Demirtaş’ın son açıklamaları İyi Parti’de nasıl karşılandı?
2023 seçimleri için takvim ilerledikçe, muhalefet cenahında ilginç hareketlenmeler karşımıza çıkıyor.
İki yönlü belirsizlik var:
1-31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde sağlanan ittifak çatısı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sağlanabilecek mi?
2-Böyle bir ittifak sağlanabilirse, Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?
23 Haziran 2019’da İstanbul seçimlerini kazanan Ekrem İmamoğlu, hızlı yükselişini sürdürmek istediği için ve mevcut pozisyonunu ‘atlama taşı’ olarak gördüğü için, dikkat çeken açıklama/hareketlerle, lafı “Aday ben olmalıyım” demeye getiriyor.
Ama başka aday adayları da var.
Örneğin, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener.
Yerel seçimlerde gösterdiği fedakârlık yüzünden 81 ilin bir tanesini bile alamayan, bu anlamda Ankara ve İstanbul zaferinde ‘payeyi’ CHP’ye bırakan Akşener, önümüzdeki süreçte bu yarış daha görülür hale geldiğinde, muhtemelen CHP yönetimine geçmişe dönük hatırlatmalarda bulunacaktır.
Çünkü o da, ittifakın ortak cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor.
Anketlere göre, muhalif çevrelerde Ekrem İmamoğlu’ndan daha fazla ilgi gördüğü bilinen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise ya erken havaya girmenin taktik bir hata olacağı düşüncesinde olduğu için ya da gerçekten aklından geçirmediği için cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili bir soruya, “Böyle bir hedefim yok” diye cevap verdi:
“Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmek, insanın nefsini okşayan ve dinlediğimiz zaman çok hoşumuza giden bir olay. Böyle bir hedefimiz gerçekten yok. Anket böyle diyor diye aday mı olmam gerekiyor. Zaten böyle bir gündem yok.”
DEMİRTAŞ İYİ PARTİYE DÖNÜK SERT AÇIKLAMALARLA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olma niyetini iyice açığa vuran Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş’ın aksine belli ki, ‘erken kalkıp yol almak’ istiyor.
İşte böyle bir ortamda, Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden verdiği demeçler, meseleyi daha bir ilgi çekici hale getiriyor.
Demirtaş’ın son seçimde birlikte hareket ettikleri İyi Parti’ye yönelik ağır laflarından, ithamlarından söz ediyorum.
8 Mart’ta İmamoğlu’nun Meral Akşener ve Pervin Buldan’ın ismini aynı cümlede zikretmesine İyi Parti içinden gelen tepkilere içinde ‘faşizan’ ifadesi geçen sert bir cevap vermişti.
Şu sözlerle:
“İyi Partili bazı ırkçı siyasetçilerin faşizan söylemleri her türlü diyalog ve çözüm zeminini maalesef tahrip ediyor. HDP’ye hakaret etmek, ayar vermeye kalkmak başka bir partinin temsilcilerinin haddi değildir, buna güçleri de yetmez.”
Demirtaş, ikinci demecinde ise, bu suçlamalarını İYİ Parti’siz bir ittifak önerisine taşıdı, şöyle bir cümle kurdu:
“Eğer muhalefetteki milliyetçi odaklar demokrasi ittifakına engel olmaya devam edecekse, HDP öncülüğünde üçüncü ittifak kurulabilir”
Demirtaş’ın bu sözleri Akşener’i sıkıştırmak için söylediği aşikâr.
“Sana mecbur değiliz. Sen olmazsan da oluruz” demeye getiriyor.
Bu sözler, İyi Parti ile HDP arasında arabuluculuk yapar gibi davranarak ‘üçlü birlikteliği’ sürdürmeye çalışan CHP’de cılız tepkilerle karşılandı.
Ama bu noktada asıl, İyi Parti’nin reflekslerine bakmak daha önemli hale gelmiş durumda.
