AK Parti kongresinde ne olacak?
Başbakan Erdoğan'ın "manifesto" olarak nitelenebilecek konuşma hazırlığı, son dönemde farklı siyasi aktörlerle özel görüşmesi, dünyanın ve bölgenin önemli siyasi liderlerinin kongreye davet edilmesi ve parti yetkililerinin kongreye ilişkin açıklamaları bu kongreyi diğerlerinden farklı kılıyor.
Bu kongre sadece bir yönetim değişikliği, sadece yeni siyasi aktörlerin katılmasından ibaret değil... AK Parti'yi de aşan bir dönüşümün kongresi. Bu nedenle içeriden ve dışarıdan da dikkatle izlenecek, Türkiye'nin önündeki on yılların yol haritasının ipuçlarını verecek.
Türkiye, Özal'la başlayan, 1999'da AB süreciyle devam eden demokrasi ve hukukla buluşma yolculuğunu 10 yıldır AK Parti'yle sürdürüyor. AK Parti bu yolculuğu her türlü darbe girişimine, kaos yaratma eylemlerine, 367 garabetine rağmen kesintiye uğratmadan sürdürdü, yolculuk boyunca hasarlı yerlere dokundu ve teşhis etti.
Bu zaman içinde Türkiye'nin ötelenmiş, üstü örtülmüş bütün sorunları da açığa çıktı. Toplum da kendisini kuşatan, engelleyen bu sorunlarla yüzleşti, tanıdı, tartıştı. Vesayet sistemini bütün çıplaklığıyla gördü ve yüzleşti. Bu da siyaset sınıfının toplum mühendisliğiyle değil, küresel dünyanın dayatması ve bizzat toplumun kendi değişim arzusuyla gerçekleşti.
Kuşkusuz zamanın ruhunu iyi okuyan siyasi aktörlerin sürecin geri döndürülme çabalarına karşı direncini ve bugünkü noktaya taşıma kararlılığını da görmek gerekiyor. En son Balyoz davasının sonuçlanması ve ana dilde eğitimin seçmeli olması bu sürecin sürdüğünü gösteriyor.
AB sürecinin kesintiye uğraması, yüz yıllık Kürt meselesinde gelgitlerin yaşanması, Alevi açılımının gelip "ibadethane" meselesine sıkışması bu gerçeği değiştirmiyor. Çünkü bu duraklamalara rağmen ana aks değişmedi.
Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Mahmut Övür - Sabah