Türkiye için yeni beka tehdidinin adı: Karadeniz
2022 Şubat ayında başlayan Rusya/Ukrayna savaşı, şimdiye kadar 400 binin üzerinde insan kaybına yol açtı. (Yazıyla Dört Yüz Bin)
Ukrayna’nın doğusunda yaklaşık bin kilometre uzunluğu olan çok geniş bir cephe hattında bu savaş kilitlenmiş durumda.
Devam etmesi halinde kayıpların artması dışında bir sonuç getirmeyeceği belli olan ama aynı zamanda devam etmesi dışında bir seçeneğin gündemde olmadığı bir kilitlenme hali söz konusu orada.
Batı’nın, kayıpları ve yıkımı umursamadan Rusya’yı zayıflatma stratejisinin zorlayıcı etkisi, işleri böyle bir açmaza getirmiş durumda.
Rusya/Ukrayna savaşı için durum böyle iken, Gazze’de Hamas’ın 7 Ekim saldırısı ve akabinde İsrail’in hedef ayırmadan giriştiği katliamlarla, önceki Gazze savaşlarından farklı olarak bölgesel yayılım tehlikesini de beraberinde getiren yeni bir savaş perdesi Ortadoğu’da açıldı.
Zaten epeyce bir süredir Dünya’daki gidişatın İkinci Dünya Savaşı öncesi döneme çok fazla benzemeye başladığı yorumları çok yaygın bir şekilde dile getirilir oldu.
Belki uzun olmayan bir süre içinde başka bir cephe Çin’in Tayvan’a müdahalesiyle Pasifik’te açılacak, belki önümüzdeki yıl yapılacak ABD seçimlerinin sonrasında Avrupa’nın bütünlüğünü ortadan kaldıracak yeni sürprizler karşımıza çıkacak.
ANKARA KARADENİZ’İN GÜVENLİĞİNİ BEKA MESELESİ OLARAK GÖRÜYOR
Şimdi…
Bütün bu yükselen tehditlerin Türkiye’ye dokunmayacağının, Türkiye’yi doğrudan hedef alabilecek yeni, öngörülen ya da öngörülemeyen bir takım gelişmelere evrilmeyeceğinin bir garantisi bulunmuyor.
Öngörülebilen tehditlerin bir kısmı, güneyden, Ortadoğu coğrafyasından kaynaklanıyor, bunu zaten bir süredir yaşayarak tecrübe ediyoruz.
Öbür tarafta Ege’den gelebilecek bir Yunanistan tehdidi karşımızda duruyor.
Mayıs seçimlerinden sonra iki tarafta ortaya çıkan irade ve etkili bir diplomasi ile bu tehdit şimdilik iki taraf için de daha öngörülebilir bir zemine çekilebildi.
Kamuoyu gündeminde pek olmayan ama Türkiye’yi sürpriz şekilde yeni ve derin bir beka tehdidiyle karşı karşıya bırakabilecek tehlike ise, Karadeniz için söz konusu. Bu konuda Ankara’da yüksek bir farkındalık olduğunu, Karadeniz’in güvenliği için çok titiz bir politika yürütüldüğünü öteden beri biliyorduk.
Geçen hafta Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun açıklamalarıyla, Ankara’nın Karadeniz yaklaşımı kamuoyuna da mal olmuş oldu.
Ki çok açık, amaçlardan bir tanesi de buydu.
Tatlıoğlu, kitabın ortasından ilkokul çağındaki çocukların bile anlayabileceği sadelikte konuyu özetledi, "NATO'yu veya Amerika'yı Karadeniz'de istemiyoruz. Amacımız şu, Montrö'ye uyulsun. Karadeniz'i bir Orta Doğu'ya çevirmesinler. Karadeniz'e herhangi bir ülkenin veya NATO'nun girmesini istemiyoruz” dedi.
Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın ses getiren bu sözlerinden hemen sonra, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısındaki Varna şehrinden gelen bir ‘ses’ ise, Tatlıoğlu’nun o sözlerinde ne kadar haklı olduğunu ispat eder gibiydi.
ABD Dışişlerinin Kamu Diplomasisinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Liz Allen, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı’na laf yetiştirme niyetini belli ederek Varna Limanı’ndan bir video paylaştı, “Açık, güvenli, müreffeh ve birbirine bağlı bir Karadeniz bölgesinin değerleri için mücadele etmeye hazırız. Karadeniz, NATO ve tüm dünya için kritik önemde” şeklinde cümleler kurdu.
