Ukrayna, NATO’ya üye olma girişiminden vazgeçebilir!
Ukrayna krizi çok ciddi anlamda tehlikeli bir boyuta sürüklenmiştir.
Rusya, Ukrayna’nın kuzey komşusu Belarus ile ortak askeri tatbikatı kapsamında Sukhoi Su-30 savaş uçaklarını Rusya ile Belarus arasındaki sınırda ortak devriye uçuşlarını sürdürüyor. Ayrıca Karadeniz’deki filosu, seyir ve hipersonik füzelerle donanmış 30’dan fazla savaş gemisi ile yeni bir tatbikata hazırlanıyor.
ABD ise Rusya’nın, Ukrayna’yı her an işgal edebileceğini ve NATO topraklarının ‘her karışını’ savunma taahhüdünü yineledi.
Ancak, Başkan Biden’in açıklamaları inandırıcı değil. Çünkü Ukrayna, NATO üyesi değil, ancak 2008’den beri kendisine ittifaka katılma şansı verileceğine dair söz verildi.
Ukrayna, NATO üyesi olmadığı için NATO’nun 5. Maddesi devreye sokulamayacak. Yani NATO, Rusya’ya karşı Ukrayna’yı koruma amaçlı savaşması mümkün görünmüyor.
Batılı ülkelerin gönderdiği askeri teçhizat yardımları ise Rusya’yı durdurmaya yetmeyecektir.
Gelinen noktada krizi önlemek amacıyla Ukrayna, NATO’ya üyeliği girişiminden vazgeçebilir. Zaten NATO üyesi ülkelerin çoğu, Rusya ile ciddi sorunları olan Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşıdır.
Ukrayna, NATO üyeliğinden vazgeçmez ise ABD ve Rusya’nın Ukrayna üzerinden karşı karşıya gelmesinden “filler tepişir çimenler ezilir” atasözü misali, yine en büyük zararı Ukrayna görecektir.
Ukrayna, NATO girişiminden vazgeçtiğini açıklar ise kısmi bir rahatlama olur, ancak sorun veya sorunlar elbette bitmeyecektir.
Ancak daha fazla toprak kaybedilecek ise ısrarlardan vazgeçerek bazı konuları zamana bırakmanın faydası var.
•
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Çin ziyaretinde görüştüğü Çin devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD’nin saldırganlığına karşı ortak tavır belirleme ve karşı koyma kararı alarak stratejik ittifak imzalamış olmaları, ABD ve NATO’nun hesaplarını bozmuştur.
ABD de şimdiye kadarki gelişmeleri değerlendirerek bir durum tespiti yapmış ve AB ile NATO’nun kendisi gibi düşünmediğini, AB ve NATO içinde çok ciddi fikir ayrılıkları yaşandığını gördü.
Ayrıca Amerika, AB ve NATO’nun karşı koyma refleksini ölçtü ve Ukrayna krizine Bosna ve Kosova krizlerine olduğu gibi müdahale edemeyeceğini anladı.
Gelinen noktada ABD, herhangi bir konu hakkında önceden yapmış olduğu tasarılar, her zaman istediği gibi sonuçlanmayabilir ve yolunda gitmeyebilir gerçeği ile karşı karşıyadır.
Bütün bu gelişmeler bir arada düşünülüp değerlendirildiğinde, ABD’nin Ukrayna krizi planının elinde patladığı anlaşılmaktadır.
Nitekim “evdeki hesap çarşıya uymaz” atasözü misali bir durum ABD için söz konusu.
•
ABD Başkanı Joe Biden, vatandaşlarına “Ukrayna’yı terk edin daha sonra sizi kurtaramayabiliriz” şeklindeki çağrı ve uyarısı, ABD’nin sahadan çekilme niyetinde olduğunun bir ifadesidir.
Bu çağrıdan hemen sonra Kanada, yaklaşık 260 askerden oluşan askeri birliğini Polonya’ya nakletti.
SkyUp Havayolları’nın ardından KLM Havayolları ve Air France ise Kiev uçuşlarını durdurdu.
Gelişmelerin seyri, ABD, Ukrayna’nın arkasında sonuna kadar durmayacağını gösteriyor.
ABD ve AB ile NATO’dan oluşan Batı Cephesi’nin önce kışkırttığı Ukrayna’yı şimdi ise yalnız bırakacağı artık netleşti.
Bu gerçeği gören Ukrayna yeniden düşünmeye mecbur edilmiştir.
Stratejistler ile siyaset bilimcileri, Ukrayna, Rusya ile olası bir savaştan kaçınmak için NATO üyeliği girişiminden vazgeçmesi Ukrayna’nın lehine bir gelişme olacağı görüşünde.
Kiev ise ABD ve müttefiklerine güvenmediği için Nato üyeliği girişimlerinden çekilip çekilmemeyi tartışıyor. Yakın zamanda ABD ve AB ile NATO nezdinde yapacağı görüşmelerden sonra kararını açıklaması bekleniyor.
Mehmet Koçak / Yeni Akit Gazetesi