PKK silahları sınır dışına çekerse
Türkiye, Kürt sorunu ve o sorunun çözümsüzlüğü gerekçesiyle ortaya çıkan şiddet nedeniyle derin bir sıkışma yaşıyor.
12 Haziran seçimleriyle ortaya çıkan olumlu hava birden öylesine değişti ki, şiddet ve şiddetin yansımaları dışında bir şey konuşamaz olduk.
Günümüz ve gündemimiz KCK tutuklamaları, hava operasyonları ve ölüm listelerinin ötesine geçmiyor.
Dünyada profili yükselen Türkiye, yeni anayasa, demokratikleşme adımları, hepsi şiddetin gölgesinde kaldı.
Bir ışık, bir umut ufukta görünmüyor.
Sıkışmadan nasıl çıkılacağına ilişkin bir kıpırtı da yok. Bir süre sonra geriye dönüp baktığımızda göreceğimiz tek şey "uzayan ölüm listeleri" olacak.
Peki, yazık değil mi bu ülkeye?
Hükümet, "Ben demokratikleşme adına son yıllarda beklenenden daha fazla adım attım ama karşılık alamadım. Artık yeter" diyor.
PKK ve çevresi ise "Hükümet bu adımlarla bizi kandırıyor. Asıl amacı bizi yok etmek"ten öte yeni bir şey söylemiyor.
Bu çıkmazı aşmaya çalışan bir muhalefet aklı da olmadığı için tıkanma giderek derinleşiyor.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Mahmut Övür / Sabah