Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Libya’da Yeniden Savaşa Dönülecek Korkusu

GİRİŞ 12.02.2022 GÜNCELLEME 12.02.2022 YAZARLAR

Libya’da iç savaşın sona erdirilmesi ve yeni bir hükümetin işbaşına getirilmesi için seçime gidilmesi konusunda BM öncülüğünde Aralık 2020’den beri sürdürülen tüm girişimler maalesef başarısız kaldı.

Taraflar arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden seçimler yapılamadığı gibi seçimlerin ertelendiği 24 Aralık 2021 tarihinden bugüne siyasi uzlaşma konusunda bir arpa boyu yol alınamadı.

Hatta ülkede tarafların yeniden savaşa dönüş hazırlığında oldukları diğer bir gerçektir.

Bunun iki önemli sebebi var.

Birincisi, Libya’nın zengin enerji kaynakları üzerinde birbirinden faklı hesapları olan dış güçlerin sürece müdahaleleri.

İkincisi ise Libya’da taraflardan herhangi birinin tek başına; ülkenin bölünmez bütünlüğü çerçevesinde, Libya halkının birlik ve beraberliğini sağlayarak, seçimlerin yapılması için gerekli güvenli ortamı sağlamak başta olmak üzere, geçiş sürecinin tüm gerekliliklerini yerine getirme güç ve iradesine sahip olmamasıdır.

Uzlaşma arayışları ve tartışmaların devam ettiği  bir süreçte Libya’nın doğusunda yer alan Tobruk’taki Temsilciler Meclisi’nin, eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa’yı başbakan olarak ilan etmesiyle yaşanan siyasi olaylar ve tartışmalar çok daha farklı bir boyuta taşınmış oldu.

Çünkü mevcut Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, iktidarı yalnızca seçilmiş bir hükümete devredeceğini belirterek, görevinin başında olduğunu açıkladı.

BM, Libya’da hâlâ Dibeybe’yi başbakan olarak tanıdığını açıkladı.

Bu durum, Aralık 2020 öncesinde süren iç savaşa dönemindeki iki meclis, iki ordu ve iki hükümetli bir Libya’ya dönüş olacağını gösteriyor.

Ne olmuştu?

Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip Libya’da, 17 Şubat 2011’de başlayan ayaklanmaların ardından 42 yıl “demir yumrukla” ülkeyi yöneten Albay Muammer Kaddafi dönemi, NATO’nun askeri müdahalesi ile sona erdi.

Ülkede ortaya çıkan siyasi yapılar ve silahlı gruplar arasında devam eden çatışmalar, Libya ekonomisine ve ülkenin altyapısına büyük zarar verdi.

Nihayetinde Libya, “17 Şubat Devrimi” olarak adlandırılan sürecin üzerinden 11 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen ülke hâlâ istikrara kavuşamadı. 

Temmuz-Ağustos 2012’de Libya’da devrimden sonra ilk genel seçimler bir siyasi uzlaşma ve güvenlik sorunlarını aşamadığı gibi Şubat-Mart 2014’de dış destekli eski asker Halife Hafter, silahlı gruplardan oluşturduğu güçle hükümete karşı başlattığı saldırılarla ülkede iç savaşın başlamasına sebep oldu. 

BM, her yerde ve her konuda olduğu gibi Libya’da da barış, huzur ve güvenliğin sağlanmasında etkili olamadı.

Eylül 2017: BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame’nin sunduğu 3 aşamalı bir eylem planı ise başarısız kaldı.

BM öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun Kasım 2020’deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021’de yapılmasına karar verilmişti.
Ancak Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nden oluşan taraflar, seçimlerin hukuki altyapısını belirleyecek kanunda uzlaşamadı ve seçimler, belirsiz bir tarihe kadar ertelenmiş olmasıyla yine BM hedefine ulaşamadı.

Eğer, bu olumsuz gelişmeler bir uzlaşmaya dönüştürülemez ise işte o zaman Libyalılar 21 ay süren göreceli istikrarın ardından kendilerini yeniden bir iç savaş sarmalı içinde bulabilir.

Nitekim başkent Bingazi ve Trablus başta olmak üzere ülke genelindeki  milis güçlerin hareketliliklerinde artış gözlemleniyor.  

Bu durum, Uluslararası Toplum adına BM-Güvenlik Konseyinin beceriksizliğinin ve başarısızlığının bir sonucu olarak tarihe geçecektir.

Mehmet Koçak / Yeni Akit Gazetesi

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL