HDP'nin seçim ve sonrasına dönük hesapları
Birkaç açıklama ve haberle başlayalım yazıya.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Kılıçdaroğlu geldiğinde somut yol haritası üzerinde konuşacağız. Sonra aday çıkarıp çıkarılmaması yönünde yetkili organlarımız ve ittifakımızla değerlendireceğiz. Bakanlık beklentimiz yok.” Açıklamasında bulundu.
Partinin Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ise, “Millet İttifakı’nın metinlerinde bir eksik var. Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü.” Diye beyanatta bulundu.
Açıklamalar bunlar.
Haber ise şu:
Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin hazine yardımı almasına dönük blokajı kaldırması ve kapatma davasıyla ilgili süreci ötelemesi, bu konuda seçimden önce bir karar çıkmayacağına işaret ediyor.
HDP 6’LI MASADAN ASLINDA NE İSTİYOR?
HDP’li isimlerin çeşitli dönemlerde dillendirdiği, “Biz olmadan seçimleri kazanamazsınız” çıkışlarının arka planında, verilecek olan bu destek karşılığında, 6’lı masaya daha fazlasını dayatmak, daha fazlasına razı etmek stratejisi var.
Daha fazlası dediğimiz şey şu:
Doğu ve Güneydoğu’nun hükümranlık alanı olarak kendilerine teslim edilmesi, ya da terk edilmesi.
Evet, tam olarak böyle bir stratejisi var HDP’nin.
Şöyle ilerleyelim:
HDP ve PKK, 2023 seçimlerini, bir geri dönüş fırsatı olarak görüyor.
Nereden geri dönüş?
PKK açısından büyük yenilgiler aldığı, başını kaldıramayacak hale geldiği, sınırların 200 kilometre ötesinde bile rahat yüzü göremediği mevcut sıkışmışlık ortamından çıkış için bir geri dönüş fırsatı.
Tersinden bakarsanız, Türkiye’nin güvenlik politikaları açısından, terörle mücadelede son 8 yılda elde edilen kazanımların berheva edildiği bir çıkış stratejisi anlamına geliyor bu durum.
2015’TE DİYARBAKIR/SUR’DA GEZİYE ÇIKAN HDP’Lİ VEKİLLERİN SÖZLERİNİ HATIRLAMA ZAMAN
2015 yazında, Suriye’deki sözde ‘Rojava’ projesini Türkiye topraklarına taşıma motivasyonuyla başlatılan hendek terörü olayları sırasında Diyarbakır Sur caddelerinde dolaşan HDP milletvekilleri, bu olayların amacının tıpkı Suriye’nin kuzeyinde olduğu gibi sosyalist kantonal bir düzen kurmak olduğunu açıkça söylüyorlardı.
Birkaç ay önce gittiğimizde Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden bizzat duymuştum bunu.
HDP’nin ve PKK’nın çözüm modeli böyle bir şey.
Çözüm sürecinin devam ettiği dönemde, Suriye’deki iç savaş ülkenin kuzeyinde fiili bir PKK/YPG oluşumunun önünü açınca, Selahattin Demirtaş, o dönemde konuştuğu bir hükümet yetkilisine “Şartlar değişti” demişti.
Yani “Biz artık çözüm sürecinin sunduğu perspektifi kabul etmiyoruz, yeterli bulmuyoruz” demiş oluyordu bu sözleriyle.
Saruhan Oluç’un Kürt sorununun demokratik barışçıl şekilde çözümü derken kast ettiği model de böyle bir şey.
Türkiye’nin Güneydoğu’sunu Suriye’nin Kuzeydoğusu gibi yapmak.
HDP siyasi olarak, PKK elinde silahla böyle bir modelin peşinde olmayı sürdürüyor.
Şu anki şartlarda bu hedefe doğru ilerlemelerinin mümkünatı yok.
Ancak, seçimlerde iktidar değişirse, o yolun açılacağını hesap ediyorlar.
HDP, 6’LI MASADAN BÖLGENİN KENDİLERİNE TERK EDİLMESİNİ İSTİYOR
6’lı masadan son tahlilde istedikleri de, seçimleri kazanmaları halinde, bölgenin kendilerine ‘terk edilmesi.’
Gördüğünüz üzere mesele bir bakan pazarlığının çok daha ötesine geçmiş oluyor.
HDP açısından meselenin başka boyutları da var tabi.
Kobani olayları sırasında Yasin Börü dahil vahşice işlenen katliamlar, hendek terörü sırasında PKK’ya belediyeler üzerinden verilen destekler vs. nedeniyle HDP’li pekçok isim, adli soruşturma/kovuşturma süreçlerine muhatap oldular.
Seçim arifesinde cezaevinden günaşırı açıklamaları yayınlanan Selahattin Demirtaş dahil.
HDP, bu siyasi kıskaçtan çıkmak için 2023 seçimlerini vazgeçilmez bir fırsat ve imkan olarak görüyor.
En nihayetinde, Türkiye’de bir iktidar değişikliğine en fazla muhtaç olan parti HDP.
Seçimleri Cumhur İttifakı’nın kazanması halinde, PKK’nın başını kaldırabilecek mecali olmama hali devam edecek.
Öyle bir durumda, HDP siyasi olarak, PKK fiili olarak bölge halkı üzerinde hükümranlık tesis edebilecek kabiliyetlerden uzak kalacak.
Oysa, seçimi 6’lı masa kazanırsa, bu masanın HDP’ye yapabileceği en büyük iyilik, bölgeyi bu partinin hakimiyetine teslim etmek olacak.
Sonrasında HDP, Suriye’nin kuzeyinde Stalinist yöntemlerle yaptığı gibi, Kürtler arasındaki bütün renkleri renksizleştirip, baskı ve sindirme politikasıyla bölgede siyasi hakimiyet sağlamış olacak.
Tekrar edelim:
HDP açısından mesele, bir bakan meselesi değil.
Mesele, böyle bir mesele.
-
Hamza 2 yıl önce Şikayet EtHerkes uyansa azılı teröristler bile uyanır birgün, ama SP liler asla uyanmaz uyanamaz. Onlar ruhlarını Şeytana satmışlar.Beğen
-
Eski ak partili 2 yıl önce Şikayet EtHDP liler hepinize kol kanat gerecek anladınız siz onuBeğen
-
Arif Karahan 2 yıl önce Şikayet EtUyanık olmak gerekiyor. Allah zillete fırsat vermesin İnşallah.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Osmanlı torunu 2 yıl önce Şikayet EtHdp bakanlık beklentimiz yok demiş olmasınada gerek yok CHP sizin hayal edemeyeceğiniz her şeyi yapmaya hazır zatenBeğen Toplam 3 beğeni
-
CEMŞİT 2 yıl önce Şikayet EtSuriye nin kuzeyinde kendilerine gösterilen "Sosyalist-komünist kantonal rüyayı " TÜRKİYE için de düşünenler KABUS a hazır olsunlar...Beğen