Mehmet Altan
Mehmet Altan
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Başbakan ve Reformcuların Nida'sı

GİRİŞ 23.06.2009 GÜNCELLEME 23.06.2009 YAZARLAR

Cumartesi günü... Tansiyonu yükseldiği için rahatsızlanan Başbakan Erdoğan herkesi meraklandırdı. Ve programlarını iptal ederek Pazar gününü dinlenerek geçiren Başbakan Erdoğan...


On altı ay sonra dün AB büyükelçileriyle öğle yemeğinde buluştu.

* * *

Başbakan’ın konuşmasını dinlerken, birkaç zaman önce Olli Rehn’in Brüksel’de bizlere söylediklerini anımsadım:

‘AB sürecinin hızı ve derinliği, reform sürecinin hızına bağlıdır. Bir örnek vermek gerekirse, Sendika Yasası’nı Ekim 2006’da Ankara’da, müzakerelerin yıldönümü münasebetiyle Türk-İş’in düzenlediği bir toplantıda, bu konuyu derinlemesine konuşmamda işledim. Bu konuyu daha sonra hükümetle de sürekli konuştuk. Nisan ya da Mayıs aylarına kadar geçeceğine dair bir perspektif vermelerine rağmen bu olmadı. Bu yüzden Sosyal Politikalar ve İstihdam başlığı açılmadı. Çünkü bu yasa, bir önkoşuldu. Vergilendirme başlığının Çek başkanlığı döneminde açılmasını umuyorum. Diğerleri için de çalışıyoruz, Çek döneminde açılmasa da İsveç döneminde açılabilir.’

Gene şu cümleler de Olli Rehn’in:

‘Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve Ekümenik Patrik Bartholemos’un statüsü ile Ruhban Okulu’nun açılması gibi din özgürlüğünü geliştirecek temel haklar alanında somut adımlar atılmasını istiyoruz.’

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da geçen gün AB konusunda şunları söylüyordu:

‘İnanıyorum ki, Türkiye, 2014 Ocak ayına ulaştığımızda Avrupa Birliği’ne üyelik için gerekli donanıma sahip olacaktır. Bu ana rotanın dışındaki hiçbir gelişmenin ve tartışmanın meşruiyeti yoktur. Buna karşılık Türkiye’de, Avrupa Birliği ile bağlantılı reform süreci uzun zamandan beri durmuştur. Müzakerelerde ilerleme kaydedilmemesi yalnızca Avrupa Birliği tarafının iştahsızlığına da bağlanamaz. Hükümet, son zamanlarda dışişleri bakanımızın söyleminde Avrupa Birliği sürecine yeniden önem verdiğini savunsa da, ülkenin genel ortamına Avrupa Birliği ruhunun egemen olduğunu söylemek mümkün değildir.’

Kısacası...

AB konusunda siyasal iktidar ne derse desin, genel kanaat reform sürecinin epeydir terk edildiği yolunda...

Doğrusu, süreci çok yakından izleyen biri olarak bu kanaatin çok da yanlış olduğunu söylemek kolay değil...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasındaki şu bölüm de, bu nedenle daha çok dikkatimi çekti:

‘Geçen hafta AKP’ye yönelik bir kirli senaryo belgesi ortaya çıktı. Sahte mi değil mi araştırılıyor. Burada çarpıcı olan ülkenin tamamının verdiği tepkidir. Hem siyasi hem sivil toplum kesimlerinde demokrasi ve milli irade sahiplenilmiştir. Avrupa’da iddia edildiği gibi bu belgeden dolayı bir çatışma, bir ayrışma olmamıştır. Demokrasinin olgunlaştığı bu son olayda görülmüştür. Bu olaylar bizi demokrasi yolunda daha da teşvik ediyor.’

Nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin, herhangi bir ülkede böyle bir belge gündem belirliyor ise, orada demokrasi hala büyük zaaflardan müştekidir...

İran’da bile reformcuların acı ‘Nida’ları yankılanırken, Türkiye ilk kez bir dönem başkanlığında başlık açamaz ya da birini son anda soluk soluğa yetiştirir halde...

Ankara, kendi meşrebinden olmayan insanları, eğer o insanlar sistemi değiştirecek ‘reformlar’ yapmazsa çok kolay yiyip yutar...

‘Ben iktidar oldum’ sanan farklı meşrepler, aldırmaz ve aheste bir hal benimsediklerinde sistem tarafından daha çabuk yutulurlar...

Dilerim, Tayyip Erdoğan’ın konuşması, bu ayrıma varmış bir iktidarın yeni ve taze reform iradesinin somut belgesi olur...

Mehmet ALTAN - STAR
mehmetaltan@stargazete.com

YORUMLAR 5
  • serdar taş 16 yıl önce Şikayet Et
    kolayı var. sayın yazarı abden sorumlu bakan yapalım bakın ülkemiz nasıl 1 seneye kalmaz çağ atlıyor.ne atlar ileriye ne atlar.tabi hala var olabilirse devlet.
    Cevapla
  • mehmet tokat 16 yıl önce Şikayet Et
    yargı reformu yapamayan bir iktidar. hala ferah konuşuyorlar. bahçelinin tespitleri çok önemli. akparti ruhunu ve gücünü yitirdi bence. acil silkinmesi lazım. bunu yaparlarsa, imanlı milletle kucaklaşırlarsa güçlenirler yine. ama ben en son mayınlı araziyi de devretmelerinden sonra çok sıcak bakamıyorum akpartiye.
    Cevapla
  • namik kemal 16 yıl önce Şikayet Et
    OLMAZ. demokrasiye onlarca defa darbe vuruldu. vuranlar kim? askerler. 2004 ten bu yana sayısız askeri plan ortaya çıktı,niçin demokrasiyi rafa kaldırmak için,bir yığın darbe tertipleri ortaya çıktı. sonuçta baykal hala bu darbecilerin avukatlığını yapıyor,mhp ordu millet vatan sakarya edebiyatını sürdürüyor.tüm siyasilerde milliyetçilik ruhu had safhada. ve hala askerleri koruma ruhuyla, kimse orduya laf dokunduramıyor. böyle bir riyakarlıkla reform falan yapılamaz.siz bu riya ile avrupalıları kandıramazsınız...
    Cevapla
  • ahmet y 16 yıl önce Şikayet Et
    (değişim). Reformlar durdu;diyenler, bundan birinci derece de sorumludurlar... Hükümet ne yapsa yaranamıyor;birilerinin peşine takılmışlar,ekonomik ve siyasi bozgunculuk yapıyorlar;eğer gerçekten istiyorsak bunun için,ahenk lazım,uyum lazım,hepsinden önemlisi SAMİMİYET,lazım...
    Cevapla
  • MUSTAFA GÜLLÜ 16 yıl önce Şikayet Et
    başka birini bulamadınmı. Arzuhan yalçın DOĞAN mış! eğer onlarda samimiyet olsaydı hükümet AB adımlarını çoktan tamamlamıştı. Ama bu iki yüzlüler perde arkasında kalemşörleri aracılığı ile milliyetçilik söylemleri yaparak hükümetin önünü tıkamaya çalışıyorlar
    Cevapla