Günümüzün Celaleddin Harizmşahları ve rol modelleri
Rahmetli Ömer Lütfi Mete dostumuzun vefatı üzerinden bir yıl geçmiş…
Üsküdar Belediye Başkanımız Mustafa Kara’nın desteği ve Ak Parti Üsküdar İlçe Başkanı sevgili dostum Zekeriya Erdim’in öncülüğünde düzenlenen Ömer Lütfi Mete’yi anma töreninde konuşma yapanlar bir meselenin altını ısrarla çizdiler:
Gençlerin ‘rol model’e ihtiyacı var!
Esasında, hangi kültürden ve inanıştan olursa olsun tüm insanlar hakikati kavramak veya hayıtı düzgün yaşayabilmek için rol modele; yani bir rehbere ihtiyacı vardır. İnsanların rehbersiz hakikate eremeyeceği ve rol modelsiz, kendisini gerçekleştiremeyeceği ‘nas’ ile de sabittir.
Nübüvvet müessesesi, insandaki rehber ihtiyacının fıtri bir neticesi, peygamberlerin yaşam tarzı ise bir numune, yani bir rol modeldir…
Kuran, her iki hususu da insanlığa hatırlatır.
Rehberler olmadan, insanların ekseriyetinin doğru yolu bulamayacağı; kendisine azapsız ve ıstırapsız bir yaşam tarzı edinemeyeceği gerçeği Kuran’da, “biz hiçbir kulumuza ona (nasıl inanıp nasıl yaşayacağını gösteren) elçiler gönderdikçe ıstırap vermeyiz” (İsra, 15) ifadesiyle yer bulur.
NPL uzmanları, kişisel gelişim üstatları, psikologlar ve yaşam koçları da çok iyi bilir ve teslim ederler ki insan, rol modelsiz kendi gerçekliğini kavrayamıyor ve yeteneklerini geliştirmede başarılı olamıyorlar.
Başlangıçta insanın halife kılınmasına itiraz eden, fakat Cenab-ı Hakkın ‘ben (insan hakkında) sizin bilmediklerinizi de bilirim’ ikazı üzerine hemen itaati seçen melekler, insanın rehbersiz ve rol modelsiz kendisine tevdi edilen görevi yapamayacağını sezdikleri için Cenab-ı Hakka şöyle yalvardılar:
“Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.” (Bakar, 129)
Burada ‘peygamber’ diye Türkçeye çevirdiğimiz kelime, ‘er-resul’ değil ‘resulen’ diye zikredilmiştir. Dolayısıyla rol model ihtiyacı insan fıtratının gerektirdiği bir realitedir, denilebilir. Çünkü bu kelime yalın anlamda ‘elçi’ demektir. Bu anlamıyla da sadece ‘din’ getiren peygamberi değil, insanları doğru yola ileten tüm rehberleri ve kahramanları da bir parça kendi anlamı içine alır. İ
Yani, insanı doğruya, gerçeğe ve eşyanın hakikatini anlamaya sevk eden, elde ettiği o bilgi ile de kendisine doğru bir hayat kurmaya yönelten bütün rehberler, rol modeller o ‘resulen’ tanımının içine girerler.
Demek ki insanın rol modelsiz yapamayacağı nas ile sabittir. Yani, Kur’an da insanın rehbersiz ve rol modelsiz hakikati kavrayamayacağını kabul eder.
Mamafih insanın rol modele muhtaç olduğunu Kuran çok daha açık ifadelerle de bize bildirir. Ahzap Suresi 21. ayetinde, Allah’ı ve ahret günün umanlar (yani dünyada ve ahrette muvaffak ve huzurlu olmayı isteyenler) için Allah’ın resulünde güzel bir örnek bulunduğu hatırlatılır. Onu bize daha doğrusu, başarı ve huzur isteyen herkese ‘rol model’ olarak gösteri.
Keza İbrahim (as)’i de bize örnek gösterir. Dostlukta, inançta; akıl ekseninde hareket etmeyi yitirmiş insan ve toplumlarla ilişkide nasıl davranmamız gerektiği konusunda Hz. İbrahim’i bize örnek gösterir Kuran.(Mümtehine, 4)
Esasında rol modellerini kaybetmiş veya rol modelleri değersizleştirilmiş toplumların sadece manevi terakkileri değil, maddi yükselmeleri de durmuştur.
