Alevi Çalıştayı'na gerek var mıydı?
18 Haziran Cuma günü tamamlanacak olan 2009-2010 eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı bugün başlıyor. İlköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 15 milyon öğrenci ile 650 bine yakın öğretmen...
...İki haftalık yarıyıl tatilinin ardından bugün ders başı yapacak.
***
ABD’nin başkenti Washington’da son yüzyılın en sert kışlarından biri yaşanırken, A Milli Takım’ın EURO 2012 elemelerindeki rakipleri de belli oldu...
TEKEL işçilerinin başlattığı süresiz açlık grevinde rahatsızlanan üç işçi hastaneye kaldırılmıştı...
Haberlerin peşinden giderken, birden, “bugün okula başlayan çocuklarımızın nasıl bir Türkiye’de yaşlanacağı” sorusu aklıma takıldı.
Örneğin, günün flaş haberlerinden biri olan Alevi Çalıştay Raporu benzeri konular o zamanlarda da söz konusu olacak mıydı?
***
Yedi ay içinde dört yüz katılımcıyla gerçekleştirilen altı çalıştay ertesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak ön rapor tamamlanmış.
Rapora göre, Aleviliğin İslam üst başlığı altında “Hak-Muhammed-Ali” kavramları etrafında oluşan bir inanç olduğunda uzlaşma sağlanmış.
Diyanet’in İslam’ın tüm yorumlarını içine alacak şekilde özerk hale getirilmesi istenmiş ve başkanlığın sivilleşmesi talep edilmiş.
Cemevlerine statü verilmesinde herkes hemfikirmiş ama nasıl bir statü verileceğinde görüş ayrılığı varmış.
İnsanlarımızın yakıldığı Madımak Oteli’nin de yıkılıp bir park haline getirilmesi görüşü ağırlık kazanmış.
Rapor, Başbakan Erdoğan tarafından değerlendirilecek ve Alevilerle ilgili adımlar atılmaya başlanacakmış...
***
Haberi azıcık hayret ve şaşkınlıkla okudum.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz