Bir arkadaşımın arkadaşı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ilan edildiği 6 Mart tarihi ve sonrasına dönük enteresan bir çalışma yapmış.

İYİ Parti’nin 81 ildeki il başkanlarının twitter hesaplarını tarayarak, şu türden soruların cevaplarını aramış:

İyi Parti teşkilatları;

-Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday olarak ne kadar benimsediler?

-Ortak adayları hakkında bir paylaşımları var mı?

-Adayları hakkında hayırlı olsun paylaşımı yaptılar mı?

Çıkan sonuç bir hayli dikkat çekici:

81 Büyükşehir ve Vilayet arasında, Düzce İl Başkanı dışında 80 İl Başkanı’nın hiç birisi, Kılıçdaroğlu’na destek mesajı yayınlamamış.

Yapılan bu çalışmayı kontrol etmek adına, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Düzce İl Başkanlarının hesaplarını geriye dönük olarak inceledim.

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun, 6 Mart ve sonrasında Kılıçdaroğlu’nun adaylığını tebrik eden herhangi bir paylaşımına rastlamadım.

Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu ve İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’da sessiz kalmış.

Bursa İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu da aynı şekilde.

Ama o fazladan, masa krizinin devam ettiği 5 Mart’ta, Parti’nin Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun’un, Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masada bütün partilerin ortak kararlarıyla hareket edileceğine değinen açıklamasını hatırlattığı paylaşımını retweet etmiş:

Doğru, 6 Mart’ta Düzce İl Başkanı’nın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için net bir hayırlı olsun paylaşımı bulunuyor.

İYİ PARTİ 2019 YEREL SEÇİMLERİNDE DE İTTİFAKIN KAYBEDEN TARAFI OLMUŞ, 81 İLDEN BİR TANE BİLE BELEDİYE ELDE EDEMEMİŞTİ

İYİ Parti’nin 80 İl Başkanı’nın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı karşısında muhtemelen birbirlerinden habersiz şekilde böyle bir refleks(sizlik) göstermesi son derece dikkat çekici.

Çünkü bu durum, hem parti teşkilatlarındaki negatif atmosferi, hem de tabandaki burukluğu yansıtıyor.

Diğer yandan, İYİ Parti il başkanlarının, teşkilatlarının hafızasında 2019 seçimleri ile ortaya çıkan tablo da canlılığını sürdürüyor olmalı.

Parti, yerel seçimlere CHP ile ittifak halinde girmiş, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmaz üzere pek çok büyükşehir İYİ Partililerin oylarının da katkısıyla CHP’li belediyeler tarafından kazanılmış, buna karşılık 81 ilde İyi Parti bir tane bile belediye başkanlığı kazanamamıştı.

Oysa adil bir paylaşım, üç büyük şehirden birinin, hadi o olmadı, Adana, Mersin, Antalya gibi büyükşehirlerden hiç olmazsa bir ya da birkaçının İyi Parti’ye bırakılmasını gerektirebilirdi. 

Ama bu son düzlükte olduğu gibi, 2019 seçimlerinde de ittifak pazarlıklarından kazanan CHP olmuş, İYİ Parti, sayısı çok olmayan bazı ilçe belediyeleriyle yetinmek zorunda kalmıştı.

Şimdi de, CHP’ye ‘ortak aday’ hissesi düşerken, İYİ Partililere onur kırıcı bir masaya dönüş hikayesinden başka bir şey kalmadı. 

AKŞENER’İN SİYASİ SÖYLEMLERİ KILIÇDAROĞLU’NA GÖRE İNCE’YE DAHA YAKIN BİR YERDE DURUYOR

Dolayısıyla bu tablonun İYİ Parti seçmenine dönük yeni soruları beraberinde getirmesi kaçınılmaz olabilir.

Önceki akşam Memleket Partisi Sözcüsü İpek Özkal Sayan, partilerinin cumhurbaşkanı adayının Genel Başkanları Muharrem İnce olduğunu resmen açıkladı.

Gerçi, İnce’nin süreç içerisinde duruma bakarak adaylıktan çekilebileceğine dair bir açıklaması da var ancak, şu anda böyle bir irade gösterildiğine göre kendisine aday gözüyle bakmanın bir sakıncası bulunmuyor.

Şu bir gerçek:

Siyasi söylem olarak Akşener’in İYİ Partisi, Kılıçdaroğlu’nun ‘Yeni CHP’sine’ göre, İnce’nin Memleket Partisi’ne daha yakın bir yerde duruyor.

Atatürkçü, ulusalcı, seküler milliyetçi kesime hitap eden bir söylem bu.

İki Partinin, sığınmacı karşıtlığı gibi başka bazı konularda da birbirlerine çok benzeyen siyasi tutumları bulunuyor.

Soru şu:

3/6 Mart arasında yaşanan Akşener ve İyi Parti açısından onur kırıcı pek çok yönü de bulunan gerilimin yol açtığı burukluk, İYİ Parti seçmeninin bir bölümünü Kılıçdaroğlu yerine başka türlü bir yönelime sokabilir mi?

2018’de, seçmenin önemli bir kesiminin doğal refleksini yansıtan ‘iddialı adaya’ yönelme arzusu, Akşener’in aleyhine, İnce’nin lehine işlemişti.

HDP’den, İYİ Parti’den hatırı sayılır miktarda oy, Erdoğan’ın karşısında daha iddialı bir aday olarak temayüz ettiği için İnce’ye yönelmişti.

Şimdi bu seçimde, İnce’nin aday olması halinde, muhalefet çevrelerinde olup da oyunun iddialı adaya gitmesini isteyecek olan seçmenin Kılıçdaroğlu’na yönelmesi beklenebilecek bir senaryo.

Dolayısıyla İYİ Parti seçmeninin çoğunluğunun da ittifak sadakati içinde hareket etmesi beklenebilir.

Ancak, hatırı sayılır miktarda İYİ Partilinin başka türlü davranabileceğine dair işaretler de var.

İnce çekilse bile, bu yaşananlar nedeniyle Kılıçdaroğlu’na tepki olarak, ya da daha fazla güven telkin ettiği için Erdoğan’a yönelebilecek her İYİ Parti oyunun, Kılıçdaroğlu’nu %50 hedefinden uzaklaştıracağı da bir başka gerçek.

Seçim sürecinde yakından izlemeyi hak eden bir alan burası.