Biden Erdoğan’dan ne talep etti? Türkiye’nin Rusya yaptırımlarına katılmasını istedi mi?
Ankara’nın Rusya’nın Ukrayna işgaliyle ilgili süreçte izlediği dengeli politika, Türk diplomasisine uluslararası düzeyde ses getiren bir alan açtı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşme trafiğine, Ankara’ya yapılan ve önümüzdeki günlerde yapılacak olan ziyaretlere, Antalya’da Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarını bir araya getiren arabuluculuk misyonuna bakıldığında, bu durum net bir şekilde görülebiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’daki savaşın başlamasından günler önce, Türkiye’nin tutumunu, NATO liderler zirvesi için yarıda kestiği Afrika gezisinden dönüşünde, “Rusya’dan da vazgeçmeyiz, Ukrayna’dan da vazgeçmeyiz” ifadeleriyle özetlemişti.
Antalya’da gerçekleşen, Türkiye’nin arabuluculuğuyla Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarını buluşturan zirve, ateşkes için iyimser bir beklenti içinde olanlar açısından hayal kırıklığı oldu.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, görüşmelerin bitiminde düzenlediği basın toplantısında, “Laf olsun diye masaya oturmamak lazım” şeklinde iğneleyici cümleler kullanarak Ukrayna tarafına suçu atmak isterken, Kuleba’dan daha çok kendisinin böyle bir niyetle Antalya’ya geldiğini örtmek ister gibiydi.
Sonuç itibarıyla zirveden bir ateşkes sonucunun çıkmaması, Rusya’nın savaşın başında belirlediği hedeflerinden vazgeçmediği, bu hedeflerini revize etmek istemediği anlamına geliyor.
Unutmamak gerekir.
Sahada olan biten dışında bir de ‘psikolojik savaş’ boyutu var bu meselenin.
Belli ki Ruslar, Ukraynalıların ‘beklentilerini boşa çıkarmak’, ‘morallerini bozmak’, ‘umutlarını hayal kırıklığına dönüştürmek’ gibi psikolojik araçları da bu süreçte kullanmak istiyorlar.
ERDOĞAN’IN ARABULUCULUĞUNDA PUTİN VE ZELENSKİ BULUŞMASI OLUR MU?
Bu böyle diye Antalya’daki buluşmanın sonuçları üzerinden Türk diplomasinin elde ettiği başarı gölgelendi sonucu da çıkarılmamalı tabii.
Görüşmeler bittikten sonra ev sahibi sıfatıyla açıklamalar yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun işaret ettiği gibi, ilerleyen dönemler için masanın yeniden kurulması anlamında bu buluşma pekâlâ bir ‘başlangıç’ olabilir.
Gidişata göre, Erdoğan’ın arabuluculuğunda Zelenski ve Putin’in bir araya gelmesinin muhtemel olduğu da anlaşılıyor.
Türkiye’nin bu savaşta soyunduğu arabuluculuk misyonunun, özellikle Batı başkentlerinde ilgi ve merak uyandırdığını da artan görüşme trafiğinden anlayabiliyoruz.
BİDEN ERDOĞAN’DAN RUSYA YAPTIRIMLARINA KATILMASINI İSTEDİ Mİ?
Önceki akşam, ABD Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşme bittikten sonra Beyaz Saray’dan gelen açıklamalar, Biden’ın işbaşına gelmesinden bu yana Ankara’ya karşı kullanılan ‘en pozitif’ dili yansıtıyordu.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, görüşmenin bitiminden sonra yaptığı açıklamada, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden’ın ‘yapıcı’ bir görüşme gerçekleştirdiğini, Biden’ın Türkiye’nin bugün Antalya Diplomasi Forumu kapsamındaki diplomatik girişiminden dolayı çok memnun olduğunu” belirtti.
Görüşme bitiminde sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan Biden, “Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuştum” dedikten sonra, şu ifadeleri kullandı:
“Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik sebepsiz saldırısına vereceğimiz yanıtları koordine etmek, Moskova’yı yaşanan saldırganlıktan sorumlu tutmak ve Ukrayna halkını desteklemek için devam eden uluslararası çabaların önemini tartıştık.”
