Mehmet Altan
Mehmet Altan
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

TÜSİAD ve Tuzla

GİRİŞ 18.08.2008 GÜNCELLEME 18.08.2008 YAZARLAR


Romantik bakarsan, parçalı ay tutulmasının romantizmine...

Sportif bakarsan, bizim kıyılarda olsa belki de bir ‘rahip katili’ haline getirilebilecekken Baltimor’da eşsiz bir dünya şampiyonuna dönüşen Michael Phelps’den, dünya rekorunu kırarken sanki yarışmayla şakalaşan Usaın Bolt’a...

Siyasal bakarsan, ‘sivil anayasadan, demokratikleşme paketine’ gerileyen Ak Parti ve derin bir ameliyat için teşrih masasına yatırılması gereken yolsuzluk iddialarına...

Dış politika açısından bakarsan, dünyada ve Kafkasya’da yeni dengelerin doğurduğu taze açılım ihtiyaçlarına...

Ekonomik açıdan ise küresel kriz ve gündeme gelmeyen yapısal reformlara...

Ve tabii binlerce kişinin ölümüne, on binlerce kişinin yaralanmasına yol açan Marmara depremi felaketinin geride bıraktığımız dokuzuncu yıldönümüne...

Ama hepsini bir sonraya bırakıyorum.

Neden mi? 

* * * 

Tuzla tersanelerinde ortaya çıkacak muhtemel yeni bir ölümü önleme çabası için.

Daha geçen hafta...

Kum torbalarının kullanılması gereken denemede 19 işçinin bindirildiği filikada üç işçi ölmüş, 12’si yaralanmıştı.

Daha önce de sordum:

Neden kum torbası yerine insan?

Bu sorunun cevabı Tuzla’da çok açık, çünkü oralarda kum torbası insandan değerli.

Tersanelerde son 4 yılda 57 işçi hayatını kaybetti.

Gemi yapımında dünyada dördüncü, taşeron işçi öldürme de ise birinciyiz.

Bu düpedüz ‘kanlı para’ değil de nedir? 

* * * 

Parlamentoda temsil edilen neredeyse her partiden seçilmiş tersane sahibi milletvekili var.

Ama cinayete kurban giden yoksul taşeron işçilerinin siyasette sözcüsü pek yok.

Ancak durum öyle bir fecaate dönüştü ki işi çok ağırdan alan hükümetin...

Çalışma Bakanı Faruk Çelik de ‘gidip gördüğünüz zaman, oradaki atmosferi yaşadığınızda; ölmemek bir şans’ dedi.

Dünyada başa güreşen bir gemi üretimi ile taşeron işçi ölümleri arasındaki çelişkiyi gidermesi gereken aynı zamanda ‘iş adamları’ değil midir?

Bu konu sermayeyi ilgilendirmiyor mu? 

* * * 

Evrensel bir rekabetin motoru, ölmesinde beis görülmeyen ucuz iş gücü olabilir mi?

Konuyla ilgili olarak yakın zamanda pek de sesi soluğu çıkmayan TÜSİAD’ın daha önce neler dediğinin peşine düştüm.

Bu toplumsal dramla ilgili Haziranın sonunda yaptıkları bir tespit var.

TÜSİAD İstihdam ve Sosyal Güvenlik Çalışma Grubu Başkanı Gülden Türktan, bir seminerde Tuzla tersanelerinde birbiri ardına gelen ölümlerin temel nedeninde kayıt dışılık yattığını vurgulayarak, ‘bugünün Türkiye’sinde hala bu tür olaylarla karşılaşıyor olmamız, kabul edilebilir ve hafife alınabilir bir durum değildir’ demiş.

Gene...

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın ‘kayıt dışı ekonomi Tuzla tersanelerinde birbiri ardına meydana gelen ölümlerin de temel nedeni... Bugünün Türkiye’sinde hala bu tür olaylarla karşılaşıyor olmamız kabul edilebilir veya hafife alınabilir bir durum değil’ dediğini okudum.

Yalçındağ’ın, Tuzla Tersaneleri’nde iş güvenliği standartlarının yükseltilmesi için sektör temsil örgütünün dikkatine sundukları bazı önerileri katılımcılarla paylaştığını da gördüm...

O öneriler şöyleydi:

‘İş güvenliği koşullarının uluslararası standartlara ulaştırılması konusundaki kararlılığın ve yaşanan ölümlerden kaynaklanan üzüntü ve sorumluluğun hissedildiği kamuoyu önünde dile getirilmeli;

Bir komisyon oluşturularak iş güvenliği konusunu ayrıntılı olarak ele alacak bir rapor hazırlanmalı;

Yine aynı konuda kullanılmak üzere dernek bir fon oluşturmalı; üye şirketlerden ve alt yüklenici firmalardan iş güvenliğine riayet edeceklerine ilişkin imzalı bir beyan alınmalı ve kurallara uyulup uyulmadığını denetleyebilme konusunda da gerekli girişimler yapılmalı.’ 

* * * 

O iki panel dışında da...

Türk İşverenlerinin... Türkiye burjuvazisinin en etkili örgütü olan TÜSİAD’dan fazla bir ses çıkmadı.

Süren ölümlere karşı da daha önceki tespitler doğrultusunda ciddi ve yüksek sesli bir tepkiye rastlanmadı.

Hálbuki bu skandala en büyük muhalefeti TÜSİAD’ın göstermesi...

En tiz çığlığı TÜSİAD’ın atması gerekirdi.

Neden mi?

Hem taşeron işçi öldürerek kazanılan ‘kanlı para’ ile kendi arasına mesafe koymak...

Hem de daha çağdaş ve dünyalı bir Türkiye için taleplerde bulunduğunda kendisiyle tutarlı ve etkili olabilmek için. 

* * * 

Yoksa...

İş, kayıt dışını çözmeye kalırsa...

En son rakamlar Türkiye’de çalışan yirmi iki milyon insanın neredeyse yarısının kayıt dışı olduğunu gösteriyor.

Çığlıksız ve muhalefetsiz şartların zaman içinde düzelmesini beklemek, kanlı paraya ve onların aldırmazca işledikleri cinayetlere dolaylı onay verme anlamına gelir.

Türkiye o kadar geri ki sürekli ve düzenli üretim yaparak ihracattan para kazananlar başta olmak üzere sermayenin de çağdaş duruşuna ciddi ihtiyacı var...

MEHMET ALTAN - STAR

mehmetaltan@stargazete.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL