Türkiye Yüz Yılı'na hazır mıyız?
Yüz yıl sonrasını tasarlayamayalım millet olarak bir gelecek hedefine odaklanamayalım diye bizi yüz yıl öncesindeki tartışmalarla meşgul etmeye devam ediyorlar.
Bu tartışmaların bizi götüreceği bir yer yok. Kısırdöngüden kurtulamazsak şanlı yenilgileri tadacağız.
Bazen bir siyasetçi bazen tarihçi görünümlü Fetöcüler bazen hangi topraklarda yaşadığının şuuruna erememiş bir akademisyen tarafından başlatılan geçmiş tartışması gündemimizi meşgul ediyor.
Tarihi suni kavgalara malzeme yapmayı bırakıp ibret alabilirsek yeni hatalar yapmayız.
Ortalığı karıştıranlara şunu sormak lazım: Cumhuriyetle Osmanlıyı barıştırmak yerine yarıştırmanın kime faydası var? Yine hatalarıyla sevaplarıyla ele almamız gereken tarihi şahsiyetler üzerinden yürütülen sinir harbini körükleyerek elimize ne geçecek?
Zor ve çetin bir coğrafyada olduğumuzu zayıf düştüğümüz anda başımıza neler gelebileceğini hepimiz biliyoruz.
Aç kurtlar gibi etrafımızı saran emperyalistlerin en çok keyif aldığı görüntüler birbirimizi yediğimiz görüntüler olsa gerek.
Kurtlukta kanunun düşeni yemek olduğunu bilip de gaflete düşmek akıl karı değildir. Birbirimize düşersek bütün kalelerimiz düşer.
Türk tarihini incelediğimizde düşmandan daha çok kendi kendimize zarar verdiğimizi açıkça görürüz. Değişen bir şey yok. Yine kavga nöbetlerimiz devam ediyor.
Ülke içinde yürütülen tartışmaları izleyince başka düşmana hacet kalmadığını söylemekten kendimiz alamıyoruz. Anında kutuplaşıyor anında provokasyona gelebiliyoruz.
Bizi biz yapan değerlerin farkında olan insanlar bile bu tuzağa düşebiliyor. Allah’ın dinini insanlara anlatma iddiasındaki hocalar bile dövüşüp vuruşuyor. Reddiyeler havada uçuşuyor. Ortak doğruda uzlaşmamak için sıkı bir direniş sergileniyor.
Toplum gibi zihinler de paramparça. Bizi birleştirecek bizi hakikatle buluşturacak erlere erenlere fikir adamlarına ihtiyacımız var. Ortak değerlerin talan edildiği topluluklar millet olmaktan çıkar güruh olur.
Türkiye Yüzyılı kavramı son günlerde dillendirilen anlamlı bir kavram. Bu kavramın altını nasıl dolduracağımız meçhul.
Aynı ideale odaklanmamış aynı hedefe kilitlenmemiş bir toplulukla Türkiye Yüzyılını kurabilmek mümkün mü?
Garip bir haldeyiz. Entelektüellerin açtığı ufuktan onların ürettiği kavram üzerinden siyasetçilerin yürümesi gerekirken memlekette siyaset hem üretiyor hem yol açıyor hem de kendi işiyle iştigal etmek durumunda kalıyor.
Oysaki yüzyıl tasavvurunun altını münevverlerin sanatçıların düşünürlerin doldurması gerekir.
Asıl yükü omuzlanması gerekenler sorumluluk alanından uzaklaşınca bütün yükü siyaset taşımak durumunda kalıyor.
Hatta gönül isterdi ki bir mütefekkir çıksın ve neden Türkiye Binyılı demiyoruz da Türkiye Yüzyılı’yla kendimizi sınırlıyoruz diye sorsun sorgulasın. Bu sorabilecek evsafta kimse yok mu?
Türkiye için yüz yıl çok az. Çünkü gelecek bin yılı tasarlamadan bize yüz yıllık alan açılmaz.
Binlerce yıl daha bu topraklarda bir varlık iddiasında bulunmak ve buna dünyayı inandırmak lazım. İnanmadan inandıramayız.
Ancak milletin tanımına uygun ortak bir heyecan aşk ve azim oluşturabilirsek yarınlara yürüyebilir gelecek yüzyıllara geçmişte olduğu gibi hâkim olabiliriz.
Ayrıca Türkiye Yüzyılı’nın bilimde mimaride sanatta edebiyatta teknolojide olağanüstü atılımlar yapılarak kurulabileceğini hatırlatmaya gerek bile duymuyorum.
Gelecek tasavvuruna dair dilendirilen bu söylemi hamasetten hakikate çevirmek için seferberlik ruhuyla her alanda sahada olmaktan başka şansımız yok.
Aslında Türkiye’yi kronik hastalıklarından kurtarıp geleceğe hazırlayacak olan milletin bizatihi kendisi. O sebeple Türkiye Yüzyılı’na önce milletin inanması ve bu ideale adanması lazım.
Hülasa millet olarak çok işimiz var. Rabbimiz birliğimizi dirliğimizi korusun. Bu mübarek topraklardaki varlığımızı ebedî kılsın.
-
Münir 2 yıl önce Şikayet EtTürkiye'nin en temel problemi düşünce alanının kurak olması. Tespitlerinize katılıyorum.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Cemal AYDEMİR 2 yıl önce Şikayet EtTebrik ediyorum harika bir konuya değinmişsiniz Türk Milleti olarak kendi özümüze öz güvenimize sığınarak, tıpkı atalarımızın asırlarca hükmettiği asırları biz de yakalayabiliriz ancak sizin parmak bastığınız gerçekleri göz ardı etmeden.Beğen Toplam 2 beğeni