Kılıçdaroğlu’nun kafasındaki apoletler, bildirici amirallerin omuzundaki apoletlerden daha mı fazla?
Emekli amiraller bildirisiyle ilgili soruşturmanın gidişatı, bu hafta belli olacak.
Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle gözaltındaki 10 isimle ilgili süre uzatılmıştı.
Bu isimlerle ilgili nasıl bir karar verilecek?
Devamında, en başta söylendiği gibi diğer imzacı amiraller de tek tek ifadeye çağrılacak mı?
Önemli bir soru daha var:
Acaba, bu iş, göz önündeki imzacılardan mı ibaret?
Yoksa perde arkasında başka aktörler, başka ‘akıllar’ da var mı?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, salı günü bir araya geldiğimizde, “Mekanizmanın nasıl olduğunu savcılık ortaya çıkaracak” demişti.
Bildiri cumartesi akşamı yayınlanmış, en net ve sert açıklamalardan birini ertesi gün Milli Savunma Bakanlığı yapmıştı.
Salı günkü buluşmamızda Bakan Akar’a, “Bu metin, Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay’ın ortak aklının sonucu denebilir mi” diye sormuştum.
Akar soruma, “Kesinlikle” cevabını vermişti.
MESELE GÖRÜŞ AÇIKLAMA MESELESİ İSE NEDEN EN ÇOK ASKER RAHATSIZ OLDU?
Bu, şunun için önemli.
Emekli amiraller bildirisi, herkesten fazla asker içinde rahatsızlık uyandırdı.
Zaten yapılan açıklamanın tonu bu rahatsızlığı açıkça ortaya koyuyordu.
O açıklamada, bildirinin demokrasiye zarar vermekten, TSK personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanları sevindirmekten başka bir işe yaramadığı net bir şekilde dile getirildi.
Bu durumda şu soru karşımıza çıkıyor:
O bildiri, eğer görüş açıklamak ya da ifade özgürlüğünü kullanmaktan ibaret idiyse, asker neden böyle bir tepki verdi.
Milli Savunma Bakanlığı niye öyle bir açıklama yaptı?
Bakan Hulusi Akar’ın sözlerinden birkaç cümle daha aktaralım:
“İlk metni kim hazırladı, nasıl dağıttı belirlenecek. Bu işe katılmayan 86 emekli amiral de var. Onlar girmiyor bu işe. Mekanizma nasıl oluştu, onu anlamaya çalışıyoruz. Bunun arkasında ne var, başka şeyler olabilir, başkaları bundan örnek alabilir. Bunlar, okumuş yazmış insanlar, yaptıkları işin nereye varacağını bilmek zorundalar. Dolayısıyla bunun bedeli neyse ödeyecekler.”
Milli Savunma Bakanlığı’nın sergilediği bu duruş, en fazla iki muhalefet partisinin, CHP ve İYİ Parti’nin aldığı tutumu sorgulatır hale getiriyor.
15 Temmuz için defalarca “kontrollü darbe” demişliği olan Kemal Kılıçdaroğlu, bu son bildiri ile ilgili konuşurken, ülkemize yeni inen bir uzay aracından henüz çıkmış gibi şöyle şeyler söyledi:
“Emekli olmuş amiraller dünyanın neresinde darbe yapabilir. Silah yok, bağlı askeri birlik yok, mahallenin bekçisi kendisine bağlı değil, mahallenin karakolundaki polis de kendisine bağlı değil. Aldılar emekli amiral değil amiral lafını kullandılar gemileri yok silahları yok hepsi emekli evlerinde oturuyorlar.”
Bildiriye karşı ilk tepkisi “Zevzeklik yapmışlar” olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, gelen baskılar üzerine geri adım attı, “Ben bu konuyu çok da ciddiye almamamız gerektiğini ifade ederek bu bildiri için zevzeklik dedim. Zevzeklik, gevezelik demektir. Emekli amirallerin darbe yapacak hali yok” dedi.
Bu durumda her iki isme de yani hem Kılıçdaroğlu’na, hem de Akşener’e, “Bu kadar ciddiye alınacak bir mesele yoksa ortada, o bildiri TSK’da neden bu kadar büyük rahatsızlık uyandırdı, neden o açıklama yapıldı, neden onlar sizin gibi yorumlamadı bu meseleyi” diye sormak gerekmiyor mu?
“TÜRKİYE HER ŞEYİ GÖRDÜ, BU AÇIK BİR MUHTIRADIR, TARTIŞILIR TARAFI YOK”
Halen AK Parti’de Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Efkan Âlâ, valilik, başbakanlık müsteşarlığı yaptıktan sonra siyasete girdi, İçişleri Bakanlığı yaptı.
Kendisinin, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapısıyla ilgili reform çalışmalarına (YAŞ’ın yapısının değiştirilmesi askeri liselerin kaldırılması, kuvvet komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması vs.) önemli katkılar verdiği biliniyor.
Dün kendisiyle Kanal 7’de yaptığımız programda amiraller bildirisiyle ilgili konuşurken, “Bu açık bir muhtıradır, tartışılır bir tarafı yok” dedi.
Efkan Bey, “Türkiye her şeyi gördü” dedikten sonra, bu sözlerinin içini doldurmak için Bâkî’nin ünlü şiirinden bir dize okudu:
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da, gamın da rûzgârın görmüşüz
Âlâ, Kılıçdaroğlu’nun ‘sahte gündem’, ‘emekli amiraller nasıl darbe yapacak” şeklindeki ifadelerine ise, “Kılıçdaroğlu’nun kafasındaki apolet sayısı bu muhtırayı verenlerin omuzlarındaki apolet sayısından çok daha fazla. CHP milletsiz iktidar arayışından vazgeçmiyor” sözleriyle tepki gösterdi.
Haksızlık yapmış diyebilir misiniz?
Mehmet Acet / Yeni Şafak Gazetesi
-
Lacivert 4 yıl önce Şikayet EtBir ayrıntıyı gözden kaçırmayalım .Tam da Rusya ,Ukrayna krizi patlak vermişken ve dolayısıyla ABD'nin buna dahil olması neticesinde bu bildirinin yayınlanmış olması beni düşündürüyor . Olası bir savaşta, krizde boğazları istediği gibi kullanmak için Türkiye'ye baskı uyguluyor olabilirler .Biliyorsunuz Montrö'ye göre Uçak gemileri ve belirli tonajın üstünde ki gemilerin bakım hariç boğazdan geçmesi yasaktır. Bu bildirinin arkasında da ABD'nin parmağı olma ihtimali yüksektir.Beğen Toplam 1 beğeni
-
1453 4 yıl önce Şikayet EtOn puanlık uzmanlık sorusu; kk'nın kafasındaki apoletlerdeki yıldız sayısı biraz da işi kolaylaştıralım elli tane midir ?Beğen Toplam 12 beğeni
-
cenk 4 yıl önce Şikayet EtBiyoloji terimiyle bunlar "yumuşakca" lar... Yumuşakcalar hangi canlılar dan oluşuyor biliyorsunuz!...Beğen Toplam 2 beğeni
-
HIDIR BUDUR 4 yıl önce Şikayet EtABD’li yaşlı kovboyu BİDEN ısrarla 'sert güç' unsurlarıyla dünya meselelerine müdahale edecek bir ABD yerine, son noktaya kadar 'YUMUŞAK GÜÇ' unsurlarıyla mücadele edecek bir ABD imajı çiziyor; Evettt bunu imzalayanlar bir MUHTURA değilde "yumuşak bildiri" diye açıklama yapmış. “YUMUŞAK AÇIKLAMALARLA” BİDEN değirmenine su taşıyanları bir görelimmmm ve kaydedelimBeğen Toplam 2 beğeni
-
ibrahim 4 yıl önce Şikayet Etçok doğruBeğen Toplam 3 beğeni