İslam toplumu ve özellikle Türk toplumu, gerçek anlamda bu travmayı yaşamaktadır.
Osmanlı toplumunda Muhammediye ve Ahmediye diye iki eser vardı. Bu iki eser, bizim insan tipimizi anlatan eserlerdi. Osmanlı coğrafyasının en ücra köşelerinde geceleri veya günün belli saatlerinde yaşlılar ve gençler toplanır o eserleri okur, böylece rol modellerin hayatları gençlere anlatılırdı.
* * *
Bediuzzaman, -ki iman ve mücadele azmi ile ne muazzam bir rol model olduğunu tüm çağ insanlarına göstermeyi başarmıştır- bir eserinde son Harzemşah sultanı Celaleddin’i, zor ve mağlubiyetli zamanların kahraman bir mücahidi olarak aktarır.
Rahmetli Muhsin Yazıcıığoğlu da sürekli Celaleddin’den söz eder, onu rol model edindiğini söylerdi.
Şimdi içinde yaşadığımız şartlara bakarak, her iki güzel insanın da bize ne anlatmak istediklerini daha iyi anlıyorum. Zira Celaleddin Harzemşah’ın mücadele ettiği dönem, bugünlerimizle kıyas edilemeyecek kadar karanlıklı ve mağlubiyetli bir dönemdir.
Cengiz orduları İslam yurtlarına girmişler, bir milyonluk Harzemşah ordusu, cuntacı ve ulusalcı anne Terken Hatun(*) ile Harzemşah Alaaddin Tekiş arasındaki kavgalardan dolayı hiçbir varlık gösterememiş, kardeşler arasındaki huzursuzluk nedeniyle içerde ittifak sağlanamamış ve islam şehirleri çok kısa bir süre içinde Moğolların eline geçmişti…
İşte öyle karanlıklı ve mağlubiyetli bir zamanda, Alaeddin Tekiş’in oğlu son Harzemşah Celaleddin, sayısız kere Moğol ordularını durdurmuş, hatta bir savaşta Cengiz’i tam ele geçireceği bir anda Cengiz attan ırmağa düştüğü için kaçıp kurtuldu. Cengiz’in Celaleddin için, “Onun gibi bir oğlum olsaydı ben dünyayı fethederdim” dediği bilinmektedir.
Yenilgiyi asla gerekçe yapmamış, etrafındakilerin sayısız kere “Ey Celaleddin bütün şartlar senin aleyhine ve askerin yetersiz, sen yine mağlup olacaksın artık Moğullara karşı direnmeyi bırak” demelerine rağmen, Celaleddin “Benim vazifem topraklarımı ve dinimi korumak için savaşmaktır. Galibiyet veya mağlubiyet Allahın takdiridir, ben vazifemi yapıyorum. Allahın işine karışmam’ derdi.
Onun hayat hikâyesi, mücadele şartları ve içinde bulunduğu imkânlara bakıldığında, merhum şehidimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun neden Celaleddin Harzemşah’ı rol model seçtiğini anlayabiliyoruz.
20. yüzyılın başında Tıpkı Moğol istilası öncesindeki gibi, bu milletin bütün cepheleri dağıtılmış, milletin gerçek önderleri yok edilmiş, ancak mütegallibe medeniyetin arzusu istikametinde hareket edecekleri bilinenlere Nusret verilmiştir.
Bununla da yetinilmemiş, milletin önündeki tüm rol modeller yok edilmiş, bizzat bizim devletimiz eliyle bizi biz yapan değerlerimiz yok edilmiştir. Ve tabii milletin iç direncini yıkmak ve umudunu bütün bütün tüketmek için, başta din adamları olmak üzere tüm kahramanları tezyif edilmiştir. Bir tek kahramandan başka rol model bırakılmamış o da bize batılı hayat tarzını önermiştir.
Bu millete bırakılan tek rol model Mustafa Kemal’dir. O da o kadar yüceltilmiş o kadar ulaşılmaz kılınmıştır ve o kadar tanrısal bir mite dönüştürülmüştür ki, model olma özelliğini kaybetmiştir. Yarı ilah ve asla taklit edilemez, asla benzeri bir daha gelemez bir varlık haline dönüştürülmüş ve rol model olma şansını tamamen kaybetmiştir. O, bir tür ilahlar katına çıkarıldığı için fani insanlara rol model olma vasfını kaybetmiştir.
Rol modellerin yetişmesini sağlayacak kutsallarımız tezyif edildiği, rol model yetiştiren manevi ocaklar kapatıldığı ve bize ait kutsallar yok edildiği için, son 100 yıldır doğru dürüst rol modeller çıkaramadık. Şurada burada hudayinabit yetişen bir takım güzel insanlarımız da sistemin tanrısı tarafından aforoz edildikleri için sonunda, millet sanal bir Polat Alemdar’a bile büyük bir tutku ile bağlanma ihtiyacı duymuştur.
Polat Alemdar tiplemesi dahi gösteriyor ki, bu milletin yeni rol modellere ihtiyacı var. Çünkü bugüne kadar rol model olmaya kalkışanlar ya zindanlarda çürütüldü ya da sermaye ve iktidar iş birliği ile işlevsiz bırakıldı.
İşte bu çerçeveden Ömer Lütfi Mete’nin hayat hikâyesi aktarılırken birden farkına vardım ki Ömer Lütfi Mete, tam da ismine yakışır bir şekilde, ömrünün her döneminde ve bilinçli bir şekilde rol model tiplemeleri çizmiş, oluşturmuş. Kuşçu Yusu, Deliyürek, Ömer Baba, Polat Alemdar… her biri bir sahadaki eski rol modellerimize ne kadar da benziyorlar.
Ben konuşmamda, “Ömer Lütfi Mete için dört tavırdan söz edilebilir” demiştim:
Sıkı bir müslümandı ama mutaassıp değil
Sıkı bir milliyetçi idi ama ırkçı değil
Sıkı bir derviş idi ama hal satan değil
Sıkı bir delikanlı idi ama kabadayı değil!
Dikkatle bakıldığında görülecek ki, Ömer Lütfü eski medeniyetimizin taşıyıcı kolonlarını inşa etmeye çalışmış. Tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu gibi! O bizatihi bir rol modeldi gençler için.
Benim de kurucu üyeleri arasında bulunduğum Muhsin Yazıcıoğlu Gönülden Bağlılar Platformu, Muhsin Yazıcıoğlu anısına bir rol model yarışması başlatmış. Amaç, Celaleddin Harzemşah’ı örnek alan Muhsin Yazıcıoğlu’nu rol model yapacak ipuçlarını ortaya çıkarmak.
Celaleddin Harzemşah’ın Yazıcıoğlu’nu etkileyen yönlerini ve nedenlerini anlaşılabilir kılmak için düzenlenen makale yarışmasında dereceye girenlere ödüller de verilecek.
Şu bir gerçektir ki, bizim acilen yeni Seyit Battal Gazilere, Alparslanlara, Kılıçarslanlara, Kara Muratlara, Mevlana ve Yunus Emrelere, Ahi Evranlara ihtiyacımız var. Biz o tipleri var edemez ve onları yeniden diriltemezsek, bu ıstıraplı insanlığın önüne çare olacak bir medeniyet projesini de koyamayız.
Ve yazık ki bunu yapmaktan başka da çaremiz yok. Ya o medeniyeti biz kuracağız, ya yok olup gideceğiz. Çünkü ‘rol model’ler olmadan ayağa kalkmamız mümkün değil.
------------------------------------
(*) Alaeddin Tekiş’in annesi Kanglı soyundan gelen Terken hatun, oğlu Alaeddin Tekiş’in, Kanglı olmayan bir kadından doğma oğlu Celaleddin’i veliaht yapacağını anlayınca, askerleri yanına çekip oğluna baskı yaptı. Baskı sökmeyince, büyük bir tuzak ile Cengiz Han’ın Otarar’da bununan 400 tüccarını bir baskınla kılıçtan geçirtti. Olay failleri belirlenemedi(!). Cengiz failleri istedi. Tekiş ne onları verebildi ne de kendisi cezalandırabildi. Çünkü işin içinde annesi ve cuntacı askerler vardı. Cengiz, faturayı Harzemşah devletine kesti ve ani bir baskın ve benzeri görülmedik bir vahşetle Harzemşah devletini yerle bir etti.
