Mehmet Altan
Mehmet Altan
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

‘Ayılara karşı AB’

GİRİŞ 21.08.2008 GÜNCELLEME 21.08.2008 YAZARLAR

Ne bu? Kısa ve orta vadede AB’ye tam üye olabilmek için yapılacak reformlardan biri...

Nerede kaldı?’ diye sorup durduğumuz AB’nin, demokratik bir topluma dönüşmemiz için bize verdiği ve pusula niyetine kullanacağımız Katılım Ortaklığı Belgesi’nin önemli maddelerinden biri...

Bunun gibi değişmesi gereken yüz otuz yasa, yüzlerce mevzuat var...

Bunu tersten okuyun, 2008 yılı itibariyle henüz askeri harcamaları Sayıştay’ın denetleyemediği bir ülkeyiz...

* * *

Dünkü, star’daki hangi değişikliği ne zaman yapacağımızı belirten ve reform sürecinin taahhüt altına alınmasını sağlayan ‘Ulusal Program Taslağını’ bu mantıkla okuyun...

Hala bu çağda nelerden yoksunuz mantığıyla... Haber, Ulusal Program’da ‘yargı reformu, insan hakları ve fikir hürriyeti konusunda’ önemli taahhütler olduğunu söylemekteydi... Yani... Hala çok önemli yoksunluklar var...

Türk halkının vergilerinin nasıl ve nereye harcandığını parlamento adına denetleyen Sayıştay’ın, askeri harcamaları AB kaktırmasıyla denetleyecek olması durumu netleştirmiyor mu?

* * *
Kaldı ki, AB sadece ‘insan yaşamına’ kalite getirmekle kalmıyor, doğa dengesini gözetirken tüm canlılara da daha ‘insanca’ yaklaşan bir zihniyeti temsil ediyor...

Dikkat edilirse, müzakere sürecindeki Türkiye’de de bunun birçok örneği yaşanmakta... Nasıl mı? İlkine bir örnek, gelecek Ocak’tan itibaren hayata girecek olan bir uygulama olabilir... Hangisi mi? ‘Yumurtaların AB’ye uyacak’ olması...

Yumurtanın üretilmesinden, paketlenmesine, depolanmasından nihai tüketiciye ulaşmasına kadar her türlü sürecin hijyenik ortamda kontrol altında tutulması için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yumurta sektörüne AB standartları getirdi.

Yumurta ve Yumurta Ürünleri Tebliğine göre; yumurtanın üretildiği kümes numarasından, üretim tarihine kadar üretim hakkındaki bilgiler, yumurtanın ambalajında yer alacak. 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren tüketiciler yumurtanın üretildiği işletme numarasını kabuğunda, üretim tarihini ve son kullanma tarihini yumurtanın ambalajında bulabilecek.

Birçok yeniliği beraberinde getiren tebliğe göre yumurtalar, özelliklerine göre A ve B sınıfı olarak ikiye ayrılacak. Bu sınıflar, ambalaj üzerinde ‘A sınıfı’ ve ‘B sınıfı’ ifadeleriyle belirtilecek.

A sınıfı yumurtalar, doğrudan insanların tüketiminde kullanılacak. Kabuğu temiz ve hasarsız; akı ise berrak ve saydam olan, yabancı madde içermeyen yumurtalar A sınıfı yumurta olarak adlandırılacak. Bu yumurtaların üretildiği işletme ve kümes numarası kabuk üzerine damgalanacak. Böylece tüketiciye sunulan yumurtalarda herhangi bir risk bulunursa, geriye izlenebilirlik ve etkin denetim kolaylaşmış olacak.

B sınıfı yumurtalar da gıda sanayinde kullanılacak ve ambalaj üzerinde ‘Gıda Sanayi İçindir’ ibaresi yer alacak.

Tebliğe göre, tüketiciye sunulan yumurtalar mutlaka ambalajlı olacak. Ambalaj bilgilerinde yumurtanın üretim ve son tüketim tarihi yer alacak. Ayrıca, yumurtanın üreticisinin ve paketleyicisinin adı, adresi, işletme numarası, üretim izni, tarihi, yumurta sayısı, ağırlığı ve sevkıyat tarihi gibi bilgiler de bulunacak. 

* * * 

‘İnsana özen’ yanında ‘doğaya özen’e örnek ise Artvin’den gelmekte...

Artvin’in Yusufeli ilçesindeki bir arıcının arı kovanlarına başta ayılar olmak üzere yabani hayvanlar saldırıp duruyordu... Buna karşı tedbir neydi? Babadan kalma usullerle itlaf girişimi...

Soruna AB standartlarında yaklaşınca, durum tamamıyla değişti... Nasıl mı?

* * *

Avrupa Birliği, ‘Kaçkar Dağları Sürdürülebilir Orman Kullanımı ve Koruma Projesi’ kapsamında Artvin’in Yusufeli ilçesinde arıcılığı, başta ayı olmak üzere yabani hayvan saldırılarından korumak amacıyla elektroşoklu çit sistemi kurarak korudu.

Birçok köydeki arıcılar, ‘yabani hayvan zararları nedeniyle arıcılığı kısıtlı alanda, evinin terasında yapmaya çalışıyorken’, bu durum AB sayesinde ortadan kalktı.

Elektroşoklu çit sistemleri, tüm dünyada yaban hayvanlarını korunmak istenilen yerden uzak tutmak, evcil hayvanların gezdiği alanı sınırlandırmak ve dışarıdan istenmeyen hayvanların girişini engellemek için kullanılmakta... Hem de...

Özellikle yaban domuzu, boz ayı, sansar, kurt, porsuk gibi canlıların hayvan otlatılan meralara veya ağıllara, arılıklara girmesini engellemekte...

Ayılara karşı da AB ‘insancıl ve akılcıl’ çözümler öneriyor...

* * *
Henüz verdiği vergileri özgürce denetleme noktasına gelmemiş bir ülke için bu örnekler çok mu uçuk kaçık?

Cevap size göre değişecek...

Kendinizi AB’nin gördüğü kadar ‘değerli ve önemli’ görüyorsanız hiç de değil...

Tersi ise... Zaten sizin ‘kalite’ ve ‘standart’ talebiniz yok... Doktorun ‘ne yerse yesin’ dedikleri sınıftansınız... Bu durumda sizler için yapacak bir şey de yok...

MEHMET ALTAN - STAR

mehmetaltan@stargazete.com

YORUMLAR 2
  • Can Demirciyan 17 yıl önce Şikayet Et
    AB reform süreci. Son üç yıldır AKP hükümeti çeşitli sebeplerle AB reform sürecini savsakladı. Artık tüm gücümüzle tekrar reform sürecine sarılmalı, Türkiye'nin ana gündemini AB reform süreci oluşturmalı. Yoksa daha çok muhtıralar ya da söylemek bile istemiyorum...
    Cevapla
  • fahrettin 17 yıl önce Şikayet Et
    acil ihtiyacımız var. sayın altan o yasalara acil ihtiyacımız var.çünkü savunma dipsiz kör kuyu gibi olmasın,Ayrı mahkemeler olmasın,denetleme tek yerden olsun,insan gibi yaşayalım.eskiden kral tek oluyormuş malesef bizde adı konmayan çok krallıklar var.hesap sorulamaz, evet insan gibi yaşamak istiyoruz,AB YOLUNDA, AYU ÇIKABÜLÜ, DAŞ DÜŞE BÜLÜ,MUHİTTİN'DE ÇIKABÜLÜ DİKKAT
    Cevapla