Mehmet Kamış
Mehmet Kamış
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Son Sovyet sistemi biterken

GİRİŞ 07.04.2010 GÜNCELLEME 07.04.2010 YAZARLAR

Dünyanın, Sovyet anlayışına sahip neredeyse son ülkesinde statükoyu değiştirmek bir hayli sıkıntılı olsa da Türkiye büyük bir değişimi yaşıyor. Eski geleneklerden, yapılardan kurtulmak hakikaten çok sancılı oluyor. Belki siyasal ve ekonomik olarak bire bir aynısı gerçekleşmese de, Rusya'nın 20 yıl önce yaşadığı Glasnost ve Perestroyka sürecini Türkiye'nin bugünlerde yaşadığını söyleyebiliriz. Türkiye köhneleşmiş bir sistemden kurtulmaya çalışıyor. Ancak ayağındaki en büyük pranga, yüksek yargı, bunu engellemek için var gücüyle uğraşıyor.

90'lı yılların ters rüzgârı esmeseydi biz de askerî ve bürokratik Sovyet tarzı devlet anlayışından 20 yıl önce kurtulacaktık. Turgut Özal'la başlayan çağdaşlaşma harekâtı, onun ölümüyle ters yönde ilerlemeye başladı. Yüksek bürokrasi; faili meçhul cinayetler ve provokatif eylemlerle devlet yönetimini yeniden ele geçirmişti.

Bilindiği gibi 90'lı yıllarda başlayan faili meçhul cinayetlerin ve Madımak, Başbağlar, Gazi olayları gibi provokatif eylemlerin neredeyse hiçbiri aydınlanmadı. 90'lı yılların Türkiye'si bu eylemlerle yeniden dizayn edildi. O yıllarda karanlık hadiselerin neden aydınlatılamadığını, bu ülkenin neden sürekli eylem ve olaylardan başını kaldıramadığını, kendi kendimize hep sorardık. Bugünkü bilgilerle baktığımızda, düzenin buna göre kurgulandığını, bazı savcı ve hâkimlerin bu tür kritik eylemler için görevlendirildiğini ve olayları aydınlatmamak için hareket ettiğini görmek mümkün.

Bugün karanlık dehlizlere el atan hâkim ve savcıların başlarına gelenleri gördükçe bundan başka bir şey düşünmek mümkün olmuyor. Her kritik dönemde savcıların bazı gerçekleri ortaya çıkarmak için gösterdikleri gayretlerin, HSYK tarafından nasıl bir operasyona maruz bırakıldığını yaşayarak anlıyoruz. HSYK'dan kurtulanlar da başsavcının darbesiyle kendini yerde buluyor. Bu kadar göstere göstere müdahaleler, olayların tam olarak aydınlanmasını engelliyor ve yürümekte olan soruşturmaları sekteye uğratıyor.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

YORUMLAR 3
  • mehmet akif 15 yıl önce Şikayet Et
    hiç kızmaya gerek yok mehmet tokat.... abd istedi diye açılımda dtp yle eş parti oldunuz...2011 dede gerekirse koalisyon kurarız artık...sosyalist milliyetçilik palavralarını filan bırakalımda...95de ,97 de, depremden sonra konuşan bir mafya vardı amerikadan...ülkenizden şu kadar uyuşturucu geçirtin size bilmem kaç milyar dolar para veriyim diyen...o adam şimdi hiç teklif etmiyor zamanın iktidarları kabul etmemişti ama o adamın son 5 senede ne kadar çok zenginleştiğini ve güçlendiğini kamuoyunda herkes görüyor...insanda biraz ALLAH korkusu olur.
    Cevapla
  • mehmet tokat 15 yıl önce Şikayet Et
    BALYOZUN ARKASINDA BAHÇELİ VE BAYKAL MI VAR?. iki gün önce biliyorsunuz bir hukukçu balyozun sapı kırılma noktasındayken kurtardı balyozu. O KİŞİYİ ZATEN BALYOZCULAR BAŞA GETİRECEK 1 NUMARA YAPACAKLARMIŞ. şimdi kardeşim, eğer bu kişi balyoz sapıyla oynuyorsa onu onla oynatan da Bahçeli ve Baykal.. bu iki kişinin foyası yakında ortaya çıkacak elbet. oktay vural, bölükbaşı ve osman durmuşun foyaları ortaya çıkacak elbet. ERGENEKONUN İKİ AVUKAT PARTİSİ VAR. İKİSİ DE BALYOZ AVUKATI DA OLDULAR. sosyalist milliyetçi statükoculuk onlara bunu yaptırıyor.
    Cevapla
  • mehmet tokat 15 yıl önce Şikayet Et
    SOSYALİST MİLLİYETÇİLİKLE GELEN STATÜKO İKİ PARTİYİ KARDEŞ YAPTI !. mhp ve chp. STATÜKO FAİLİ MEÇHULLERİ AYDINLATMAK İSTEMEZ. ÇÜNKÜ FAİLİ MEÇHULLERİN AYDINLANMASI DERİN DEVLETİ YIKAR. hani susurlukçu mehmet ağar, uğur mumcu cinayetini çözeriz ama bir tuğla çekersek bütün duvar yıkılır demişti. SUSURLUKÇU AĞARIN YERİNİ ŞU AN BAHÇELİ VE BAYKAL ALDI. ele ele aman duvarımız yıkılmasın diyorlar. şu an balyozu durdurmaya çalışan hukukçu da balyoz olduğunda hukukun başına getirilecek isim zaten. kendini korumaya almış. bahçeli ve baykal da korkuyor.
    Cevapla