M. Ali Bulut - Haber 7
mabulut@gmail.com
-
darbeleredurde 15 yıl önce Şikayet EtBENİM BALONLARIM VARDI ONLARI KİMLER ALDI. Dostumdu benim balonlar Çocuklar beni anlar O çocuklar ve o balonlar O çocuk yüzlü bayramlar şimdi nerdeler Hani nerde o ışıklar çocuksu sevgiler Gitti mi yoksa yine gelir mi o günler Nerde kaldı masallar sevgiler günler Söylenen bütün masallara inanırdık Onlar mı bizi kandırdı biz mi aldandık Bayramları bekler bayramları yaşardık Bayramlar mı eskidi bizler mi yaşlandık Benim balonlarım vardı Onları kimler aldı Mutlu bayramlar vardı Kimbilir nerde kaldı ?.Beğen Toplam 1 beğeni
-
darbeleredurde 15 yıl önce Şikayet Et2 gündür. yazıyı tıklıyor yine yeniden okuyorum,güzel bir yazı ve önemli tesbitler var.ancak konuya yapılan yorumlar bizi farklı mecralara taşıyacak diye bu önemli tesbitlerin güme gitmesine,alakasız meselerlerle boğulmasına gönlüm razı olmadığı için yazmamayı uygun gördüm.ben yine herhangi bir değerlendirmede bulunmayacağım..Beğen
-
Osman Gazibey 15 yıl önce Şikayet EtBir Kavmin Alimlerinin O Kavmin Arasından Ayrılması Hayra Alâmet Değildir!. Malum demişler ki Marifet İltifata Tabiidir, Müşterisiz Mal Zayiidir. O hesap günümüz İnsanlığı Dünyalığa o kadar düştü ki, Masiva, Malayani,Siyaset ve Spora o kadar düştü ki, Sefih, Erzel (Rezilin Rezili),Zelil kimselere, Soytarı ve Şaklabanlara o kadar itibar etti ki, Nefislerimiz o kadar gemÎ azıya aldı ki artık aramızda alim, salih, kâmil insan kalmadı gibi bir şey!O kadar ki artık Kâmil ismi Ahmak niyetine kullanılıyor!Kezâ Şaban,Şakir,Avnî,Abdi,Abidin,Zühdü gibi isimlerde aynı şekilde kullanılıyor!Beğen
-
Osman Gazibey 15 yıl önce Şikayet Et20.yy.ın Büyük Zatlarının Yetiştirdiği Rol Modellerede Mevlâ Rahmet Eylesin. Ömer Nasuhi Bilmen,Elmalılı Hamdi Yazır,Fatih Dersiamlarından Hüsrev Efendi,Ali Yakub Cenkçiler Hoca,Ahmed Davudoğlu Hoca,Celâleddin Öktem,Ali Ulvî Kurucu Hoca,Hacı Veyiszâde,Mustafa Bağışlayıcı,Ekrem Doğanay Hoca,Necib Fazıl,Nureddin Topçu,Osman Yüksel Serdengeçti,M.Akif İnan,Cahit Zarifoğlu,Fethi Gemuhluoğlu,A.Özdenören,Muammer Dolmacı,Rıfat Tandoğan,Muhsin Yazıcıoğlu,Turgut Özal,Hafize Özal,Prof.Sabahaddin Zâim,Prof.Yusuf Ziya Binatlı,H.Necati Coşan Allah hepsine Gani Gani Rahmet Eylesin İnşaallah.Beğen
-
suleyman d 15 yıl önce Şikayet Et84NUMARA NIN NEDEN KORUNDUĞUNU ANLAYAMADIM.Bize Polit büro falan sökmez!. Yok eğer beni korumak istiyorsanızBaşlıkta da yazdığım gibi: Bizim abdestimizden şüphemiz yok! ADAM GÜNLERDİR LAF ATIYOR KAÇIYOR.BİZİM SE SAVUNMALARIMIZ PATOS? OLMAZ Kİ! Yüksek müsadelerinizle bu kez de SIVIŞMADAN SORAYIM: Irak işgalinde Akp iktidarda değildi diyen sen miydin? Yoksa başka biri senin yerine mi yazdı o saçmalığı? Kestane kebap,acele cevap :)) 16 numara daha büyü de gel.Ondan sonra seni bir şekilde değerlendirmeye alırız :)Beğen