Derin devlet yetmeyince derin yargı mı devreye girdi?
Bu kadarı çok fazla değil mi?
Yaşarken canını koruyamadığımız Hrant Dink öldürüldükten sonra onun için adalet arıyoruz.
Ve bulamıyoruz...
Bu coğrafyada farklılıklara karşı sergilenen tahammülsüzlük ve şiddet, adeta doğanın bir özelliği gibi.
Ama bu tahammülsüzlüğü ve şiddeti doğa değil bazen devletler, bazen inanç sistemleri, bazen gelenekler ve bazen de belirli toplum kesimleri üretiyor.
"Osmanlı'da oyun bitmez" sözünü bu şekilde Cumhuriyet'e de taşımadık mı?
Ancak"Derin Devlet" kavramı içindeki olgular ne kadar deşilseler de, geride bilinmeyen bir o kadarı da kalıyor.
Bu çaresizliğe karşı tek sığınağın "Adalet" (veya Yargı) olmasını beklerken, orada da hepimiz şaşırtan adaletsizliklerle karşı karşıya kalıyoruz.
İlkeler anlam yitiriyor
Bir anda "Yargı bağımsızlığı" benzeri evrensel doğrular da, toplum gözünde anlamlarını yitiriyorlar.
Yürütmenin yargıya müdahale etmemesi gerektiğini her gün altını çizerek vurgulayanlar bile, yargıdan kaynaklanan adaletsizlikler karşısında çaresiz "Acaba bu duruma Hükümet nasıl bakıyor" diyerek gözlerini yürütmeye çevirmiyorlar mı?
Köşe yazısının tamamını görmek için bu linki kullanabilirsiniz
Mehmet Barlas - Sabah
-
Muhammed Ali 13 yıl önce Şikayet EtErgenekon'u devlet. bitirmedikçe böyle çok dava yaşanır. G.Doğu'da yanlış istihbaratlar devam eder. gider.Beğen