Mehmet Barlas
Mehmet Barlas
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

'Kürt sorunu' mu yoksa 'Kürt realitesi' mi?

GİRİŞ 28.07.2009 GÜNCELLEME 28.07.2009 YAZARLAR

Bazı hastalıklarla hastalar arasında kişisel ve duygusal bağlar bulunduğu söylenir.

Örneğin migren hastaları bu duruma örnek olabilirmiş.
Migren hastaları baş ağrıları başlayınca yalnız olmak, sessiz, loş ve hatta karanlık bir odada, migrenleri ile baş başa kalmak istemezler mi?

Bu davranışın nedeni migren hastasının midesinin bulanması, ışıktan rahatsız olması (fotofobi), her çeşit sese aşırı duyarlılık göstermesi gibi olgular içinde bulunabilir.

Sonuçta migren bireysel bir hastalıktır ama bunu bir doktorla veya hastalığı yenmiş bir migrenliyle paylaşırsanız, tedavi yöntemlerini de bulabilirsiniz.

Bütün mesele sizin "Size ait migren"inizden kurtulmak gibi bir isteğinizin gerçekten olup olmamasıdır.

Toplumların ve ulusların da böyle bireysel sorunları vardır ve bunları başkaları ile paylaşmak istemezler.
Ayrıca bu sorunların buharlaşması halinde ilgili tüm taraflar acaba gerçekten mutlu olacak mıdır?

Türkiye'nin yine çözüm aramakta olduğu "Kürt sorunu" da böyledir.

Olaya farklı bir açıdan bakmayı denerseniz, Kürtler için de "Türk sorunu" böyle değil midir?

Neden 15 Ağustos?

Diyelim ki Kürt sorunu nihai bir çözüme bağlandı...
Diyelim ki "Bölücü terörizm" bu sorundan soyutlandı.
Bu sorunun çözümü için uzlaşması gereken kesimler arasında bulunacak PKK'lılar, acaba kendi geçmişlerini yok sayacaklar mıdır?
Öcalan'ın 15 Ağustos'ta vereceği söylenilen mesajın içeriği beklenilirken bu "15 Ağustos" tarihinin ilk kapsamlı PKK eylemi olan "Eruh baskını"nın (1984) 25'inci yıldönümü olduğu da bilinmiyor mu?
Öylesine çok boyutlu bir karmaşık sorun ki bu...
Türkiye'nin Türk ve Kürt kökenli "Akil adamları" tabii ki bu soruna akılcı yaklaşımlar öneriyorlar.
Ama onlar ne devleti ne de PKK'yı temsil ettiler geçmişte.
Bu çağda akil adam olmak için silahsız olmak da gerekir...
Ama devlet silahsız olamaz ki.

Bir kördüğüm ki içim

Mesela PKK silah bırakmayı kabul etse bile, TSK silahını bırakamaz.
Bir dönem sözleri Şevket Rado'ya ait olan Hümeyra'nın "Kördüğüm" şarkısını hepimiz mırıldanırdık.
"Ya her şeyim ya hiçim
Sorma dünyam ne biçim
Bir kördüğüm ki içim
Çözdükçe dolaşıyor"
"Kürt sorunu" dediğimiz kördüğüm de böyle bir şey.
Geçenlerde Prof. Deniz Ülke Arıboğan, Akşam'da şunları yazmıştı:
-Bir Kürt sorunu varsa, nedenlerine bakmadan sorunu ortadan kaldırmayı düşünmek, düğümü giriftleştirmekten başka işe yaramaz. Başınızın ağrısının nasıl çeşitli nedenleri varsa, Kürt sorununuzun da benzer çeşitlilikte nedenleri olabilir. Her durumda aspirinin işe yarayacağını kimse garanti edemez. Üstelik bir de aspirine bile gerek duymadan kemoterapiye geçtiyseniz, vay halinize! (Bizde ağrıdan kurtulmak için kafayı kesmeyi düşünen akıllılar da var)
-Daha önce yanlış teşhis ve yanlış tedavi uyguladığınız için, eski sorun ile yeni sorun farklılaşmış, yani hastalık ilerlemiş olabilir. Çözüm süreci boyunca, teşhisinizi yeniden değerlendirmeniz faydalı olacaktır. Kaldı ki olay metastas yapmış da olabilir. Bu durumda sorunun yalnızca başınızda değil, diğer uzuvlarınızda da ne gibi hasarlar verdiğini bulmanız gerekir. Örneğin 'yeni Kürt sorunu'nda uluslararası dengeleri olduğu kadar asker-sivil ilişkilerini, ekonomik yapıyı, sosyal travmaları, gelişen diyalektik hareketleri de değerlendirmeye açık olmalısınız. Zira dallanma budaklanma durumunda, tek merkezli tedavi bir işe yaramaz.

Toptancı çözüm olamaz

Bana göre Türkiye'nin akil adamlarının başta gelen ismi olan Nabi Yağcı da, Taraf'ta şu noktaları vurguluyordu:
-Şimdi Kürt sorunu yeniden önümüzde, dünden farklı olarak "çözümü artık mümkün bir sorun" olarak duruyor. Ama mümkün olması mutlak çözülecek anlamına gelmiyor. Kolay olmayacak ama bazı şeyler değişecek, bu kesin. İkincisi, çözüm için atılacak adımların tarafların hiçbirini bütünüyle tatmin edemeyeceği de kesin. Ancak hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı, sürmeyeceği hepsinden fazla kesin.

-Çözüm formüllerinden önce soruna bakış açısını önemsiyorum. Toptancı yani "ya hep ya hiç" mantığıyla, devletin minimalist yani en azını vererek kurtulma mantığı arasında sıkışma tehlikesi var. Çözümü güçleştirecek böylesi bir sıkışmadan kurtulabilmek için bakış açımızı tarihsel bir perspektife oturtmak zorundayız.
Evet... Hepimiz düşünmeliyiz.

"Kürt realitesi" sorun olmaktan çıktığı ve "Bölücü terör" buharlaştığı takdirde bu durumun kimleri işsiz bırakacağını, hangi kesimleri mutsuz edeceğini de mutlaka görmeye çalışmalıyız.

Mehmet Barlas - Sabah
mbarlas@sabah.com.tr

YORUMLAR 17 TÜMÜ
  • Velhasılkelam 16 yıl önce Şikayet Et
    SORUNU NEDİR TAM OLARAK KİM SÖYLEYECEK?. Sn. Barlas, Sn. Yorumcu Arkadaşlar; Kürt sorunu nedir? Resmi ağızdan madde madde kim sayabilir.Bu güne kadar devlet resmi olarak kangi yasayla,yönetmelikle Kürt-Türk ayrımcılığı yapmış,kim bir makam mevkii hak etmişte Kürt olduğu için verilmemiş.Ben ortada Kürt sorunu görmüyorum.PKK terörü sorunu var ve devlet yönetenler bu açılımla PKK terörüne bir nevi haklılık kazandıracaklar.1000 yıla yaklaştı birlikte burdayız.akrabayız.Kim Türk kim Kürt 1980 li yıllara kadar önemli değildibu yıldan sonra ne oldu?
    Cevapla
  • alper bozkurt 16 yıl önce Şikayet Et
    mezopotamya onlarındır.. asıl işgalci biz türkleriz.. asıl;türk sorunu vardır .kürt realitesi vardır. evet.. anadillerinde eğitim verilmedi.. . amed yerine d.bakır..iluh yerine batman .. serhed yerine muş gibi isimleri kullandık.. ekonomik baskılar siyasi baskılar ve faili meçuller hep g.doğudaydı (çinlilerin uygurlara yaptığı gibi) yıllarca en büyük hakları olduğu halde bir halk isyanı başlatmayıp sessizce olası bir demokratik devlet beklediler..kürtler isteseydi 10 tane pkk çıkarırdılar ama islami hisleri ağır bastı ve sabrettiler..ve bence şimdi Allah onları izzetli kılıp mükafatlandırıyor ..
    Cevapla
  • cengiz erzurumlu 16 yıl önce Şikayet Et
    mademki devletin bölünmesini istiyorsunuz. kürtler devletin bölünmesini istiyorlar, o zaman istanbula veya türk şehirlerine girmesinler, bizde güneydoğuya gitmeyelim. acaba kürtler istanbula gelmemeyi kabul edecekler mi? sanmıyorum, istanbul gibi biryere gelememeyi reddetmezler. onun için kürt sorunu yoktur.
    Cevapla
  • Meral özyurt 16 yıl önce Şikayet Et
    PKK'yı bitirmek için.... PKK, terörist olarak yetiştireceği kişilere öncelikle diyalektik materyalizm ve bu felsefenin temeli olan Darwinizm eğitimi vermektedir. Bu nedenle bütün Türkiye'de anti-Darwinist, anti- materyalist, anti-komünist çok güçlü bir fikri propaganda şarttır.ateryalist, ateist, Darwinist Avrupa, PKK'yı kendisiyle aynı felsefi inanca sahip olduğu için bütün gücüyle desteklemektedir.PKK'ya çözüm, Darwinizm'in ve materyalizmin yerle bir edilmesidir.
    Cevapla
  • Ebru Candan 16 yıl önce Şikayet Et
    Kürtler Bizim Kardeşimiz. Onlarla hiçbir zaman hiçbir sorunumuz olmadı.Ama masonların idaresinde suni bir sorun oluşturuldu,aynı idare Marksist Leninist PKK'yı vatandaşımıza musallat etti.Bu oyunlara gelmeyelim.Birlik olalım.Kürt kardeşlerimiz de Türk İslam Birliği çatısında huzuru bulacaklardır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle