Dün, Türkiye’nin birçok noktasından yola çıktılar. Bugün yoldalar.

Üç günlük yürüyüş sonunda yarın Ankara’da olacaklar...

Yüz bin kişilik bir miting hedefliyorlar. Kimler mi? Aleviler...


Bu ne mitingi? Öncülüğünü Alevi Bektaşi Federasyonu’nun yaptığı ‘ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık’ mitingi...

Miting için Türkiye’nin birçok noktasından Ankara’ya yürüyüş başlatan Alevi gruplar, dokuz ayrı yürüyüş kolu oluşturdu...

Doğu’dan gelen yürüyüş kolları bugün Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi’nde Hacıbektaş Veli’nin dergáhını ziyaret edecek.

Yarın da Ankara Sıhhiye Meydanı’nda olacaklar.

Aleviler, taleplerini dikkate almayan AKP hükümetini protesto ediyorlar...

Alevi örgütlerin, uyarılarının dikkate alınmaması üzerine bir ilke imza atarak Ankara’ya yürüme kararı aldıkları vurgulanıyor...

***

Aleviler neden kendilerinin ‘eşit yurttaş’ muamelesi görmediğinden şikáyetçi?

En birinci şikáyetleri, hükümetin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen zorunlu din dersini sürdürmekteki inadı.

Ama tabii ki sadece bu değil...

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasını...

Cem Evleri’ne ibadethane statüsü tanınmasını...

Ders kitaplarında Aleviliğe yönelik aşağılayıcı ifadelere son verilmesini...

Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesini...

Alevilerin kutsal mekánlarının korunmasını istiyorlar.

***

Yürüyüşü ve mitingi düzenleyen Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, Ehlibeyt Vakfı dışındaki tüm Alevi-Bektaşi örgütlerine çağrı yaptıklarını, Cem Vakfı’nın da destek çağrılarına yanıt vermediğini belirtiyor.

Balkız, yerel Alevi-Bektaşi örgütlerinin yanı sıra CHP, SHP, DTP, DSP, ÖDP, SDP, EMEP, TKP, TMMOB, TTB, İHD, Halkevleri, KESK, DİSK ve Türk-İş’e bağlı bazı sendikaların da mitinge kitlesel destek vereceğini açıkladı.

Ankara’da düzenlenecek mitinge, Hacı Bektaş Veli’nin soyundan geldiği bilinen ve Alevilerin yaşayan en ulu önderi olarak gösterilen Veliyettin Ulusoy da katılacak.

Balkız, ‘100 bin kişiyle Ankara’ya gelerek tarihi bir miting yapacağız. Hükümetin Alevi açılımı yapmak için yanlış adreste aradığı muhatabı Ankara’da göstereceğiz’ diyor...

Alevilerin daha önce benzer bir yürüyüş yapmadığına dikkat çeken Balkız, bu yürüyüşün Aleviler için bir ‘milat’ olacağı iddiasında...

Çünkü...

Balkız’a göre:

‘Şimdiye kadar Aleviler hep kendilerine yönelik bir saldırı olduğunda can havliyle tepki gösterirlerdi. Alevi toplumu artık tepkisel değil, tarihlerinde ilk kez somut taleplerle sokağa çıkıyor. Başbakanın ve Reha Çamuroğlu’nun özgürlük ve eşitlik adına Alevi açılımı diye bir projesi vardı. O bir çözüm yolu değildi. Hükümet Alevi sorunlarını çözmek istiyorsa muhatapları karşısında duruyor. Hükümet Alevi toplumunun sözcülerini muhatap kabul ederek doğrudan doğruya görüşmeli ve sorunlarını çözmeli.’

Balkız, Alevilerin bugüne kadar sadece Sivas Katliamı için miting yaptığını ancak bundan sonra Kahramanmaraş Katliamı’nı da miting yaparak protesto edeceklerini söylemekte...

***

ABD’de Obama Başkan oluyor ama...

Ankara Kürt sorununu da, Alevi meselesini de 85 yıldır çözemiyor...

Taleplerinin sadece Alevilerin talepleri olmadığını öne süren Ali Balkız’ın:

‘Sağcısı, solcusu, Alevi’si, Sünni’si fark etmez. Tüm vicdan sahibi insanları 9 Kasım’da miting alanına davet ediyoruz. Bu bir insanlık görevidir’ demesi dikkatimi çekti...

***

Vicdan nedir?

Hakkaniyet ve adalete insanoğlunun içgüdüsel olarak duyduğu ihtiyaçtır...

Mesele şu:

‘Biz düşman yaratmadan sorun çözmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz?’

Eğer düşman yaratmadan sorun çözecek isek, Türkiye’nin tüm sorunlarını, devlet-birey ilişkilerini demokratikleştirip çağdaşlaştıran ve AB’nin 2000 yılında kabul ettiği ‘Temel Haklar Şart’ı çözer...

Gerçekten sorun çözecek isek bu adrese başvurmalıyız...

***

Zaten Alevilerin yığınsal olarak protestoya hazırlandığı AK Parti’nin ikinci dönemde bizlerde yarattığı en büyük hayal kırıklığı ne oldu?

Herkes için özgürlük istememesi...

Başörtüsü için istediğini özgürlüğü, Alevilere vermemesi, belediye işletmelerinde kendi gibi olmayana yasak getirmesi...

Söz verdiği Sivil Anayasa’yı rafa kaldırması...

Hálbuki...

Yasakçılıkta değil, özgürleşmekte birleşmek esas olmalı...

Bunun çaresi ise ‘insan odaklı’ ‘Temel Hak ve Özgürlükleri’ acilen hayata geçirmek...

Alevi-Sünni, Türk-Kürt, dindar-inançsız hepsinin ortak yaşam zemini bu...

Başka çare de yok zaten...

Mehmet Altan - Star

mehmetaltan@stargazete.com