Ya bunların sözlüklerindeki kelimeler tükenirse
Hatırlayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı hakkında "Adam gibi adamsan, namusuna da şerefine de sahip çıkarsın" dediğini... Ya da Bahçeli'nin "Sürekli uçurumdayız, sürekli diplerde geziyoruz" diyerek Türkiye'yi anlatmasını.
Muhalefeti bu tarz bir üslubu seslendirmek olarak gören bu iki siyasetçiye yardım etmek de gerekiyor. Çünkü Orhan Veli'nin deyişi ile bunlar için "Kelimelerin kifayetsiz olduğunu" görmek durumunda kalacakları günler gelebilir...
Geçmişten alıntılar
"Nasıl yardım edebiliriz" sorusuna cevap olarak, eski günlerdeki bazı nefret ve öfke söylemlerini bunlara ilham vermeleri için hatırlatabiliriz. Mesela Ecevit'le Demirel'in ve Türkeş'in 1980'lere dayanan dönemde birbirleri hakkında neler söylediklerini hatırlatabiliriz...
1 Nisan 1978- "Hükümet başının eli kanlıdır." S. Demirel. 20 Haziran 1978- "Hükümetin başının uyurgezer hali ibret vericidir." S. Demirel.
10 Eylül 1979- "Tarihte Ecevit kadar iftiracı ve demagog bir politikacı görülmedi." A. Türkeş.
16 Eylül 1979- "Kanlı elleri ve faşist militanlarıyla bu hükümeti yıkmaya çalışıyorlar." B. Ecevit.
24 Eylül 1979- "Yolsuzluklar ayyuka çıkmış, milletin geleceğine olan güveni sarsılmıştır. Zalimin uşağı olanlardan hesap sorulacaktır."
S. Demirel.