ABD’NİN DEĞİŞMEYEN STRATEJİK HEDEFİ: TÜRKEYE’Yİ RUS TEHDİDİYLE KARŞI KARŞIYA GETİRMEK
Yukarıda, Ankara’nın Oramiral Tatlıoğlu’nun tabiriyle Karadeniz’in Ortadoğu’ya dönmemesi için titiz bir politika yürüttüğünden söz etmiştik.
Bu titiz politika özünde, Montrö’nün doğru şekilde yorumlanması temeline dayanıyor.
Ki, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte bu yorum fiili olarak uygulamaya kondu.
Savaş gemilerinin Boğaz’dan geçişine izin verilmedi. Bu şekilde savaşın Karadeniz’e sıçramasının önüne geçilmiş oldu. Bu yapılırken, Rus yetkililerin Türk muhataplarınca sözlü olarak ikna edildiğini de not etmiş olalım.
Oramiral Tatlıoğlu’nun açıklamalarında NATO’ya atıf yapması, Türkiye’nin NATO üyesi bir ülke olmasıyla çelişki arz etmiyor.
Ona bakarsanız Rusya Ukrayna savaşı konusunda da Türkiye, NATO üyesi ülkelerin çoğu ile aynı perspektifi paylaşmıyor.
Ama şurası net:
ABD’nin NATO üzerinden uygulamaya koymak istediği Karadeniz projesi Türkiye için çok açık ve çok tehlikeli bir beka sorunu üretiyor.
Biraz daha açalım:
ABD NATO üzerinden Karadeniz’e savaş uçaklarını sokarak Rusya’ya “Gel gel” yapmak istiyor.
Bu şekilde uzun süredir stratejik tehdit algısı Batı’ya ve Avrupa’ya doğru olan Rusya’nın dikkatleri, Karadeniz üzerinden güneye, Türkiye’ye doğru çekilmiş olacak.
Öyle bir durumda Rus tehdidini ‘ensesinde’ hisseden bir Türkiye’nin nasıl davrandığına dair tarihten pek çok örnek verilebilir.
Bu tehdidin doğal sonucunun soğuk savaş dönemindeki gibi bütün işlerinde ‘ev ödevi’ ile hareket etmek zorunda kalan bir Türkiye olacağı da açık.
ABD’nin Karadeniz üzerinden yürüttüğü stratejik hedefi derken kastımız tam da buydu.
Bu tehdide karşı Ankara, ABD ile yaşanan ihtilaflarda şimdiye kadar birkaç kere uygulayıp faydasını gördüğü bir yönteme başvuruyor:
Açık diplomasi…
Yani kapalı kapılar arkasında mücadelesi verilen konuların halka mal olmasını sağlayarak kamuoyu gücünü, yani halkın desteğini arkasına alarak bu mücadeleyi/politikayı yürütmek.
Oramiral Tatlıoğlu’nun sözleri de, ABD’nin Karadeniz’le alakalı niyetini hem afişe ediyor, hem de bu tehlikeli girişime karşı halkın farkındalığını sağlama ve desteğini alma amacını taşıyor.
-
Goksel 2 yıl önce Şikayet EtAmerika Karadenize demokrasi getirmesin.Beğen Toplam 10 beğeni
-
İzmirli 2 yıl önce Şikayet EtHesapların üstünde BİR HESAP VAR!Beğen Toplam 12 beğeni
-
HIDIR BUDUR 2 yıl önce Şikayet EtABD’nin Karadenize yerleşmek için taaa Tezkere zamanında neden “Trabzon limanını” istediğini, Karadenizde kopan mayınların 22 günde gelmesi gereken 3 günde İstanbul açıklarına gelmesini bahane ederek Karadenize çıkayım bu mayınları temizleyeyim veya tahıl koridorunun güvenliğini sağlayayım istekleri ve debelenmesinin nedeni işte bu konu..Karadenize de girebilmekkk...Beğen Toplam 19 beğeni
-
Bayram 2 yıl önce Şikayet EtRusya Ukrayna savaşının devamında fayda var. Bizim savaşta tarafsız kalmamızda daha çok fayda var. Çinle ABD nin kapışması ise en faydalıdır. Görelim Mevla neyler"Beğen Toplam 17 beğeni
-
Bozo 2 yıl önce Şikayet EtBizbize yeteriz Amerika'nın menfaati için bukadar insan uluyor adamlar silahlarını nireye satsın bizyatirimlarimiz birkaç sosyal medya kunuşmasiy la deyişiyo onların çoğuhal ki parasını silahlara yatırıp ortaduğuda kandukuyorBeğen Toplam 3 beğeni