Dergi Delileri
Dergileri ve dergicileri severim. Kültürel kuraklığa rağmen kutsal bir inatla sürdürülen bu uğraşı anlamlı buluyorum.
Özellikle Anadolu’da çıkarılan dergilerin ben de ayrı bir yeri var. Özgün kapaklarında her daim taze merhabalar sunuyorlar bize.
Şehirlerden gelen dergiler dost mektupları gibidir. Çıkaranların muhabbeti sayfalara satırlara siner.
Editör yazılarındaki içtenlik sizi hemen sarar.
Dergiler her ay meçhule gönderilen bildiriler gibi yayılırlar yeryüzüne.
Sonrası sessizlik olsa bile ümit bitmez heyecan tükenmez onlarda.
İdealist oldukları için iddialı cümleler kurarlar. Büyük bir boşluğu doldurduklarını vurgularlar genelde.
Oysa ki öyle bir boşluk yoktur.
Dünya dergilere yer bırakmayacak şekilde boş işlerle kendini doldurmuştur.
Dergiler ne hazindir ki okurdan fazladır bizde.
Bize has bir durum olsa gerek bu da. Dergiler var ama okuru yok. Acı ama gerçek.
Bırakın okuru yazdıkları dergiyi okumayan yazarlar bile var.
Bir televizyon programında dergiciliği vejeteryanların mahallesinde kasap dükkânı açmaya benzetmiştim.
Et yemeyenlere siz et sunuyorsunuz.
Dergi okumayan topluma dergi çıkarıyorsunuz.
Pekiyi buradaki ısrar nedir? Bu ısrarın sırrını sadece dergiciler bilir, gayrısı anlamaz.
Aile çevresi başta olmak üzere yakınlarının ne kazanıyorsun sorusuna tebessüm ederek cevap vermektir dergicilik.
Kimseye inandıramaz hiç kazanamadığını.
Çoğu zaman maaşından keserek çocuğunun süt parasından kısarak dergi çıkardığını söylemez kimseye.
Çünkü bunu itiraf ettiğinde kendisine deli gözüyle bakılacağı kesindir.
Böyle bir toplumda dergi çıkarmak delilik değil de nedir?
Akıllı işi midir dergicilik? Değildir.
Ama her yerde akıllılardan geçilmiyor. Bize deliler de lazım. Delileri sevelim.
Üstelik delileri sevmek için bir delilinizin olmasına gerek yok.
Deliler delilsiz sevilir. Delicesine sevilir. Dergiciler benim için kültür dünyasının delileridir.
Her dergici deli midir? Kriterleri var mıdır? Bence vardır.
Mesela ilk sayıyı çıkarıp ortamı gördükten sonra bu şartlarda dergi çıkmaz arkadaş diyenlere deli demek mümkün değildir.
Sayılar arttıkça delilik oranı yükselir.
İşi on sayıya kadar vardıranlar delilik başlangıcındadırlar.
40 sayıya kadar direnenlerde de delilik emareleri sıklıkla kendisini gösterir.
Herhangi bir gruba ya da sermayeye yaslanmadan Türkiye şartlarında birisi 40 sayıdan sonra bile dergi çıkarmaya devam ediyorsa tanı kesindir o kişi kesin delidir.
Az da olsa üç yüzüncü sayıya dört yüzüncü sayıya ulaşanlar vardır ki onlara rahatlıkla zır deli diyebilirsiniz.
Vakit kaybetmeden Kültür bakanlığımız kültür delileri başlıklı bir ödül ihdas etmeli her yıl başkentin en büyük salonunda bu kişilere ödüller vermelidir.
Türkiye’nin normalleşmesi toplumca normal karşılanmayan bu adamları anlamakla mümkün olur.
Akıllıların cirit attığı Ankara’da kısa süreliğine de olsa delilere yer açılmalıdır.
Ağır misafir olarak dergicilerimiz üst düzey bir protokolle karşılanmalı görkemli mekanlarda ağırlanmalıdır.
Devletlilerimizin bunlar şatafata alışır da akıllanırlar dergiciliği bırakırlar diye telaşlanmasına gerek yoktur.
Çünkü dergiciler akıllanmaz. Onlar iflah olmaz. Bir ellerine dünya bir ellerine dergileri verilse onlar yine dergilerini seçerler.
Hayatında hiç dergi çıkarmayanlara garip gelebilir bunlar. Ama bir sayılık iki sayfalık öğrenci dergisi bile çıkaran ne demek istediğimi anlar.
Ben dergilerimizi ve onları çıkaran delilerimizi seviyorum. İyi ki varlar. Şu menfaat dünyasında çıkarsız hesapsız yaşayanların olması insanlığa dair umudumuzu artırıyor. Çok akıllılardan bıktık. Ne geldiyse başımıza onlardan geldi. Dergicilerin kıymetini bilelim zahmet olmayacaksa lütfen okuyup takip edelim.
Bu yazı vesilesiyle Edirne’den Ardahan’a kadar ses bayrağımızı burçlarda dalgalandıran bütün dergici dostlarımızı bitimsiz muhabbetle selamlamak istiyorum.
Van’dan Hayal Bilgisi’ne, Yozgat’tan Çare Dergisi’ne, Elazığ’dan Bizim Külliye’ye, Kahramanmaraş’tan Berdücesi’ye, Konya’dan Mahalle Mektebi’ne, Samsun’dan Yolcu’ya, Eskişehir’den Kurşunlu’ya, Bursa’dan Şiraze’ye, Sivas’tan Aşkar’a, Kayseri’den Ihlamur’a ve Anadolu’yu edebiyatla mayalayan bütün kültür erlerine bin selam diyorum.
Aynı aşkla aynı heyecanla aynı coşkuyla nice sayılara İnşallah…
-
Selahattin Öztürk 4 ay önce Şikayet EtKütüphaneci ve çıkarmış Çâre dergisi yayın kurulu üyesi olarak güzel yazınız için teşekkürler. Arşivimde dergi sevdasının birikimi olarak 4000 den fazla sergi ve gazetenin ilk sayısı ile 4000 den fazla farklı derginin en az bir sayısıyla deliliği katmerlenmis bir hale getirdim.Beğen
-
İnci 4 ay önce Şikayet EtHayal bilgisinden selamlar olsun dost yüreğinize...Beğen Toplam 2 beğeni
-
Kazım Gök 4 ay önce Şikayet EtVan Hayal bilgisi Dergisi Samsun Gergef Edebiyat-Dergisi ve Kahramanmaraş Yarpuz edebiyat dergisinden selamlarBeğen Toplam 2 beğeni
-
Mustafa Işık 4 ay önce Şikayet EtHayal Bilgisi dergisi adına ve bütün dergiler adına duyarlılığınız için teşekkür ederizBeğen Toplam 1 beğeni
-
Muhammed 4 ay önce Şikayet EtEdebiyatın kültür, sanat ve bu yazı özelinde ele alırsak dergiciliğin okur ve uğraşan sayısının parmak hesabıyla ölçüldüğü bir zamanda. Bir yerlerde edebiyat, kültür, sanat ve toplum için kolları sıvayan birilerinin olduğunu görmek sevindiricidir. Selamınıza selam ile... Hayal Bilgisi.Beğen Toplam 1 beğeni