İYİ PARTİLİ İSİM: HDP İLE BERABER İTTİFAK OLMAZ, OLURSA TUTUNAMAYIZ
Daha iyi önce İyi Parti çevrelerinden, “Bizim ittifakımızın içinde HDP yok. Eğer HDP bu ittifakın içinde yer alsın diye ısrar edilirse o zaman Millet İttifakı dağılır. Bizim için o zaman biter bu ittifak” türü açıklamalar yapıldığını biliyoruz.
Peki, Demirtaş’ın son sözleri, HDP ile ittifak senaryoları, parti içinde acaba nasıl bir atmosferde karşılandı?
Parti yönetiminde yer alan ancak isminin gizli kalması şartıyla konuşan bir isim “Meral Hanım, bu konuda ne düşünüyor” şeklindeki soruma şu şekilde cevap verdi:
“Genel başkan, Ak Parti ile HDP’nin bloklaştırdığı alanda, üçüncü yolu bulmaya çalışıyor. Tahammül göstermesinin sebebi bu. Kürt seçmen için bir alternatif oluşturmaya çalışıyor. Yoksa HDP ile asla bir siyasi beraberlik zeminini hoş görmez, müsaade etmez, ederse tutunamayacağını bilir genel başkan.”
İyi Parti’nin HDP ile yan yana görüntü verme zorluğu, salt yönetim kararına bağlı bir durum değil.
Yaslandığı, oy aldığı kitlede yaygın bir HDP alerjisi var.
Hatta CHP’nin HDP ile yakınlığından rahatsız olan önemli bir kesim, oy tercihini İyi Parti olarak değiştirmiş durumda.
Böyle bir ortamda, hele hele Demirtaş’ın ağır laflarının üstüne, bu düğümü çözmek daha da zorlaşabilir.
Yenişafak
-
Tiger 4 yıl önce Şikayet EtİP e oy verenlerin Tayyip Erdoğan'a düşmanlık için yolundan dönmeyeceğini, aslında milliyetçilikle falan alakalarının da olmadığını iyi biliyor. İP in oylarını CHP ye kaydıracaklar. En azından bir kısmını.Beğen
-
LEVENT 4 yıl önce Şikayet Etiyi partililer karar versin vatan severmi vatan hainleriyle beraber mi hareket edecek .bu yalana birileri inanmır ama biz tokuz hem iş tutacak sın hemde şehit cenazelerine gideceksin yemez yedirmezler lanet olsun makam uğruna hainlerle yol yürüyenlere...Beğen Toplam 2 beğeni
-
Cüneyt Fatıoğlu 4 yıl önce Şikayet EtÜmit Özdağ Koray Aydın ın şaibeli olduğunu söyledi.Koray Aydın Meral Akşeneri fetöcüler destekliyor dedi.Ümit Özdağ ayrıldı Koray Aydın yönetimde.Öyle görünüyor ki önümüzdeki seçim iyi partinin son seçimi.Meral hanım bakalım bu sefer hangi partiye girecek.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Tak tik tak tik 4 yıl önce Şikayet Etİyi partiyi erimekten kurtarmaya çalışıyor. Güya iyi parti HDP'yi desteklemiyor, bunun tam tersi HDP ile kıran kırana mücadele ediyormuş gibi göstermeye çalışıyor.Beğen Toplam 2 beğeni
-
HIDIR BUDUR 4 yıl önce Şikayet EtMeral Akşener’in yanında duran ve bir zamanlar Muhsin YAZICIOĞLU ile yol yürümüş AĞIRALİOĞLU ve milliyetçiliğinden asla şüphe duyulamayacak Koray AYDIN'ın gözlerine bakmak isterdim. "Bir elleriyle kurt işareti yaparken, saman altından HDP ile nasıl aynı safta olduklarını "Gözlerinin içine bakıp anlamaya çalışırdım..Gerçek milliyetçilerle, BİDEN değirmenine su taşıyan milliyetçilerin ayrılacağı köprüye geldik. Hadi bakalımmm tek tek geçin bu köprüden??!!Beğen Toplam 7 beğeni