenlerin cennet bahçesi idi okulumuzBeğen
-
Amine demir 3 yıl önce Şikayet EtAllah razı olsun hocam İHL yıllarımı özledim. Rabbim hepsinin hizmetlerini kabul etsin.Beğen
-
Derya Uyanık 3 yıl önce Şikayet EtTeşekkürler sayın yazar. Sorunuz çok anlamlı. keşke biz de o adanmışlar gibi geleceğe güzel kazanımlar bırakabilsek. Öncülerimizden Allah razı olsunBeğen Toplam 2 beğeni
-
vatan millet sakarya 3 yıl önce Şikayet Etbu okullara açılırken canla başla mücadele eden ve rahmeti rahmana kavuşan tüm büyüklerimizden rabbim razı olsun.Rahmetini rabbim esirgemesin.Ancak mevcut imam hatiplerin şu andaki binaları güzel devletin desteği en üst seviyede fakat başta meslek dersleri hocalarında ruh yok.İmam hatip ruhunu verecek cefakar fedakar insan sayısı malesef çokk az.İnşallah memleketin yönetiminde söz sahibi imam hatipliler verilen sorumluluğun hakkını verirler.Bugün kadar atatürkü istismar ederek milleti ezen zihniyetten millet bıktı.Dini istismar ederek devlet yönetimini allak bullak eden kimselerden de bıkmak üzereBeğen
-
süleyman kazancı 3 yıl önce Şikayet Etallahu teala emeği geçenlerden ebeden razı olsun.ahirete irtihal edenleri allahu teala cennetine idhal eylesinBeğen Toplam 2 beğeni