Bu "ölüm kalım savaşı" değil bir "yerel seçim"dir
Aslında bu çarpık düşünce tarzına geçmişteki her genel ve yerel seçime uzanan kampanya dönemlerinde hep tanık olduk. Her seçimi Türkiye için bir "Dönüm noktası" olarak gösterenleri, seçim sonuçlarına bağlı olarak "Ya sev, ya terk et" diye farklı oy verenlere dehşet mesajları gönderenleri unuttuk mu?
Bu akılsızlıklara fazla kapılmamak gerekiyor.
Nihai değerlendirmede demokratik siyasi rekabet bir ölüm kalım savaşı değil, hizmete dönük bir rekabettir. Bu yerel seçimlerde de seçmenler kendi yörelerinde hangi adayın ve hangi siyasi partinin daha fazla ve iyi hizmet vereceğine inanıyorsa, onlara oy verecektir.
Eylemci marjinaller
Sonra da bu hizmetlerden o adaya ve partiye oy vermeyen seçmenler de yararlanacaktır.
Ama seçime dayanan propaganda kampanyaları, siyasi gerginlikler içinde geçer. Buna da artık alışmış olmamız gerekiyor.
Ayrıca "Kayıt dışı siyaset"in bazı öğelerinin, özellikle kampanya dönemlerinde demokratik rekabeti bir ölüm kalım savaşına dönüştürmeye çalıştıklarını da, artık öğrenmiş olmalıyız.
Geçmiş dönemde bunlar askeri darbelere oynarlardı... Şimdi de sokak eylemlerine, düzmece kasetlere, algı çarpıtmalarına dayanıyorlar. Bunların demokratik siyaset ortamının marjinalleri olduklarını da, hemen herkes biliyor artık...
"Ya sev ya terk et" mi?
Kim ve nefrete dayalı siyasi kamplaşmaların, "Ya sev ya terk et" içerikli söylemlerin bu coğrafyada ne tür facialara yol açtıklarını bilmeyenimiz var mı?
-
Nermin İnce 11 yıl önce Şikayet Et.... ölüm kalım savaşından ziyade, bir yaşam tarzı meselesidir, ak parti geldiği günden beri rahat ve kaliteli bir yaşama kavuştuk.Beğen Toplam 1 beğeni