ÜST DÜZEY TÜRK YETKİLİ: BİDEN YAPTIRIM TALEBİNDE BULUNMADI
Peki, görüşmenin perde arkası da, perde önündeki atmosferle örtüşüyor mu?
Şöyle bir soru daha sormalıyız:
Türkiye’ye mevcut tutumundan vazgeçmesi, tarafını seçmesi/belirginleştirmesi, içinde bulunduğu Batı ittifakının aldığı kararlara uyması yönünde telkin/baskı gelmiş olabilir mi?
Örneğin, Batı blokunun yaygın bir şekilde devreye soktuğu yaptırımlar bahsiyle ilgili böyle bir talep gelmiş miydi?
Erdoğan/Biden görüşmesinin içeriğine dair bilgi sahibi olan üst düzey bir yetkiliye, “Biden, Rusya’ya yaptırım için Türkiye’den talepte bulundu mu” diye sordum.
Aldığım cevabı aynen aktarıyorum:
“Yok, bulunmadı. İyi bir görüşme oldu. Açıklamalarına da güzel yansıdı.”
Bu aktardığım bir arka plan bilgisi.
Yaptırım bahsiyle ilgili iki açıklama daha var.
Onları da aktaralım.
Birincisi, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in CNN Türk yayınında “Türkiye Rusya’ya yaptırım uygulayacak mı?” sorusuna verdiği, “Evet bütün müttefiklerimizden yaptırım yapmalarını bekliyoruz. Ancak Rusya’ya bir bedel ödetebileceğiz. Bu konuyu Sayın Çavuşoğlu’na da ilettim” cevabı.
Diğeri, CNN International’a konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yaptırımlarla ilgili soruya verdiği cevap:
“Şu anda Rusya’ya yaptırımlar uygulamayı düşünmüyoruz. Çünkü güven kanalını açık tutmak istiyoruz. Ruslarla iletişim hatlarını açık tutmak istiyoruz. Ve tabii ki ekonomimizin etkilenmesini istemiyoruz.”
-
Hakkı An 3 yıl önce Şikayet EtBunları öngöremezseniz ne strateji ne politika kurgulayabilirsiniz. Olası yeni senaryoları kurgulayıp proaktif davranmazsınız. Bunları görmek demek ABD nin bölgede Türkiye ye ihtiyacını da gösterecektir. Ama dikkat etmek lazım. Çünkü biz 4 göz den biri değiliz. Her an karşısına alınabilecek bir müttefikiz. Türkiye için Muhalefeti ile birlik ??? olup geçilecek bir dönem gelin görün ki muhalefet LAY LAY LOMMM trivirillla bir yaşamda HAZİNEDEN bedava para ile beslenerek Demokrasi değil de "Plütokrasi" ile yönetilen bir Türkiye görüntüsü çiziyorlar. Türk oligarkları MİLLETVEKİLLERİ, bir vekil ol yedi sülalen ihya olsun ve ömür boyu CEO emekli maaşı al. Oh ne ala mualla.Beğen
-
Hakkı An 3 yıl önce Şikayet EtSn Acet, Türkiye kendi stratejisini izleyen bir ülke ve bu STRATEJİ başarılı. ABD hala bölgede bir HİKAYE çıkaramadı. Hala kaybeden. Şu an bir kazanım veya zafer varmış gibi olsa da bir Prius zaferi. Esas ABD sıkıntısı Thucydides etkisinden kaynaklanıyor. Bu doğadan kaçamıyor. Rusya yok edimesi istenen bir rakip değil... Bu konu net görülmüyor kamuoyunca. Yine kamuoyumuzun fikirsiz olduğu konular;_ Zayıflığın doğası? nedenleri? _Tehdidin doğası? _ABD ve müttefiklerinin kör olmasının nedenleri? _ABD'nin zayıflığına alternatif olabilecek en iyi yol veya yollar...Beğen