Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Lider ve efsanenin dönüşü

GİRİŞ 03.05.2017 GÜNCELLEME 03.05.2017 YAZARLAR

Kimi devlet ya da hükümet başkanları pek fazla tanınmazlar. Onlar gelirler ve devrini tamamlayıp giderler. Bir başlarken bir de giderken yapılan törenlerde gündeme gelirler. 

Ancak öyle liderler de vardır ki ülkelerinden daha fazla tanınırlar. Onların konuşmaları, ideolojik yaklaşımları ve fikirleri hep tartışılır ve onlar sürekli gündemde olurlar.  

Liderlik; doğuştan gelen bazı özelliklerle beraber kendi istek ve iradesini, diğer insanlara, onların saygı, güven, itaat ve bağlılıklarını kazanarak kabul ettirme yeteneğidir.

Liderler, dünyadaki değişimleri ve siyasi gelişmeleri izleyerek, ona göre politikalar üretmek suretiyle düşünceleriyle, fikirleriyle ülke siyasetine yön veren insanlardır. 

Teklifleri, önerileri hep konuşulur ve tartışılır. Karizmaları, vizyonları, hayata bakışları ile liderlikleri herkesçe kabul edilir. Sevenleri olduğu kadar düşmanları da çok olur, ancak cesaretleri, azimleri, tutarlılıkları, kararlılıkları herkes tarafından kabul edilir.

Bu vasıflara haiz bir lider, ülkesine ve milletine hizmetinden dolayı kitlesel kabul görüp iktidarın meşru sahibi oluyorsa o lider, ülkesinde tanınan ve sevilen bir liderdir. 

Fakat bir lider ülkesinin sınırlarını aşan bir ilgiyle farklı ülkelerin insan toplulukları tarafından sevilip sayılıyorsa ve o lider eğer dünya ülkelerinde ciddiye alınıyor ve uluslararası konferans, toplantılar ile çeşitli etkinliklere davet ediliyorsa  işte o lider, aynı zamanda bir dünya lideridir. 

Bunun dünya tarihinde örnekleri olduğu gibi bizim ülkemizde de bilhassa yakın tarihte bir örneği bulunmaktadır. 

Kararlılığı, girişimciliği, cesareti, çalışkanlığı, analiz ve sentez gücü ile bu örnek Recep Tayyip Erdoğan’dır. 

Erdoğan; ilkeli, insani ve vicdanı yaklaşımları, kararlılığı, vizyonu, karizması ve dik duruşuyla dünya siyaset merkezlerinde bir lider, bir devlet adamı olarak gündemde yer alıyor.

O, aynı zamanda İslam dünyasında ilgi duyulan, sevilen, sayılan, itimat edilen, bir lider olarak görülüyor.

YENİ SİSTEMİN İLK ADIMI ATILDI…

Ülke ve milletimize kansız devrim niteliğindeki reformlarla büyük hizmetleri gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı için partisinden resmen ayrılmak zorunda kalmıştı.

27 Ağustos 2014 günü o, yol arkadaşlarına “Bu bir veda değil, bir başlangıçtır” diyerek bugüne işaret etmişti.    

O gün,  bu mesaj herkes tarafından anlaşılmamıştı. 

Ancak, yaşanan sürecin bizi getirdiği noktada o sözün ne anlama geldiği anlaşılmaya başladı.

16 Nisan referandumunda milletin iradesiyle ‘Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ onaylanmasıyla partiye dönüş yolu açılmış oldu.

O, 33 ay sonra dün coşkulu bir törenle şimdi, sevdam ve aşkım dediği davasının siyasi arenadaki temsilcisi partisine yeniden döndü. 

Salonda ‘Recep Tayyip Erdoğan’ şarkısı ile karşılandı. 21 Mayıs’taki olağanüstü büyük kongrede ise Ak Parti’nin genel başkanlık görevine döneceğine kesin gözüyle bakılıyor. 

O, parti kadrolarını 21 Mayıs sonrasında yeniden dizayn ederek yeni ufuklara yelken açmaya hazırlanıyor. 

Güçlü liderin Ak Parti’ye katılımı yeni bir heyecan ve sinerji kazandırmıştır. 

YENİ VE GÜÇLÜ KADRO

Millet ve devlete hizmet yerine kendine siyasi ikbal ve maddi rant sağlayan kalpazanlar ve onların uzantıları parti kadrolarından ayıklanacaktır.

Samimi dava adamları yeniden parti kadrolarına davet edilecek; AK Parti’nin böylece kuruluş ruhuna ve makine ayarlarına geri dönüşü gerçekleşecek.Çeşitli halk katmanlarında da AK Parti ANAP’laşıyor yakıştırmaları böylece son bulmuş olacak.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da lider Sayın Erdoğan’ın etrafında bütünleşerek, ülkeye ve millete hizmet etmek herkesin asli görevi olacaktır.

Çünkü daha yapılacak çok iş var.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL