Bunlar her fırsatta Kandil'e koşup "Öcalan sizi satıyor" diye fitne kazanlarının altındaki ateşi körüklemediler mi?
Çünkü onlar "Yeni Türkiye"nin ufkunu açacak kilidin şifresinin "Barış Süreci" olduğunun farkındalar. Yeni bir Anayasa... Türkiye'de her insanın yasalar önünde eşit sayıldığı ve hukukun üstün olduğu, çoğulcu ve özgürlükçü bir düzen... Kurumların ve yasaların her çeşit vesayetten arındırıldığı, egemenliğin gerçekten halka ait olduğu bir demokrasi...

Bunlar gerçekleştiğinde vadesiz bir senet gibi zamanı belirsiz bir süre için tekrarlanan "Çağdaş uygarlığa ulaşacağız" söylemi gerçek olacak... Erdoğan takıntılı Beyaz Türkler bu gerçeği görüyorlar ve "Barış Süreci"ni sabote etmek için bazen Kürtçü, bazen Cemaatçi, bazen Gezici, bazen Amerikancı, bazen Ulusalcı olabiliyorlar.

Süreç bitermiş... 
Ama kendilerini Kürtlerin temsilcisi olarak gören siyasetçilerin de "Barış Süreci"ni her fırsatta sabote etmeye çalışmaları, anlaşılacak şey değil. Son olarak HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da "Kobani düşerse çözüm süreci de biter" diye açıklama yapmış.

Keşke söylemini daha ileri taşısaydı bu hanım... Mesela deseydi ki... 
- Türkiye Cumhuriyeti, elde edilen hakları geri almalıdır. Öcalan'la diyalogun yasak olduğu 1999'lara geri dönülmelidir. Kürtçe yasaklanmalı, HDP Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmalıdır. TBMM'deki Kürt kökenli milletvekilleri Leyla Zana gibi hapse atılmalıdır. Diyarbakır'da Barzani'li, Şivan Perwer'li barış şenlikleri yapılamamalıdır. PKK tekrar terör eylemlerini başlatmalıdır. Bu şekilde Çözüm Süreci iyice bitirilmiş olur...

Yazının tamamı için tıklayın...