Geçen hafta Çarşamba günü, partisinin grup toplantısında, başörtüsü yasaklarının yeniden yaşanmaması için anayasa değişikliği yapma çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, aynı konuşmasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı bu konuda yapılacak çalışmaları yürütmek üzere görevlendirmişti.

Hemen akabinde hızlıca işe koyulan Bozdağ, yapılan teknik çalışmaların ardından AK Parti TBMM Grup Başkanı İsmet Yılmaz ile Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başta olmak üzere hukukçu grup başkanvekilleri ve genel başkan yardımcıları ile bir araya geldi.

Ve çalışma bu toplantıların sonucunda olgunlaştırıldı.

Bugün Kabine toplantısında Adalet Bakanı’nın bir bilgilendirme yapması ve devamında sürecin hızlandırılarak Meclis gündemine getirilmesi bekleniyor.

TEKLİFTE “BAŞIN KAPALI OLMASI” İFADESİ GEÇİYOR

Malum, bu konu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önce sözlü çağrısı, devamında da 3 maddelik bir yasa teklifiyle gündeme gelmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu hamleye, "Eğer samimiysen gel bu meseleyi anayasal düzeyde çözelim" sözleriyle karşılık vermişti.

Dün sabah Kanal 7 Başkent Kulisi’nde konuk ettiğim AK Parti’nin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, CHP’nin bu önerisine dair bazı kuşkularını dile getirdi.

“Eğitim öğretim ne olacak? Özel sektör ne olacak?” sorularını yönelten Kandemir, “CHP’nin yaptığı, idareye yetki alanı bırakan bir öneri” sözleriyle bu itirazını dile getirdi.

AK Parti’nin teklifinde ise, yasakçı zihniyete açık kapı bırakmama adına, net ve yoruma açık olmayan bir yaklaşım sergilenmesi fikri öne çıktı.

Bu bağlamda teklifte, ‘Başörtüsü’ yerine, daha kapsayıcı bir ifade olarak “Başın kapalı olması” ifadesinin geçmesi bekleniyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kandemir, hazırlığı yapılan düzenlemenin çerçevesi ve mahiyetine dair şu değerlendirmeyi yapıyor:

“İçinde net bir şekilde, bir daha başörtülü hanımefendilerin ayrımcılığa uğramayacağı, zulüm yaşamayacakları, tüm hak ve özgürlükleri güvence altına alınacak bir düzenleme geliyor. Bizler o kadar ağzı yanmış insanlarız ki hepimizin çevresinde zulme uğrayan kişiler var. Şimdi karşımıza geçip "Kusura bakmayın, yanlış yaptık" demekle olmuyor.”

AİLENİN KORUNMASI İÇİN ANAYASAYA “AİLE KADIN VE ERKEKTEN OLUŞUR” İBARESİNİN GİRMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR

Yine bilindiği üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreç yürütülürken, ailenin korunması adına bir takım adımların da atılabileceğinden söz etmişti.

AK Parti’nin çalışmasında, her kesimden kabul görebilecek, bütün partilerin olumlu yaklaşabileceği bir teklif ön plana çıktı.

Buna göre, anayasaya, “Aile kadın ve erkekten oluşur” şeklinde bir ibarenin konulması düşünülüyor.

Buradaki amaç da belli:

LGBT, cinsiyetsiz toplum, eşcinsellik gibi tehditlere karşı aile kurumunu korumak, anayasa üzerinden korunaklı bir alan oluşturmak.

Erkan Kandemir’in bağlamda AK Parti’nin tutumunu yansıtan şu görüşlerini de aktaralım:

“Aile meselesini de son derece önemli buluyoruz, son dönemde başlayan LGBT tartışması var ve dayatılan bir form var. Ailenin kadın ve erkekten oluştuğunu ifade eden bir maddenin anayasaya eklemenin makul olduğunu düşünüyoruz. Tüm toplumun üstünde uzlaşacağı meseleler bunlar. Kimsenin itiraz etmeyeceğini düşünüyoruz. Buna niye "hayır" verir bilmiyoruz. Nihayetinde aile kadın ve erkekten oluşur. Ama bunlar ayrı ayrı mı Meclis'e gelir önümüzdeki günlerde belli olur.”

Önümüzdeki günlerde siyasetin tartışma gündemine girmesi muhtemel yeni soru şu:

“Aile kadın ve erkekten oluşur” şeklinde bir ifadenin anayasaya konması fikrine, muhalefet partileri acaba nasıl yaklaşacak?