Zaferlerle dolu tarihimizde hüzünler ve acılar da çoktur.

Bu acıların en büyüklerinden birisi Balkanları kaybedişimizin acısıdır.

Yüz yılı aşkın zaman geçse de aklımız hep balkanlarda kalmıştır.

Çünkü o topraklar bizim kalbimizdir.

Rumeli’den çekildiğimiz günden beri kalbimiz paramparça kalbimiz yaralıdır.

Tarihin hüzün sayfaları Türkün ağıtlarıyla doludur.

O sebeple türkülerimizde hep bir ah vardır.

 Rumeli türkülerinde de bu ah açık şekilde görülür.

Balkanları terk etmek zorunda kalışımızın sızısı hiç dinmemiştir.

Evlerini barklarını dostlarını akrabalarını ve bütün hatıralarını geride bırakarak yollara düşenlerin gözyaşları sel olup akmıştır.

Gelenlerin hikâyesi kadar kalanların da hikâyesi yakıcıdır.

Yurdunu yuvasını terk ederek gelen kardeşlerimize Anadolu kucağını anne şefkatiyle açmış bağrına basmıştır.

 Devletimiz tarafından gelenlerin yaraları sarılmış acıları dindirilmiştir.

 Fakat balkanlarda kalanların kederli hikâyeleri devam etmiştir.

Oralarda kalan soydaşlarımız destansı bir varlık mücadelesi vermiştir.

Çığlıkları duyulmasa da kendilerine bir el uzanmasa da onlar yılmadan yorulmadan kendi geleceklerini kurmanın kavgasını sürdürmüşlerdir.

Romanları yazılmayı filmleri çekilmeyi beklemektedir.

Her biri dağ gibi yürek taşıyan yiğitlerin dinlerine dillerine yurtlarına ve namuslarına sahip çıkmak adına kurdukları oluşumlardan birisi de Yücelciler’dir.

Şubat ayı boyunca  birçok yerde anma programları düzenlendi. Toplumumuzun onları daha iyi tanıması adına hasbi çalışmalar yapan dostlarımız var çok şükür.

Dedesi de Yücelcilerden olan Yazar Eren Atala Ataş’ın geçtiğimiz günlerde Yugoslavya’da Gizli Türk teşkilatı: Yücelciler isimli bir eseri yayınlandı.

 Sağlam bir arşiv taraması ve yoğun emek verilerek hazırlanan kitapta Yücelcilere ve Balkanlarda kalan Türklerin yaşadıkları acı dolu yıllara dair çok sayıda hatıra mevcut.

Önemli bir belgesel çalışması olan kitabı okurken Balkanlara dair bilgileriniz tazelenecek işkence gören idam edilen Yücelcileri okurken gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.

Sevenler dert eder gözyaşı döker. Balkanlar nasıl sevilmez ki. Balkanlara ağlamayan göz neye ağlasın ki?

Balkanlarla geçmişten beri et ve tırnak gibiyiz ve öyle kalacağız.

Dün Yücelcilerin canları pahasına verdiği varoluş mücadelesini bugün yeni kahramanlar farklı metotlarla sürdürmektedir.

 Biz onlara da minnettarız.

Yakın zamana kadar Yücelciler’i Makedonya Türklerinin Unutulan Kahramanları olarak anıyorduk.

Şükürler olsun ki artık yazılan kitaplar yapılan programlar sonrası Onlara Makedonya Türklerinin unutulmaz Kahramanları diyoruz.

Yücelcilerin her biri bizi kahramanımızdır.

Milletler kahramanlarıyla yaşar.

Kahramanlar içinden çıktıkları milletlere ruh ve şekil verir.

 Yücelciler de yeni nesillere ilham vermeye yol göstermeye devam edecektir.

 Bize düşen onları tanıtmak anlatmak ve mücadelelerini yaşatmaktır.

Cumhuriyet tarihi boyunca unutulan kaderine terk edilen Rumeli coğrafyası Cumhurbaşkanımızın Balkanlara olan sevdası sebebiyle yeniden devletimizin gündemine geldi.

 Bu vesileyle Balkanlara her alanda kalıcı yatırımlar yapılarak yıkılan kültürel köprüler yeniden onarıldı tarihi bağlar güçlendirildi.

Yapılan her yatırım anlamlı olmakla birlikte daha yapılacak çok iş olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Çünkü Rumeli bize uzak değildir.

Bizim için Rumeli Türkiye, Türkiye Rumeli’dir. 

Osmanlı zamanında Divan-ı Hümayun’da protokol olarak Rumeli Beylerbeyi Anadolu Beylerbeyinin önündeydi.

 Keza Rumeli Defterdarlığı ile Anadolu Defterdarlığı arasında da benzer bir durum söz konusudur.

 Osmanlı Rumeli’ye gözü gibi bakmış gönlünde ilk sıraya koymuştur.

Türkiye ise yüzyıl sonra tarihi misyonunu yeniden kuşanmıştır.

Devletimizin son yirmi yıldaki muhteşem çalışmaları nedeniyle öyle inanıyorum ki Yücelcilerin ve bütün Balkan şehitlerinin aziz ruhları şad olmuştur.

Yücelcilerin verdikleri kutlu kavga bugün diplomatik sahalarda devam etmektedir.

Allah Onlardan razı olsun.

İzlerini takip edenler var olsun.

İnşallah yazılan kitaplar yapılan programlar vesilesiyle de ebediyen unutulmayacaklar aziz hatıraları sonsuza dek yaşatılacaktır.

Hepsini de rahmetle ve minnetle anıyorum.