Toplumlar da yavru balinalara benzeyebilir mi?
Buna göre Sydney'in kuzey sahilinde annesini kaybettiği açıklanan bir aylık yavru balina, annesi zannettiği yata sürtünmeye çalışmış.
Avustralya Ulusal Parkı yetkilileri yavruyu uzaklaştırırken göç sezonunda bu tür olaylarla sıkça karşılaştıklarını söylemişler. Sürüyü kaybeden yavruların beslenmek için annelerine ihtiyaç duymaları, bu tür sıra dışı görüntülere neden oluyormuş.
Canlıların bu tür anne ya da baba arayışlarının, sadece balinalara özgü bir davranış olmadığı kesin. Annelerini kaybeden leopar yavrularının, anaç köpeklere anneleriymiş gibi yaklaştıklarını ve hatta emzirildiklerini, doğayı işleyen tematik kanallarda sık sık görüyoruz.
Bu tür arayışlar toplumsal düzeyde ise balinalarınkine benziyor.
Cansız varlıkları, binaları, eşyaları ana ve babalarının yerine koyup, onlara sürtündükleri zaman, öksüzlüklerinin ve yetimliklerinin sona erdiğine inanıyor toplumlar.
Bunu mesela Kuzey Kore'nin müteveffa diktatörü Kim İl Sung'a hala tapınılmasında görmüyor muyuz?
Ölüye tapınma
Kuzey Kore'yi ziyaret eden turistler bile Kim İl Sung'un heykelini selamlıyor, çelenk koyuyor ve ondan sonra turları başlatılıyor.
Bu durumu en iyi değerlendiren kişi ise, ölü diktatörün oğlu olan şimdiki diktatör Kim Dae-Jung...
Bu yavru diktatör hem babasına tapınmayı bir devlet politikası olarak sürdürürken, kendisine tapınmayı da bunun uzantısı olarak sunuyor.
Bu arada halkın yoksulluğu, ülkenin gelişmemişliği, pek konuşulamıyor.
Gelişmiş ve demokrasiyi özümsemiş toplumların, öksüz kalmış yavru balinalara benzemeleri çok zor.
Onların siyasetinde de, tüm toplumsal yaşamlarında da, yarış canlılar arasında oluyor. Yaşayan, icraat yapan, başarısızlıkların ve başarıların sahibi olan kadroların karşısına, yaşamayanlar rakip olarak çıkartılıp, "O yaşasaydı böyle yapmazdı" denilemiyor.
Türkiye'nin demokrasi yolundaki atılımları, toplumun balina yavrularına benzemesi ihtimalini de azaltmaktadır.
**-**
"İdareci-antrenör-tesis-sporcu" dörtgeni
Aynı şekilde bir ülkenin nüfusu arttıkça, madalya sayısı da artmaz.
Dün 66 kiloda altın madalya alan serbest güreşçimiz Ramazan Şahin'in zaferi ile madalya sayımız 4'e (Bir altın, 2 gümüş, bir bronz) çıkmıştı.
Bodrum'daki tatilinden hemen her gün Elvan'la telefon konuşması yapan ve heyecanla yarınki 5000 metre finalini bekleyen Şarık Tara, "Bizim ENKA olarak tesisimiz mükemmel. Ama diğer alanlarda eksiklerimiz var ki, Elvan'dan başka yıldız gönderemedik" diye öz eleştiri de yaptı
-
Emir Safa 17 yıl önce Şikayet EtDoğa kuralı. Doğada bir gözlem yapın, ağaçlar birbirine yakın boylardadır, birlikte yaşayan hayvan sürülerinde yetişkinler birbirine yakın cüsselerdedir. Bir ağaç diğerlerinden kısa kalınca gölgede kalır ve ölür, hepsinden yüksek ağaç var ise onun genleri her tarafa yayılır. Göçmen kuşların önde gideni en fazla yorulan, tek tesellisi başkasının mabadını seyretmiyor olması, en çok yorulan o dur. Ölüm zamanı dondurur. Zamansız kaybedilenler tedavisi mümkün olmayan yaralar açar. Kor u bitmeyen kül gibi olur mazi.Beğen
-
Oktay Koçak 17 yıl önce Şikayet EtCanlılar arası Yarış. Barlas çok güzel bir analiz yapmış geçmişte takılıp kalmanın ölüye tapınmanın bir anlamı yok bizde de Atatürk'e gönderme yapmış.Büyük önder yapacağını yaptı bize bu güzel ülkeyi sundu bundan sonra onun değerlerine yapacağımız katkıyı düşünmek lazım yani Ata'yı geçmek lazım geçmişe tapınmamak lazım demek istemiş.Ata'ya saygıyı elden bırakmadan geleceğe bakmak ve arada bir geçmişe bakıp tapınma duygusundan vazgeçmek lazımBeğen